Dolar kurunda tarihi düzeydeki artış, kamu özel işbirliği (KÖİ) projelerinde müteahhitlere yapılacak ek ödemeleri şişiriyor. KÖİ projeleri ile müteahhitlere verilen araç geçiş garantileriyle milyarlarca liralık ödemeler pandemi döneminde devlet bütçesine daha da fazla yük olmaya başladı.
Sözcü’nün haberine göre, Başkent Üniversitesi İktisat Bölümü Başkanı ve Devlet Planlama Teşkilatı eski Planlama Uzmanı Prof. Dr. Uğur Emek, bu ek ödemenin sadece üç proje için 632.7 milyon TL olduğunu hesapladı.
Gebze-İzmir Otoyolu, Avrasya Tüneli ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü için yılın ilk 6 ayında yapılan ödemenin 4 milyar TL olduğunu belirten Emek, artışla ikinci yarıda ödemenin 4.7 milyar TL'yi bulacağını yazdı. Prof. Emek, bloğunda şöyle dedi: “Otoyolların sözleşmelerinde revizyon yapıldı. Eskiden dolar üzerinden belirlenen geçiş ücretleri sene başında TL'ye çevrilmekteydi. Kurlardaki hızlı yükseliş nedeniyle müteahhitler ücretlerin yılda iki defa güncellenmesini talep etti. Bu revizyonlarla sadece Gebze-İzmir Otoyolu, Avrasya Tüneli ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nde müteahhitlere yılın ikinci yarısında ekstra 632.7 milyon TL ödeme yapılacak. Bu parayı geçerlerse kullanıcılar, geçmezlerse vergi mükellefleri ödeyecek.”
Prof. Emek, sadece adı geçen üç projede müteahhitlere 275 bin net asgari ücret ödemesi kadar ödeme yapılacağına dikkat çekti.
KÖİ sözleşmelerinin Türkiye'de de sıklıkla revize edildiğini belirten Prof. Emek, Cumhurbaşkanlığı Strateji Başkanlığı'nın Özel İhtisas Komisyonu Raporu'nda projelere firmaların “Nasıl olsa ihaleyi aldıktan sonra çözeriz” mantığıyla teklif verdiğinin belirtildiğini vurguladı. Emek yazısında, “Yani ihaleleri sözleşmelerde değişiklik yaptıracaklarına inanan firmalar kazanıyor. Örneğin, şehir hastanelerinde mevzuata göre kullanım bedelinin 3 ayda bir ödenmesi gerek. Ancak uygulamada ödemeler aylık yapılıyor” dedi.
Prof. Dr. Uğur Emek, yazısında Dünya Bankası verilerine göre Türkiye'nin kamu özel işbirliği (KÖİ) projeleri açısından gelişen ülkeler içerisinde dünya birincisi olduğunu belirtti. Emek, yazısında “Esasen sözleşme sayısına göre yedinci ve sözleşme büyüklüğüne göre de dördüncüdür. Sözleşme büyüklüğünü, sayısına bölerseniz ortalama sözleşme büyüklüğünü elde edersiniz. Bu veriye göre Türkiye birincidir” ifadelerine yer verdi.