Birçok ülke Amerika Birleşik Devletleri'nde kasım ayında yapılacak başkanlık seçimlerinde Donald Trump'ın iktidara gelmesi durumunda neler yapılacağı konusunda politikalar üretiyor.
ABD'nin müttefikleri, eski Başkan Donald Trump'ın kasım seçimlerinde iktidara gelmesi durumunda çıkarlarını korumak için adımlar atıyor.
Bazı liderler Trump ile doğrudan görüşürken, eski başkanın yeni politikaları konusunda lobicilerden destek alanlar da var.
Almanya, Trump ile ilişki geliştirmek için bir koordinatörü devreye soktu. Meksika hükümet yetkilileri Trump ekibi ile görüşüyor. Avustralya ise ABD savunma bağlarını Trump'a karşı korumak için adımlar atıyor.
Reuters beş kıtadaki diplomatlar ve hükümet yetkilileriyle 'ikinci Trump dönemi' hazırlıkları hakkında konuştu.
Trump ile görüşüyorlar
Bazı yabancı liderler, seçimdeki rakibi Demokrat Başkan Joe Biden'ı kızdırma riskine rağmen Trump'la doğrudan temasa geçti.
İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron da bu ay Trump ile Florida'daki tatil beldesinde bir araya geldi. Suudi veliaht prensi kısa süre önce Trump'ı telefonla aradı; Macaristan başbakanı ve Polonya cumhurbaşkanı ise geçtiğimiz haftalarda Trump'la yüz yüze görüştü.
Beyaz Saray, Trump'ın Orban'la görüşmesi ya da Suudi telefon görüşmesi hakkındaki soruları yanıtlamayı reddetti.
Teksas Üniversitesi'nde başkanlık tarihçisi olan Jeremi Suri, adaylar ve diplomatlar arasındaki görüşmelerin normal olduğunu ancak Trump'ın Orban'la görüşmesi ve Suudi Arabistanlı Muhammed Bin Selman'la yaptığı telefon görüşmesinin olağandışı olduğunu söyledi.
Trump'ın danışmanı Brian Hughes, görüşmelerle ilgili olarak, “Dünya liderlerinden gelen toplantılar ve telefonlar, bizim burada zaten bildiğimiz bir şeyin kabul edildiğini yansıtıyor. Joe Biden zayıftır ve Başkan Trump ABD'nin 47. Başkanı olarak yemin ettiğinde dünya daha güvenli ve Amerika daha müreffeh olacaktır.” dedi.
Almanya'nın 'bypass diplomasisi'
Almanya, Trump'ın Cumhuriyetçi tabanıyla eyaletler düzeyinde görüşüyor ve parti yetkililerine ABD sanayisine büyük yatırımlar yaptığını hatırlatıyor.
Trump'ın göreve dönmesi halinde tüm ithalata en az yüzde 10 gümrük vergisi uygulamak istediğini hatırlatan Almanya, 'Trump 2.0'a hazırlanmak için koordinatör olarak Michael Link'i devreye soktu.
Michael Link, Almanya'nın “bypass diplomasisi” olarak adlandırdığı politikaya liderlik ediyor.
Oklahoma, Arkansas, Alabama ve Indiana'nın Cumhuriyetçi valileriyle görüşen Link, “Donald Trump yeniden seçilirse, AB'den gelen mallar için planladığı cezalandırıcı gümrük vergilerini önlemek son derece önemli olacaktır” dedi.
Link, görüştüğü kişilere iyi ticari bağların Almanya'nın ABD'deki varlığını neden desteklediğini açıklıyor.
Meksika: Trump'a yakın isimler değerlendiriliyor
Meksika'da hükümet yetkilileri Trump'a yakın kişilerle göç ve fentanilin ABD'ye kaçakçılığı gibi konuları görüşüyor.
Kaynaklar, Meksikalı yetkililerin en son 2020'de Trump başkanlığında yeniden yazılan ve 2026'da gözden geçirilecek olan Kuzey Amerika serbest ticaret anlaşmasını da görüştüklerini kaydetti.
İki kaynak, Meksika'nın iktidar partisinin Trump'ın mı yoksa Biden'ın mı kazanma ihtimalinin daha yüksek göründüğüne bağlı olarak bir sonraki dışişleri bakanı olarak atayacağı alternatif adayları değerlendirdiğini ifade etti.
