Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) de aralarında olduğu dört önemli sağlık kuruluşu, endişe yaratan kızamık vakaları için alınması gereken önlemleri sıraladı.
Türkiye’de özellikle İstanbul’da olmak üzere kızamık vakaları endişe verici boyutlara tırmandı.
İstanbul Tabip Odası’nın (İTO) aktardığına göre kentte kızamıktan dolayı hayatını kaybeden çocuklar var.
TTB Uzmanlık Dernekleri Eşgüdüm Kurulu Yürütme Kurulu, Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği, Halk Sağlığı Uzmanları Derneği ve Türk Pediatri Kurumu da paylaştığı ortak açıklamayla artan tehdide dikkat çekti.
Açıklamada salgının ortaya çıkmasına dair tespitler yer aldı:“Ülkemizde son yıllarda giderek artan kontrolsüz göçmen girişlerinin, özellikle pandemi döneminde birinci basamak sağlık hizmetindeki bölgesel aksamalardan kaynaklanan aşılama problemleri ve yine pandemi sürecinde ve sonrasında artış gösteren aşı tereddüdü nedeniyle aşısız ve eksik aşılı nüfustaki artışın katkısı vardır”
Salgınına karşı şu önlemlerin kısa sürede alınması gerektiği vurgulandı:
- Döküntülü hastalık yakınması olan tüm hastalar kızamık yönünden değerlendirilmelidir.
- Vaka görülen bölgelerde dokuz ay-15 yaş arası tüm çocuklara aşılı olup olmadığına bakılmaksızın mutlaka bir doz aşı yapılmalıdır.
- Henüz vaka görülmeyen bölgelerde dokuz aydan itibaren eksik aşılı çocukların kızamık aşıları tamamlanmalıdır.
- Özellikle ikinci doz kızamık aşı kapsayıcılığının yükseltilmesine yönelik özgün bir program geliştirilmelidir.
- Kayıtlı/kayıtsız mülteci-göçmen nüfusun tespit ve takibine yönelik zorlukları da çözebilecek şekilde yapılan planlamalarla, bu gruplarda koruyucu hizmetlere yoğunlaşılmalı, aşısız çocuk bırakılmamalıdır.
- Deprem bölgesinde, özellikle geçici yerleşim birimlerinde yaşayanlara yönelik, burada yaşayan nüfusun tespit ve takip edilmesindeki zorlukları çözecek şekilde yapılan planlamalarla aşılama çalışmaları yapılmalıdır.
- Salgın sırasında yürütülecek aşı kampanyasının bölge tabanlı yapılması zorunludur. Vatandaşın başvurusuna sınırlı kalınmamalı, sahaya çıkılmalıdır. - Mobil aşı istasyonları ile kısa sürede aşı oranı yükseltilmelidir.
- Deprem bölgesinde aşının sağlanması ve korunmasına yönelik teknik destek mutlaka verilmeli, tüm aile sağlığı merkezleri ve geçici yerleşim alanlarında aşılar yapılabilir hale getirilmelidir.
- Hastanelerde kızamık hastalığının yayılmasının önüne geçilmelidir. Bu bağlamda sağlık çalışanlarının kızamığa karşı bağışıklanması ve döküntülü hastalık yakınmasıyla sağlık kuruluşlarına başvuranların, bekleyenlerle teması en aza indirecek bir akış-mekân düzenlemesiyle hızlıca hizmet alması, hizmet aldıkları ortamın havalandırılması önemlidir.
- Hastalığı geçirmemiş veya iki doz aşılandığını belgeleyemeyen olası ve/veya kesin kızamık vakasıyla temas etmiş olan altı ayın üzerindeki herkese koruma amacıyla ilk 72 saat içerisinde bir doz KKK aşısı yapılmalıdır.
- Öncelikle salgının artış gösterdiği illerde olmak üzere, öğretmen, polis gibi ön safta çalışan kritik personelin aşılanması sağlanmalıdır.
Toplum aşı konusunda bilgilendirilmeli, yanlış/yanlı haberlerin sağlık bakanlığı yetkileri tarafından da üzerine gidilmelidir.