DP Genel Başkanı Uysal: Zihinlerin arka planında 'halife' argümanı yoklanıyor

DP Genel Başkanı Gültekin Uysal, Erzurum'da geçen gün hayırseverlere yönelik operasyonda 91 yaşındaki yatalak bir hastanın da gözaltına alınmak istenmesini değerlendirdi. Aynı ilde Türkiye'nin gözbebeği olan ve hem ulusal hem de uluslararası arenada birçok başarı elde edilen okullara hakimlik kararıyla el koyulduğunu hatırlatan Uysal, "Türkiye, hukuk devleti olmanın en asgari prensiplerinin bile yok varsayıldığı, bir kişinin ihtirasları, hülyaları etrafında yeni bir sistemin şekillendirilmeye çalışıldığı noktada. Türkiye bu yanlış yoldan çıkmalı." dedi. Uysal, başkanlık sistemi tartışmalarına da değinerek, "Romantizm içinde, zihinlerin arka planında yoklanan 'halife' argümanlarından tutarak, Türkiye'nin bu içine düştüğü hayalden çıkabilme imkanımız yoktur." şeklinde konuştu.

Genel Başkan Uysal, İzmir'de partisi tarafından düzenlenen etkinliklere katıldı. Cihan Haber Ajansı (CİHAN)'na özel açıklamalarda bulunan Gültekin Uysal, gündemdeki konuları değerlendirdi. Erzurum'da 91 yaşındaki Öksüz'ün gözaltına alınmasını yorumlayarak, "Türkiye'de hukuk devleti olmanın en asgari prensiplerinin bile yok varsayıldığı, bir kişinin ihtirasları, hülyaları etrafında yeni bir sistemin şekillendirilmeye çalışıldığı noktada, 'hukuk hak getire' diyebileceğimiz uygulamaların pek çoğunu her gün yaşıyoruz. Bu uygulamalardan bir tanesi de Erzurum'da olduğu gibi daha evvel Manisamız'da, farklı farklı vilayetlerde insanları somut deliller olmadan, iktidarın şahsi kan davasına çevirerek, hukuk mekanizmasını yürütmenin bir şubesi haline getirerek, emirlerle bu süreçleri ilerletilmeye çalışılıyor. Milletimiz hükmünü vermekte ama tarih d bu hükmünü icra eder. Mağduriyetleri, yeni mağduriyetler yaratarak telafi edemezsiniz. Türkiye bu yanlış yoldan çıkmalı." dedi.

Başkanlık sistemi tartışmalarına değinen DP Genel Başkanı Uysal, "Bu bir zorlama gündem. Türkiye'de idari sistemin, siyasi sistemin daha etkin bir şekilde fonksyon görebilmesi için toplumun bir ortak gereksinimi olarak bir sorgulama yaparak, 'Böyle bir sistem değişikliğine gidelim mi, gitmeyelim mi?' sorusu sorulmamakta. Bunun ötesinde, bir kişinin şahsi ihtirasları etrafında Türkiye'nin topyekûn siyasal sisteminin, hukuk sisteminin, kuvvetler ayrılığı prensibinin, 'kuvvetler uyumu' şeklinde, adeta deyim yerindeyse yürütme erkinin müştemilatı haline, tali unsuru haline getirilerek, dünyada eşi benzeri görülmemiş demokratik bir modelleme içinde mukayese edemeyeceğimiz bir model Türkiye'ye dayatılmakta." dedi. Romantizm içinde, zihinlerin arka planında "halife" argümanlarının yoklandığını ileri süren Uysal, "Bir anda romantizm içinde, zihinlerin arka planında yoklanan 'halife' argümanlarından tutarak, Türkiye'nin bu içine düştüğü hayalden çıkabilme imkanımız yoktur. Bir asrı aşan bir şekilde parlamenter demokratik geçmişimiz var ama parlamenter demokrasinin, denetleme vazifesini yapamadığı ortada. Bu haliyle bunu kabul etmemiz mümkün değil. Siyasi partiler ve seçim sisteminden başlayarak Türkiye'nin bütün meselelerini demokratik kanallara aktarabilecek, işleyen bir demokratik modeli Türkiye kurmalıdır. Bunu kurmanın yolu da başkanlık sistemi değildir." diye konuştu.

'SURİYE POLİTİKASINDA İLK DÜĞME YANLIŞ İLİKLENDİ'

Türkiye'nin Suriye politikasını da değerlendiren Gültekin Uysal, "Suriye politikası, deyim yerindeyse ilk düğmeyi yanlış ilikledikten sonra çok gerisini konuşmanın bir manası pek kalmadı. Başından itibaren yanlış siyasetin, inat siyasetinin, 'Esed gitsin de ne şekilde giderse gitsin' mantığı içinde yürütülmüş, Türkiye'nin uzun yıllar bölgeye dair dış politik parametreler içindeki en temel belirleyici prensibi, bu bölgedeki iç çatışmaların tarafı olmama prensibini yerle bir ederek ortaya koyulmuş, romantizm düzleminde ilerleyen ve AKP'nin dış ilişkilerini Türkiye'nin dış politikası haline getirirseniz bu sonuç kaçınılmazdır. Merkezî hükümetlerden daha ziyade terör örgütleriyle komşu bir ülke haline gelirseniz, sabah akşam sınır bölgelerinizde çatışmalar olur." diye konuştu.

'MENDERES'İN, ÖZAL'IN ADINI KULANMALARI ÇELİŞKİ'

AK Parti yöneticilerinin, zaman zaman kendilerinin Adnan Menderes ve Turgut Özal'ın devamı olduklarını söylediğini hatırlatan Uysal, "Rahmetli Menderes'in, rahmetli Özal'ın isminin zaman zaman kullanıldığını görüyoruz ama onların isminden daha ziyade, zihniyetleriyle amel etmelerini beklemekteyiz. Demokrasiyi bir muhalefet ideoljisi olarak görüp muhalefetteyken ideallerden bahseden ama iktidarda zaman zaman, 'Bizden önce ne yapıldı?' diyerek, zaman zaman onların ismi üzerinden kendi meşruiyetlerini tahkim etme gayretlerine gtitiklerini görüyoruz ama ne Menderes'in çizgisiyle, ne Özal'ın çizgisiyle Türkiye'nin bugün geldiği noktanın, devlet erkinin yönetilme noktasındaki üslubün hiçbir şekilde bağdaşmadığı, uygulamalalarla ortadadır. Bir çelişki hali ortadadır. İşine geldi mi bunları kullanıp işinize gelmedi mi yok varsaymanın samimi bir tarafı olmadığı kanaatindeyim." dedi.Cihan CİHAN
26 Şubat 2016 14:07
DİĞER HABERLER