Hazırlıklarına bir yıl öncesinde başlanan özel gösteri için dünyanın dört bir yanından onlarca öğrenci Almanya’ya geldi. Her biri Hizmet Hareketi’nin eğitim gönüllüleri tarafından ekilen tohumların meyveleri olan 50 öğrenci gösterilerde göz kamaştırdı. 

Merakla ve özlemle beklenen programın biletleri günler öncesinde satışa çıkarıldı ve kısa sürede tüketildi. Seyirciler programdan başlamadan saat öncesinden sıraya girdi. 

Onca hazırlığın ardından, 23 yıl önce hayatımıza giren ve muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi’nin ilham kaynağı olduğu Türkçe Olimpiyatları, Uluslararası Dil ve Kültür Festivali olarak bir kez daha izleyicilerinin karşısına çıktı. 

Programın adresi 3 bin 500 koltuk kapasiteli Bochum şehrindeki RuhrCongress’ti. Salon yıllardır ülkelerinden uzakta yaşayan gurbetçiler ve Türkiye’de yaşanan hukuksuzluklar sebebiyle ülkelerinden ayrılmak zorunda kalan insanların yanı sıra Alman ve Hizmet Hareketi gönüllülerinin diyalog faaliyetleri vesilesi ile tanıştıkları dostları salonu doldurdu. 

Programın açılışında IFLC’nin yolculuğundan kısa kesitlerle bir tanıtım videosu yer aldı. Ardından çocuklar hep birlikte sahneye çıkarak ‘Colors of the World’ (Dünyanın Renkleri) isimli eseri hep birlikte seslendirdiler. Sahnenin enerjisi daha ilk saniyelerden itibaren izleyenlere de geçti. 

Yerel motifler ve renklerden oluşan kıyafetler, özel tasarlanmış kostümler, sahne ışıkları, koreografiler, şarkılar ve danslar büyük beğeni topladı. RuhrCongress’teki dev led ekranlar sayesinde izleyiciler yaşananları daha net gördü. Salondaki coşku, kurulan canlı yayın kameraları ile program Youtube üzerinden canlı yayınlandı. 

Yaklaşık 3 saat süren program boyunca adeta kalpler hep birlikte attı. Perde ilk açıldığında salonda alkış tufanı koptu. Seyirciler daha ilk dakikalarda elleri patlarcasına öğrencileri alkışlamaya başladılar. Program Türkçe ve Almanca olarak iki dilde sunuldu. Programın sunuculuğunu Ramazan Ümit Şimşek ve Kübra Karatekin birlikte yaptı. Açılış konuşmasını ise VEZ NRW Yöneticisi Murat Yazgı gerçekleştirdi. 

Açılışın ardından heyecan zirveye çıktı. Yaklaşık 50 öğrenci 30 çalışmayı sunmak için peş peşe sahnedeki yerini aldı. IFLC bu yılki uluslararası kültür ve sanat programını, “Zamanın İzleri” temasıyla sahneye taşıdı. İnsanın doğumdan ölüme uzanan hayat yolculuğu sanatın diliyle anlatıldı. Hayat yolculuğunda kimi zaman yeni doğmuş bir bebeğin getirdiği neşe, kimi zaman bir düğünün heyecanı kimi zaman da bir ölümün matemi sahnelendi. 

Salondan kimi zaman davul zurna; kimi zaman ise gitar ve trompet sesleri yükseldi. Doğuyla batı, eskiyle yeni harmanlandı. Türkçe, Kürtçe, Farsça, İngilizce, İspanyolca, Fransızca, Makedonca,  Moldovanca, Almanca, Arnavutça, Swahilice, Hintçe ve İtalyaca söylendi. Farklı koreografilerle hazırlanmış danslar sahneye kondu öğrenciler tarafından. Dili, dini, rengi, ırkı farketmeksizin, yolu sevgiden geçen öğrenciler aynı sahnede bir oldular. 

