Türk Lirası 2018'de büyük değer üstüne değer kaybederken uzmanlar özellikle bu yıl da dövizin güçlü kalacağını hesaplıyor ve uyarıyor: Dolar bazlı borçlanmadan kaçının
Dünya gazetesinde yer alan Zafer Akay imzalı makalede, dünyada ekonomiye yön veren temel iki baz para birimi olduğu, bunun ilkinin Amerikan doları diğer Avrupa para birimi Euro olduğu hatırlatıldı.
Akay "Bu para birimlerinin yönetilip yönlendirilmesi de, Amerikan Merkez Bankası (FED) ile Avrupa Merkez Bankası (ECB) tarafından yapılıyor" diyen Akay şöyle devam etti:
"Her iki merkez bankasından birisi ve/veya her ikisi faiz artırıyorsa o ülkenin veya topluluğun para birimi, diğer ülkenin para birimi karşısında değer kazanır. Dış piyasada meydana gelen faiz artışı, ülkenizde bulunan yabancı sermayeyi, faiz artıran ülkeye doğru çeker. Faizi artan para kıymetlenir değeri artar, iç piyasanızda kurlar ve faiz üzerinde yukarı yönlü baskı yapar. Ayrıca, dış ticaret açığı veriyorsanız, bu açıktan doğan döviz azlığından dolayı artan döviz talebini de başka türlü de yeterince karşılayamıyorsanız (borçlanma) kurların ve faizlerin yukarı yönlü hareketi, dış piyasadaki her faiz artırımından sonra iç piyasanızda yaşanacaktır."
Yazıya göre, 2012’den itibaren kademeli olarak artan ABD faizleri, ucuz sermayenin ülkemizden çıkmasına sebep oldu. Ülkeden çıkan sermayenin bize faturası iç piyasada hem kurları hem de faizlerin yukarı çekti.
Euro/Dolar paritesi 1.5 seviyelerinden 1.13 seviyelerine kadar düşmüş, Dolar/TL paritesi 1.2 seviyelerinden 5,3 seviyelerine kadar çıkmıştı.
Akay, şöyle yazdı:
"Görünen o ki, bu durum 2019 da devam edecek. 2019 yılı içerisinde FED’in faizlerini en az 2 en çok 3 kez daha arttıracağı tahmin edilmektedir. Dolayısıyla Amerikan Doları’nın değeri daha da artacağından daha pahalı hale gelecektir (kurlara yukarı yönlü baskısı devam edecektir). Bazen faizler artmasa bile “faizlerin artma beklentisi” bile bu işlevi görmektedir. FED bunu geçmiş yıllarda faiz arttırmadan sadece beklenti ile bile yapmıştır. Dolayısıyla, doların gelecek yılda gücünü arttırarak koruyacağını, bizlerin de (hane halkı, şirket, kurum) dolar bazlı borçlanmaktan kaçınmamıza işaret eder."
Zafer Akay, yazının sonunda uyarıda bulundu:
"Ayrıca, ülkemiz genelinde de diyebiliriz ki, gelişmekte olan bir ekonomiye sahip olduğumuzdan, ithalatın ihracattan daha yüksek olması, devamlı dış ticaret açığı verdiğimizden dolayı kişilerin veya şirketlerin kendilerini uzun vadede daha güvende hissetmeleri için kur riskinden korunmak için TL bazlı borçlanmaları tercih etmeleri, döviz ile borçlanmaktan daha akılcı olacaktır. Bu durum ihracatçı olmanız ve döviz bazında geliriniz olsa dahi geçerlidir."