Önceki gün çıkarıldığı mahkemede dolandırıcılık suçundan tutuklanan Barkın, ifadesinde dolandırıcılığın organize ve örgütlü olduğunu ortaya koydu. Barkın, yapılan dolandırıcılığın derneğin Güneydoğu Anadolu Bölgesi Başkanı ve Bitlis Şubesi Başkanı Erkan Beybiroğlu öncülüğünde yapıldığını kaydetti.  Barkın, Cizre'de yaklaşık 17 kişiden 4 milyon TL değerinde para topladıklarını belirtti. Bu paranın 400 bin TL'sinin kendisinin aldığını geri kalanın da Erkan Beybiroğlu, Hacı Akyel ve Nimet Aşan arasında pay edildiğini söyledi.

 Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre Barkın ifadesinde, "Erkan Beybiroğlu derneklerimizin Güneydoğu Anadolu Bölge başkanıdır. Bu şahıs 3 günde bir Cizre ilçemize gelerek derneğimizi ziyaret eder ve denetler. Bu tarihten yaklaşık 9 ay önce Beybiroğlu derneğimizi denetlemeye geldiğinde; derneğimizin gelir durumunu sordu ben de kendisine derneğimizin aidatlardan başka hiçbir geliri olmadığını söyledik. O da bize 'kızarak siz bu işi nasıl yapıyorsunuz, siz nasıl geçinip bu derneği nasıl idare ediyorsunuz, benim Şırnak'ta elim uzun ben dernek adına ihalelere girip, ihale işleri yaparak derneğimize gelir elde ediyorum" dedi.

Barkın ifadesinde, Beybiroğlu'nun kendisine, "İçişleri Bakanlığıyla ve devlet kademesiyle aramız çok iyidir. İhale işlerini bu şekilde dernek adına ayarlıyoruz. Sizlere de devlet ihalelerine girerek gelir elde etmenizi sağlarım. Ben bu işleri takip ediyorum. Şırnak Belediyesi'nde 80 bin TL tutarında bir konteynır ihalesi var. Buna girerek gelir elde etmenizi sağlayabilirim' dedi. Biz de kendisine paramız olmadığını söyledik. O da dışarıdan şahıslar ayarlayarak para temin edebileceğimizi, para bulunması durumunda derneğimizin yetkisi olmadığından genel merkez koordinesinde, genel merkezin yetkisi kullanılarak ihaleye girebileceğimizi, bunu da kendisinin bölge başkanı olduğundan ayarlayabilirim" dediğini ifade etti.

Beybiroğlu'nun ziyaretinden sonra yardımcısı Nimet Aşan, kurucu üye Hacı Akyel ile birlikte kendi aralarında dernek adına merkez koordinesinde ihaleye girebileceklerini konuştuklarını mahkemede anlatan Barkın, şöyle devam etti: "İhaleye girmek için yanımızda bu para yoktu. O yüzden üçüncü şahıslardan bu parayı temin ederek ihaleye girip, ihale sonrası aldığımız ürünlerin satıldığında edilen kardan dışarıdan bulduğumuz şahısların verdiği para karşılığında bir miktar kar vererek bu işi yapabileceğimizi düşündük.

Buna istinaden de Nimet Aşan, Hacı Akyel, Mehmet Yavuz ve ben ihalelere tarafımızca katılım sağlanacağı, ihale sonrasında elde edilen paranın taraflarca bölüşüleceğine ilişkin kararı dernek karar defterine işledik. Bu kararı aldığımızda Erkan Beybiroğlu isimli şahıs da dernekteydi ancak kendisi bölge başkanı olduğu için bu kararı imzalamayacağını söyleyerek karar defterini imzalamadı."

Aldıkları paraları söz konusu isimlerle bölüştüğünü yineleyen Barkın, bu yüzden aldıkları borçları bir süre sonra ödeyemez hale geldiklerini söyledi.

