Almanya’nın yurtdışındaki altın rezervlerinin güvenliği, ABD'de Donald Trump'ın yeniden başkanlık ihtimalinin güçlenmesiyle kamuoyunda yeniden tartışılmaya başlandı. Berlin yönetimi, New York’ta tutulan tonlarca altının geleceği konusunda artan endişelerle karşı karşıya.

Almanya’nın merkez bankası Bundesbank, 3.352 tonluk altın stoku ile dünyada ikinci sırada yer alıyor. Bu rezervlerin üçte biri, Soğuk Savaş sonrası dönemde oluşturulan parasal sistemin bir parçası olarak hâlâ New York Federal Rezerv Bankası’nda saklanıyor. Ancak son dönemde, bu altınların güvenliği kamuoyunda daha fazla tartışılmaya başlandı.

Cumhuriyet'te yer alan habere göre özellikle Almanya’da sağcı AfD (Almanya için Alternatif) partisinin uzun süredir gündeme taşıdığı “altınları eve getirelim” çağrıları, Donald Trump'ın yeniden başkanlık koltuğuna oturma ihtimaliyle yeni bir boyut kazandı. Trump’ın daha önce müttefik ülkelere karşı sert tutumu ve Fed’e yönelik saldırgan söylemleri, Berlin'de ciddi soru işaretlerine neden oluyor.

Almanya Vergi Mükellefleri Federasyonu, geçtiğimiz günlerde Bundesbank ve Maliye Bakanlığı’na birer mektup göndererek ABD'deki altınların Almanya'ya geri getirilmesini talep etti. Federasyon Başkan Yardımcısı Michael Jaeger, “Trump Fed’i kontrol etmek istiyor. Bu da ABD’deki Alman altınlarını kontrol etmek anlamına gelir” ifadelerini kullandı.

Avrupa Parlamentosu’ndaki Hristiyan Demokratlar’ın önde gelen isimlerinden Markus Ferber ise “Trump dengesiz biri. Altınlara ne yapılacağı konusunda yaratıcı fikirler üretmesini göz ardı edemeyiz” diyerek mevcut rezerv politikasının yeni jeopolitik koşullara uyarlanması gerektiğini savundu.

Alman televizyon kanalları ZDF ve ARD de altınların New York’ta ne kadar güvende olduğunu sorgulayan programlar yayımladı. Buna karşın Bundesbank, New York Fed’in "önemli bir depolama noktası" olmaya devam ettiğini ve güvenilir bir ortak olarak görüldüğünü vurguladı.

Maliye Bakanlığı ise altınların kontrolü konusundaki soruları merkez bankasına yönlendirerek Bundesbank’ın bağımsızlığına işaret etti. Bu süreçte atılacak olası adımların, ABD Merkez Bankası’na duyulan güven açısından siyasi hassasiyet taşıdığı belirtiliyor.

AfD milletvekili Peter Boehringer, yıllar önce başlattığı altın rezervlerinin iadesi çağrılarının bugün ana akım siyasette de karşılık bulmasından memnun olduğunu belirtti. “Bir zamanlar komplo teorisyeni denilen bizler bugün haklı çıktık” diyen Boehringer, kamuoyundaki endişenin giderek arttığını söyledi.

Bundesbank, 2014-2017 yılları arasında New York’tan 300 ton altını geri getirerek bu yönde bir adım atmıştı. Ancak Rusya’nın Ukrayna’yı işgali gibi yeni tehditler, Berlin’in hesaplarını yeniden zorlaştırıyor.

Ferber’e göre, mevcut jeopolitik gelişmeler altınların farklı lokasyonlara yayılmasını gerekli kılıyor. Şu anda Almanya’nın altın rezervleri Frankfurt, New York ve Londra’da tutuluyor. “Tüm yumurtaları aynı sepete koymak doğru değil” diyen Ferber, rezervlerin farklı ülkelere dağıtılmasının önemine dikkat çekti.

Federal Meclis’teki Hristiyan Demokratlar’ın bir diğer sözcüsü Fritz Guentzler ise Fed’e yönelik bir güvensizlik içinde olmadıklarını, ancak Bundesbank’ın stokları düzenli olarak denetlemeye devam etmesi gerektiğini söyledi. Bundesbank ise yıllar içinde New York’taki stokların yüzde 13’ünün kontrol edildiğini ve numune testleriyle güvenliği sağladıklarını bildirdi.