Bochum tarihine damga vuran gecede dünya kültürünün bütün renkleri sahnelendi adeta. Asya bozkırlarından Afrika’ya Balkanlar ve Avrupa’dan ABD’ye varana dek, dünya kültürleri bir aradaydı. Kimi zaman Elton John ve Celine Dion gibi dünya starlarının eserleri seslendirildi. Kimi zamansa yerel kıyafetler, müzikler ve danslar modern yorumlarla harmanlandı. Operadan etnik müziklere kadar geniş bir yelpazede izleyiciler kucaklandı. 

Düğün sahnesi ve Balkan müzikleri adeta izleyicilerden tam not aldı. Anavatan Anadolu unutulmadı elbette programda. Dünyanın dört bir yanından gelen siyah tenli, çekik gözlü, sarı saçlı ya da mavi gözlü çocuklar, horon tepip halay çekti. Kolbastı’dan Ankara oyun havalarına, Harmandalı’ndan,  Zeybek’e ne ararsanız vardı sahnede. 

Anadolu kültürünün sahnelendiği anlarda salondaki coşku daha bir arttı. Seyirciler kimi zaman ıslıklarla kimi zaman ise ellerini patlatırcasına alkışlarla destek oldular dünya çocuklarına. 

Gece adeta bir yıldızlar geçidi gibiydi. Sahne alan çocuklar sesleri ve yorumlarıyla usta sanatçılara adeta taş çıkardılar. Genç yetenekler Semah Gösterisi ile büyük beğeni topladı. 

Gecenin en özel anlarından biri ise ölüm temasının işlendiği dakikalarda yaşandı. IFLC Sanat Ekibi’nin hazırladığı şeb-i aruz gösterisi buluştu ilk önce seyircilerle. Küçük yaşlarda Türkçe Olimpiyatları’nda sahne aldıktan sonra müzik hayatına devam eden ve günümüzde Opera Sanatçısı olan Shohrukh Yunusov sahneye çıktı. Yunusov’ın Farsça olarak seslendirdiği ‘Ey Sareban ’isimli duygusal eser yer aldı. Salondaki neşe, ölüm temasıyla yerini yavaş yavaş bir hüzne bıraktı. 

Sanat severlerin yakından tanıdığı Opera Sanatçısı Shohrukh Yunusov’un performansı ise salonda uzun süre alkış aldı. 

Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi için hazırlanan bölüm duygu yoğunluğunu adeta zirveye çıkardı. Tanzanya’lı siyahi Jaylon Evans Malipula, geçtiğimiz aylarda vefat eden sanatçı Ferdi Tayfur’un ‘İçim Yanar’ şarkısını Hocaefendi için seslendirdi. Bu esnada dev ekranlarda Fethullah Gülen Hocaefendi için hazırlanan özel görüntüler yansıtıldı.

Gecenin dikkat çeken sürprizlerinden biri ise dünyaca ünlü "Cav Bella"şarkısının Hizmet Hareketi’ne uyarlanmış haliydi. Salondakiler tempolu şarkıya ve danslara eşlik ettiler. Uyarlama eserin sözleri ise şu şekilde:

Duysun tüm dünya

Çalsın her yanda

Şarkımız söylensin çalınsın çal çal çal

Rengarenk yaz

Meşk ediyor bak

Yarınları avaz avaz

Rengarenk yaz

Meşk ediyor bak

Yarınları avaz avaz

Her yanda bahar

Çiçeklerde naz

Bülbül nağmeleriyle çal çal çal

Ufukta bahar

Meşk ediyor bak

Yarınları avaz avaz

Ufukta bahar

Meşk ediyor bak

Yarınları avaz avaz

Final ise IFLC’nin unutulmaz şarkısı ile yapıldı. Bütün çocuklar sahneye çıktı ve ‘Yeni Bir Dünya’ şarkısı dans eşliğinde seslendirildi. Gösterinin adeta tadı damağında kalan izleyiciler, salonu ‘bir daha’ sloganlarıyla çınlattılar. Sevgi dilinde buluşan çocuklar 3 saatlik yorucu sahne performansına rağmen bu istekleri geri çevirmediler ve ‘Yeni Bir Dünya’ şarkısını bir kez daha seslendirdiler.