Rusya'dan yüksek maliyetlerle satın alınan S-400’lerin aktivasyonuna ilişkin belirsizlik sürüyor. İyi Partili Aytun Çıray, "S-400’ler depoda çürümeye mi terk edildi?" diye sordu.
Türkiye’nin Rusya’dan satın aldığı S-400 hava savunma sistemlerinin aktivasyonuna dair belirsizlik sürüyor.
Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) lideri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin ile Moskova’da yaptığı görüşmenin ardından Türkiye’ye dönüşte S-400’lerin en geç nisan başında aktive edileceğini duyurmasından bu yana hükûmet cephesinden konuya ilişkin henüz bir açıklama gelmiş değil.
CEVAP BEKLEYEN SORULAR
NATO ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile Türkiye arasında krize sebep olan S-400’lerin “depoda çürümeye mi terk edileceğini?” soran İyi Parti İzmir Milletvekili Aytun Çıray, söz konusu hava savunma sistemlerinin akıbetini Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'a sordu.
AKP iktidarının Rus hava savunma sistemi alma konusunda dış politikada yaşanan bu ciddi krizlere rağmen maliyeti “2,5 milyar dolar” olan S-400 model hava savunma sistemini Rusya’dan satın aldığını anlatan Çıray, “Türk Milletine 2,5 milyar dolar maliyeti olan S-400 savunma sistemi, Reuters ajansının geçtiği gibi gerçekten depoda çürümeye mi terk edilecektir?” diye sordu.
Çıray, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) aracılığı ile Milli Savunma Bakanı Akar’a şu soruları yöneltti:
- Reuters’ın haberine göre S-400 hava savunma sisteminin aktive edilme planının ertelendiği doğru mudur? Eğer doğruysa hangi tarihe ertelenmiştir?
- Erteleme süresiz bir erteleme ise bu S-400’lerin asla aktive edilmeyeceği anlamına mı gelmektedir? Eğer böyleyse, Türk Milletine 2,5 milyar dolar maliyeti olan S-400 savunma sistemi, Reuters ajansının geçtiği gibi gerçekten depoda çürümeye mi terk edilecektir?
- S-400’lerin aktivasyon tarihi ertelendiğine göre, ABD’nin Nisan ayında aktivasyonla birlikte uygulayacağını söylediği ekonomik yaptırımlar da ertelenmiş mi olmaktadır?
- S-400’lerin alım kararı, ister aktive edilsinler, ister edilmesinler dış siyasi ilişkilerimiz ve ekonomimiz açısından Milletimize ağır bir maliyet ödetecek bir karar olduğu daha en başında aşikâr olmasına rağmen, bu karar nasıl ve hangi gerekçelerle alınmıştır?