İfadesinde aldıkları 80 bin TL'yi ödeyemedikleri için başka birinden 70 bin TL borç aldıklarını ve bunun geri ödemesini 180 bin TL olarak yapacaklarını şahsa ilettiklerini ifade eden Barkın, aldıkları yeni borçları da ödeyemediklerini belirtti. Barkın, bunun üzerine tekrar Bölge Başkanı Erkan Beybiroğlu'nu aradıklarını belirterek, şunları anlattı: "O da bize 'Şırnak belediyesinde kadrolu temizlik işçisi alımı olduğunu, buraya 30 bin TL karşılığında şahısları işe aldırabileceğini, bu şahıslardan alınan paralardan tarafımıza da komisyon vereceğini' söyledi. Bunun üzerine Abdurrahman C. ve Fettah A. isimli şahısların akrabaları olan isimlerini hatırlamadığım 8 kişi ayarladılar. Bu şahıslar dermeğimize gelerek işe girmeleri karşılığında kişi başı 30 bin TL parayı elden verdiler. Toplamda 240 bin TL para toplandı. Bu paradan; 36 bin TL bana, 64 bin TL Erkan Beybiroğlu'na kalan 140 bin TL de Abdurrahman ve Fettah isimli şahıslara kaldı."

Barkın, derneğin kurucu üyelerinden Mehmet Yavuz'a ihale işi yapacaklarını söyleyerek kendisinden farklı zamanlarda peyder pey toplamda 200 bin TL para aldıklarını belirtti.

 Barkın ifadesine şöyle devam etti:

"Süleyman Kahraman'ın bize yapmış olduğu talep ile biz de derneğimizin Genel Merkezine teklif ederek İl Temsilciğine benim atamam yapıldı. Bu şekilde Milli Beka Derneği Şırnak İl Başkanı ben oldum, Cizre İlçe Başkanı ise Cabbar BADUR isimli şahıs oldu,"

Borçları ödeyemez bir duruma geldiklerinde deşifre olduklarını sözlerine ekleyen Barkın, şunları söyledi: “Erkan Beybiroğlu'nu arardım ve intihar edeceğimi söyledim. O da 'sakın öyle bir şey yapma' dedi ve Genel Merkezden gerekirse ödenek isteriz dedi. Bizimle ilgilenmemeye başladı, Cizre'de güveni kalmadı, herkes kendisinin dolandırıcı olduğunu anladı.

Cabbar BADUR Dernek Başkanlığından istifa etti, her şey kötüye gittiği anlaşıldı, biz bu süreçte farklı farklı insanlardan ihale işi yapacağımızı ve kar payi vereceğimizi söyleyerek yazılı sözleşmeler yaparak paralar alarak, biz de parası olan bazı insanlara ödeme yaptık. Yaklaşık 1-2 ay bu süreci kendi başımıza böyle götürdük, bu sözleşmelerin hiçbiri ben de değildir paraları aldığımız şahıslardadır, daha sonra herkes işin yalan olduğunu anladı, bu işten herkes mağdur olduğunu anladı, insanlar derneğe gelmeye başladı, paraları bizden istemeye başladılar."

Barkın,"Fettah A. bize ihale işleri için getirdiği şahıslardan komisyon olarak aldığı paralarla Abdurrahman C. isimli şahısla ortak olarak hatırladığım kadarıyla 06 CEV 233 plakalı, ismini bilmediğim bir şirketin üzerine beyaz renkli Ford marka bir araç satın aldılar" dedi.

Milli Beka Derneği Cumhur İttifakına destek veren bir dernek olduğunu vurgulayan Barkın, şunları söyledi: "Belgeleri Milli Beka Derneği Cizre Şube Başkanı olarak ben imzalamıştım, Cizre'de yaklaşık 17 kişiden dört milyon TL değerinde para topladık. Bu paradan ben yaklaşık 400 bin TL aldım geri kalanı ise Erkan, Hacı ve Nimet aldı.”

 İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yla çektiği fotoğraflara da değinen Barkın, fotoğrafın sahte olmadığını söylemesi dikkati çekti.

Önce ki gün Cizre Sulh Ceza Hakimliğine çıkarılan Barkın, Ticari Faaliyet veya Kooperatif Faaliyeti Sırasında, Kamu Kurum veya Kuruluş, Siyasi Parti, Dernek ve Vakıfların Araç Olarak Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılık suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.