İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) AKP tarafından yönetildiği dönemde tartışmalı metrobüs araçlarını, “Bu araçlar İstanbul'un topografik yapısına uygun değil” uyarılarına rağmen belediye kasasından 63 milyon avro ödeyerek alan dönemin İETT Genel Müdürü Mehmet Öztürk’e BirGün ulaştı.

Öztürk, BirGün'den İsmail Arı'ya yaptığı açıklamada, kullanılamadığı için çürümeye terk edilen ve yargılanmasına neden olan Phileas marka araçları almanın bir hata olmadığını savundu.

Dönemin İETT Genel Müdürü Mehmet Öztürk, metrobüs hattında kullanmak üzere Hollanda’dan 2008 yılında 15 ve 2009 yılında da 35 adet olmak üzere toplam 50 adet Phileas marka metrobüs aracı aldırdı. Belediyenin kasasından bu araçların her birine 1 milyon 265 bin avro, tamamına 63 milyon 278 bin avro ödendi.

Uzmanların “Bu metrobüsler İstanbul’a uygun değil” uyarılarına rağmen metrobüs araçlarını alan dönemin İETT Genel Müdürü Mehmet Öztürk, 63 milyon avro ödenen ve hurdaya ayrılan metrobüsleri aldığı için hiç pişman olmadığını belirtti. Öztürk, “Bugün olsa o metrobüsleri yine alırım. Hollanda’dan almıştık o metrobüsleri. O dönemde de birileri şikâyet etti. Olay mahkemelere intikal etti, mahkemelerde yargılandık ve beraat ettik. Olabilir böyle şeyler. Ben bürokratım. Hâkimler beraat kararı verdi ve bu karar Yargıtay’da da tasdik edildi” dedi.

Metrobüs projesinin kendi projesi olduğunu da vurgulayan Öztürk, “Metrobüs hattı benim projemdi. Metrobüsün mimarı Güney Amerika’daki bir devlet. Ben oradan esinlendim. Çünkü İstanbul’un ulaşım konusunda o zaman da başka bir çözümü yoktu, şu anda da yok. Onun bedelini de ben ödedim” ifadelerini kullandı.

Çürüyen metrobüslere ilişkin yargılandığı davanın beraatla sonuçlanmasının kendisi için bir şeref olduğunu söyleyen Öztürk, şöyle devam etti:

“2009 yılında anlaşmalı olarak İETT Genel Müdürlüğü görevim sona erdi. Çünkü yorulmuştum. İBB’de devam etmedim ve 2011 yılında emekli oldum. Yargılandık, ben de beraat ettim, benim arkadaşlarımın tamamı da beraat etti. Hiçbirimize ceza verilmedi. Biz göğsümüzü gere gere bu işleri hakkıyla yaptık dedik. Bu ifadeyi söylemeyi de hak ettik biz.”

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne 1994 yılında girdiğini belirten eski İETT Genel Müdürü Öztürk, “Erdoğan'ın yakın çalışma arkadaşlarından biriydim. 1994 yılında daire başkanlığı görevine de beni Recep Tayyip Erdoğan getirdi. Büyükşehir’e daire başkanları belediye başkanının imzasıyla atanabiliyor” diye konuştu.

Edinilen bilgiye göre, metrobüs hattının topografik yapısına uygun olmadığı ortaya çıkan bu araçlardan şu an 33 tanesi aktif olarak kullanılıyor. Yanarak hurda haline gelenlerin dışındaki arızalı araçlardan ise faal olarak çalışan araçlar için yedek parça deposu olarak faydalanılıyor. Yani, tanesine 1 milyon 265 bin avro ödenen tam 17 araç kullanılamıyor.

Normal körüklü otobüs fiyatının dört katına denk gelen Hollanda menşeli otobüsler, İstanbul yollarının fiziki koşullarına uyum sağlayamadığı için sık sık arızalandı. Arızalar nedeniyle otobüsler arada sırada sefere çıkarıldı, çoğu garajlarda çürümeye bırakıldı.

İETT'ye metrobüs ve otobüs alımlarında usulsüzlük yapıldığı iddiasıyla yargılanan, kurumun eski Genel Müdürü Mehmet Öztürk'ün de aralarında bulunduğu 18 sanık yargılandı ve 2011 yılında beraat etti.

2015 yılında Şirinevler'de Phileas marka aracın metrobüs durağında yanmasının ardından, zaten tek tük sefere çıkan otobüsler uzun yıllar boyunca seferden çekildi.

İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde İETT Genel Müdürlüğü tarafından 2010 yılında metrobüs araçlarının alındığı Hollanda merkezli APTS firmasına alacak davası açıldı. Bilirkişi heyeti tarafından toplam 30 milyon 506 bin TL tazminat bedeli hesaplandı. Ayrıca APTS firmasının damga vergisini geç yatırması nedeniyle açılan davada mahkemece 650 bin 995 TL gecikme bedelinin ödenmesine hükmedildi. İETT Genel Müdürlüğü alacağının tahsili için Hollanda iflas idaresine başvurdu. Bilirkişi inceleme aşamasında bulunan yargılamada, iflas yönetimi tarafından, davalı APTS firması hakkında Hollanda hukukuna göre iflas işlemlerinin başlatıldığı bildirildi.