Kaynaklar, anketlerin Trump'ın kazanacağına işaret etmesi halinde, iktidar partisi adayı Claudia Sheinbaum'un dışişleri bakanı olarak Marcelo Ebrard'ı seçmesinin muhtemel olduğunu söyledi.
Ebrard, Trump'ın başkanlığı döneminde Meksika dışişleri bakanı olarak görev yapmıştı.
Japonya: Trump ekibiyle diplomatik ilişkiler güçleniyor
Japonya, Trump ekibiyle diplomatik ilişkilerini güçlendirmek için, Harvard eğitimli tercüman Sunao Takao'yu görevlendirmeye hazırlanıyor.
Bir kampanya yetkilisine göre, Japonya'nın eski başbakanı Taro Aso da New York'ta Trump'la bir araya geldi.
Hükümet yetkilileri, Amerika'nın Asya'daki en yakın müttefikinin Trump'ın ticari korumacılığı yeniden canlandırmasından endişe ettiğini dile getiriyor.
İngiltere: Cumhuriyetçi isimlerle görüşüldü
İngiltere'de yıl sonuna kadar yapılması beklenen seçimleri kazanma konusunda güçlü bir favori olan İngiltere'nin İşçi Partisi'nin de ABD'deki Cumhuriyetçilerle ilişkiler geliştirdiği belirtiliyor.
İşçi Partisi'nin aday Dışişleri Bakanı David Lammy, Time dergisinde Trump'ın “kadın düşmanı, neo-Nazi bir sosyopat” olduğunu yazmıştı.
İşçi Partili bir yetkili, Lammy'nin Trump kabinesinde görev almaya aday Cumhuriyetçi isimlerle görüştüğünü, bunların arasında Trump döneminde ABD Dışişleri Bakanlığı yapmış olan Mike Pompeo'nun da bulunduğunu söyledi.
Lammy, birçok İngiliz siyasetçinin Trump'ı eleştirdiğini ve Beyaz Saray'da kim oturursa otursun dışişleri bakanı olarak İngiliz çıkarlarını temsil edeceğini kaydetti.
Diğer yandan Trump'ın eski ulusal güvenlik danışman yardımcısı Victoria Coates, İşçi Partisi'nin zaferinin ABD-İngiltere ilişkileri için zor bir dönem anlamına gelebileceğini dile getirdi.
Avustralya: Silah anlaşması korkusu
Avustralya'nın ABD Büyükelçisi Kevin Rudd, eski başkana yönelik geçmiş eleştirilerde bulundu. Trump da Rudd'un “biraz edepsiz” olduğunu duyduğunu söyledi; “Eğer düşmanca davranıyorsa, orada uzun süre kalmayacaktır.” dedi.
Avustralya Dışişleri Bakanı Penny Wong ise Rudd'ı savunarak Trump'ın iktidarı geri kazanması halinde büyükelçi olarak kalacağını bildirdi.
Avustralya merkezli bir diplomatik kaynağa göre, Rudd perde arkasında önemli bir savunma anlaşmasının Trump tarafından engellemesini önüne geçmeye çalışıyor.
Biden yönetimi, Canberra'ya üç ila beş Virginia sınıfı saldırı denizaltısı satarak Avustralya'nın nükleer enerjiyle çalışan bir denizaltı filosu geliştirme yolunda ilk adımını atmasına yardımcı olmayı kabul etti.
Stratejik Analiz Avustralya'dan Michael Shoebridge, Trump'ın “Önce Amerika” anlayışının anlaşmayı hala sonlandırabileceğini söyledi.
Güney Kore: Lobiciler görev başında
Washington'da bulunan eski bir Güney Koreli hükümet yetkilisi, Seul'ün Trump'ın düşüncelerini lobi şirketleri aracılığıyla “gizli bir şekilde” anlamayı tercih ettiğini söyledi.
Güney Koreli bir hükümet yetkilisi, lobicilerin Biden'ın Enflasyon Azaltma Yasası'na (IRA) ne olacağı da dahil olmak üzere Trump'ın ticaret ve yatırım konusundaki görüşlerini anlamaya çalıştığını kaydetti. Güney Kore başkanlık ofisi yorum talebine yanıt vermedi.
Reuters, ABD'nin bazı müttefiklerinin, Trump'a yakınlığıyla bilinen Florida'lı lobici Brian Ballard tarafından yönetilen Ballard Partners da dahil olmak üzere Trump'la bağlantılı lobicileri kullandığını yazdı.