Döviz nereye gider, zam tsunamisi ne kadar daha sürer?

''Haricî faktörler artık aleyhimize. Sıcak para ile ayakta kalmaktan başka çaremiz kalmadı. Hal böyle iken yüksek enflasyon ve yüksek kur 81 milyonun önüne maliyet olarak çıkıyor. İki ucu keskin bıçak sırtında bir ekonomi. Zam tsunamisine hazırlıklı olalım.''
TARIK ZİYA / Samanyoluhaber.com


ABD Doları 6-10 Kasım haftasında 3.85 TL ile 3.90 TL arasında gitti, geldi. Euro da 4,47-4,52 TL bölgesinde salınıyor. Herkes dolar ve Euro’yu konuşurken İngiliz Pound'ı 5 TL’yi ilk defa geçti. 

Bahsettiğim aralıklar kalıcı değil. Döviz alıp çıkmak isteyen yabancı yatırımcı, Merkez Bankası’nın (TCMB) nabzını tutuyor. 

TCMB şu ana kadar yaptığı gibi tribünden seyretmeye devam ederse bir sonraki hamle dolar için 3,94-4,03 TL aralığı olacak. Euro da yeni kamp yeri olarak 4,57-4,61 TL’ye çıkmayı deneyecek.

Merkez Bankası’nın sessizliği faizlerin artmadığı mânâsına gelmiyor. 

Hazine’nin iki yıl vadeli tahvil faizi yüzde 13,58 oldu. Gösterge niteliğindeki tahvilin maliyetinin yüzde 11 civarından bu seviyeye gelmesi piyasanın hükûmete verdiği mesajdır. 

TL’DEN KAÇIŞ HIZLANACAK

Şayet Merkez Bankası para baronlarına daha fazla faiz taahhüdünde bulunmazsa tahvil faizi yüzde 15’e doğru tırmanabilir. Bu da demek oluyor ki Merkez Bankası faizi yüzde 12,25’te tutmakta ısrar ederse TL’den kaçış daha da hızlanacak. 

Yatırımcıların akıl hocalarından Standard&Poor’s (S&P) ve Japon Credit Rating (JCR) geçen hafta Türkiye’nin en son kredi notunu ilan etti. Maalesef her iki kuruluşun da karnesinde kredi notu ‘yatırım yapılamayacak kadar zayıf’ olarak kaldı. 

En son karne geçen seneki karneyle aynı kalsa da bu defa notun düşme ihtimalinin altı kırmızı kalemle çizildi. ABD ve Avrupa’da faizlerin artmaya devam ettiği, para musluklarının kısıldığı bir iklimde sermaye göçünden en fazla Türkiye’nin müteessir olacağı belirtildi.

ZAM TSUNAMİSİ BİTMEDİ

Haricî faktörler artık aleyhimize. Sıcak para ile ayakta kalmaktan başka çaremiz kalmadı. Hal böyle iken yüksek enflasyon ve yüksek kur 81 milyonun önüne maliyet olarak çıkıyor. 

İki ucu keskin bıçak sırtında bir ekonomi. Zam tsunamisine hazırlıklı olalım.

Dolar artınca enflasyon da artacak. Motorinin litresi 5 TL’yi geçti, benzin 6 TL’ye doğru ilerliyor. Daha evvel burada ifade etmiştim. Akaryakıtta dünyanın en yüksek vergileri Türkiye’de. Bu yüzden de petrol fiyatı düşse bile bizde benzin, motorin ve LPG ucuzlamıyor. 

Son zamların otomatik sistemden mütevellit olduğunu iddia eden Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci nedense 100 liralık benzinden 60 lira vergi alınmasından bahsetmedi.
 
Akaryakıt zamları ekonomi için barometredir. Kasım ve Aralık aylarında enflasyon canavarı ortalığı kasıp kavuracak. Doları dizginlemek için sıcak paraya verilecek faiz artınca bankaların kredi maliyetleri yüzde 20’nin de fevkine çıkabilir.

SEN NEYMİŞSİN CAM FİLMİ LOBİSİ!

Ahval-i umumî böylesine perişan iken Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) iktidarı ne mi yapıyor? AKP lideri ve Reis-i Cumhur Recep Tayyip Erdoğan’dan emniyet müdürlerine kadar her zevat arabaların camlarına siyah film takmanın yasak olup olmadığı ile meşgul. 

‘Reis duy bizi!” diyerek sosyal medyaya koşan, Twitter’da etiket açan cam filmi lobisinin verdiği mesaj anında alındı. Kendi çıkardıkları yönetmeliği yiyip yuttular ve yasağa rağmen film takan şoförlere ceza kesilmeyeceğini ‘müjde’ diye açıkladılar. 

Cam filme lobisinin hakkını teslim etmek lazım. Türkiye’nin en etkili sivil toplum hareketi olduklarını cümle âleme bir haftada ispat ettiler.  

BAŞBAKAN’IN OĞULLARI HABER BİLE OLMADI

Diğer tarafta vatandaşın cebindeki paranın son bir ayda yüzde 15’e yakın erimesi, akaryakıta iki haftada 30 kuruş zam gelmesi, saman, lop (kemiksiz) et ve buğdayı müteakip arpanın da ithal edilmeye başlanması, Başbakan Binali Yıldırım’ın iki mahdumu Erkam ve Bülent ile AKP’ye yakın onlarca işadamının Malta’da gizli hesaplarının olduğunun ortaya çıkması Türkiye’de cam filmi kadar müzakere edilmedi. 

Saray korkusu iliklerine işlemiş gazeteler için zamlar artık fiyat güncellemesinden, yolsuzluklar da dış mihrakların komplosundan ibaret.

Böyle bir medya marifetiyle efsunlanmış maşeri vicdan nasıl olsa ne verilirse sindiriyor. 

Merkez Bankası faizleri yüzde 15-16 aralığına taşısa kimsenin ruhu duymaz. Haddi zatında faiz tabelada yüzde 8. Geç likidite penceresi gibi şatafatlı bir tanımın altına sakladıkları yüzde 4,25’lik artışı şimdi de yüzde 2,3-3 puanlık artış için kullanacaklar. 

ZENGİNLERE YARAYACAK

TCMB kelime oyunları ile sıcak paraya ikramda bulunacak. Faiz yine de artmayacak! 

Türkiye ekonomisi coşmaya devam edecek. 

Vatandaş, bankalar daha fazla komisyon ve ücret aldığında öfkelense de Erdoğan’ın ‘faize karşıyım’ nutuklarından biri buzluktan çıkarılacak. O konuşunca halk derin bir nefes alacak. 

AKP devr-i iktidarında 175 milyar doların faiz lobisine ödenmesi de halkın yanına kâr kalacak!

2013’ten beri aynı filmi tekrar tekrar seyrediyoruz. 

Bundan sonra ne mi olacak? Görünen köy kılavuz ister mi? 

Son dört senede ne olduysa onlar tekrar etmeye devam edecek. Muhtar milleti de ayakta alkışlayacak. 

AKP’li zenginlerin gözü aydın... 

11 Kasım 2017 09:54
DİĞER HABERLER