Doktorlar, grip ve soğuk algınlığında antibiyotik kullanımından kaçınılması gerektiğini belirtiyor. Özel Sema Hastanesi'nin Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Hülya Çaşkurlu, söz konusu hastalıklarda antibiyotik kullanımının riskli olduğunu ifade etti.
Bu sene grip salgınından çok soğuk algınlığının daha sık görüldüğünü vurgulayan Hülya Çaşkurlu, bu iki rahatsızlığı ayırmak gerektiğini belirtti. Çaşkurlu, "Soğuk algınlığında ateş olmaz. Burun tıkanıklığı, ses kısıklığı ve boğaz ağrısı olur. Bu da güncel yaşamı etkiler. Bu durumda burun açıcı ilaçlar, bol sıvı tüketimi, C vitamini tüketimi faydalı olur. Eğer uzarsa sinüzit, bronşit, zatürreeye çevirebilir. İşte bu durumda antibiyotik kullanılır. Bir de çocuklar, yaşlılar; şekeri, kalbi olan hastalar soğuk algınlığına yakalanırsa antibiyotik kullanabilir." dedi.
Soğuk algınlığı belirtilerinin yanında hastanın ateşinin de çıkması halinde grip olduğuna hükmedilebileceğini ifade eden doktor Çaşkurlu, "Bu yıl ayrıca çocuklarda zatürreeye de çevirebilen rota virüsünü görüyoruz. Bebeklerde de görülüyor. Nefes darlığı, öksürük ve ateşle kendisini gösterir. Bebeğinde bu belirtileri gören kişi, hemen doktora başvurmalıdır." uyarısında bulundu.
"BU YIL H1N1 VİRÜSÜ YOK"
Bu sene H1N1 virüsünün tek tük vakalar dışında görülmediğini aktaran Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Hülya Çaşkurlu, gripte daha çok İnfluenza A ve İnfluenza B virüslerinin daha yaygın olduğunu aktardı. Grip aşısı konusundaki görüşlerini de paylaşan Çaşkurlu, şu tavsiyelerde bulundu:
"Grip aşısını herkese önermiyoruz. Çocuklara, 65 yaş üzeri hastalara, kronik hastalığı olanlara daha çok tavsiye ediyoruz. Her sağlıklı insanın aşı olmasına gerek yok. Gripten korunmak için sağlıklı beslenme çok önemli. Portakal, mandalina gibi meyveler ile sebze bol bol tüketilmeli. Ev yemeği yenmeli, fast food tarzı yemeklerden uzak durulmalı."
"TÜBERKÜLOZ GRİPTEN DAHA ÖNEMLİ"
Türkiye'de gribe gösterilen özen kadar tüberküloza da önem verilmesi gerektiğini vurgulayan Özel Sema Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Çaşkurlu, tüberkülozun da grip gibi solunum yoluyla bulaştığına işaret etti. Hülya Çaşkurlu, bu hastalığın özellikle kış aylarında ve kapalı yerlerde bulaşma riskinin daha yüksek olduğunu aktardı. Bu mikrobu alan herkesin hasta olmadığını, ancak yeterince dirençli olmayan bir vücutta, örneğin çocuklarda ve kalp hastalarında enfeksiyon yapabildiğini bildirdi. Bağışıklık sistemi iyi olan birine ömür boyu bir şey yapmayan tüberkülozun risk grubundaki hastalarda öksürük, balgam, akciğerde yaralar oluşturabildiğini dile getiren Çaşkurlu, böbrek yetmezliği, idrar yolları hastalıkları, kısırlık, hatta kanama ve ölüme bile sebep olabildiğinin altını çizdi.
Tüberkülozda da iyi beslenme ve sağlıklı yaşamanın önemli olduğunu vurgulayan Dr. Hülya Çaşkurlu, tüberküloz olan hastaların çok fazla kapalı alanda kalmamanısını önerdi. Hastalığın aşısı olduğunu ve Verem Savaş Derneği'nin kontrol altında bu ilaçları verdiğini sözlerine ekledi.