TÜBİTAK, 'Kaos Planı' davasına bakan mahkemenin 'ıslak imza'nın yaşıyla ilgili sorusuna cevap yazdı.
Kurumdan mahkemeye gönderilen yazıda, bu tür ölçümleri analitik yöntemlerle yapan teknolojinin dünyada halihazırda bulunmadığı bildirildi. İTÜ'nün aynı soruya verdiği cevapta ise mürekkep yaşanın tespit edilmesinin uygun şartların oluşturulmasıyla mümkün olduğunu, ancak belgenin tahrif olacağını ifade edildi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mah-kemesi'nce Silivri'de 'Kaos Planı' davasında bilirkişi inceleme süreci devam ediyor. Mahkemenin dava konusu belge üzerindeki yazı ve imzanın mürekkep yaşının tespitinin mümkün olup olmadığına ilişkin İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ve ODTÜ rektörlükleri ile TÜBİTAK'a yazdığı yazılara cevap verildi.
TÜBİTAK, 27 Aralık 2010 tarihli yazısında, bilgi talep edilen konunun Adli Tıp'ta 'yazı yaşının belirlenmesi' alanına girdiği ve bu tür ölçümleri analitik yöntemlerle yapan teknolojinin dünyada halihazırda mevcut olmadığı bildirildi. Yazıda, "Bu adli tıp uzmanlarının sürekli üzerinde araştırma yaptıkları bir konudur. Ancak belge inceleme uzmanlarının yazı içeriğinden veya mürekkep türünden yola çıkarak tarihi bilinen yazıların üzerine farklı yazılar (notlar, düzeltmeler) yazıldığında bunları tespit edebilmekte oldukları değerlendirilmektedir.'' ifadelerine yer verildi. ODTÜ'den gelen yazıda ise ilgili bölüm bulunmadığından bilirkişilik alanında görevlendirme yapılmadığı bildirildi.
İTÜ Kimya-Metalurji Fakültesi Kimya Mühendisliği Bölümü'nden gönderilen yazıda ise kağıt üzerine yazılan yazı ve imzalarda kullanılan mürekkeplerin analizi ve mürekkep yaşının tayini konularında ancak uygun şartların oluşması ve sağlanması halinde gerekli inceleme ve analizlerin yapılabilmesinin mümkün olacağı kaydedildi. Zamana bağlı özelliklerine göre mürekkep yaşının tespiti için bir yöntem ve mürekkep bileşiminin bir araya getirildiği iki mekanizma olduğu belirtildi. Şu ifadeler kullanıldı: "Bilinmeyen bir numunenin kantitatif analizinde standartların çok dikkatli hazırlanması, yöntemlerin sınırlı bir hassasiyet derecesine sahip olması ve kullanılan numunenin tahrip edilmesi zorunluluğu da söz konusudur. Bunun yanında ek bilgi temini gibi destek işlemlerinin gerekliliği de karşılaşabilecek başlıca zorluklardandır.'' Yazıda, belirtilen hususlara göre, gerekli inceleme ve analizlerin yapılması için ön inceleme sonucunda tespit edilecek gerekli analiz ücretinin İTÜ Döner Sermaye İşletmesi Müdürlüğü hesabına yatırılmasının istendiği belirtildi. Bu arada, mahkeme 12 Ocak tarihli duruşmada aldığı ara kararda, İTÜ'ye yazı yazılarak, suça konu belge aslında bulunan imzanın üniversiteden seçilecek bilirkişiye verilerek, hangi tarihte atıldığının (yazı yaşının) tespitinin mümkün olup olmadığı konusunda açıklayıcı bilgi verilmesinin istenmesine hükmetmişti. Mahkemenin 'İrtica ile Mücadele Eylem Planı'nın word belgesi olarak kaç KB olduğu konusunda düzenlenen bilirkişi raporunda da belgenin word 2000 formatında incelenip 39 KB olduğu belirtilerek, incelemeyi yapan bilirkişiye 150 TL ücret verildiği anlatıldı.
DURSUN ÇİÇEK, KâĞIT PARÇASI DAĞITTI
Mahkemenin, Genelkurmay Bilgi Destek Daire Başkanlığı'nca 2009 itibarıyla hangi ofis programları ve kelime işlemcilerinin kullanıldığına ilişkin talebine de Genelkurmay Başkanlığı'nca cevap verildi. Buna göre, Genelkurmay Başkanlığı karargâhında bulunan bilgisayarlarda 2009 tarihi itibarıyla Microsoft Office 2000 (Türkçe) paket yazılımı ve kelime işlemci olarak Microsoft Word 2000 (Türkçe) yazılımı kullanıldığı bildirildi. Bu arada, davanın tutuklu sanığı Dursun Çiçek de avukatları aracılığıyla basın mensuplarına kendisinin hazırladığı 'TSK ile Mücadele Eylem Planı' adıyla bir kâğıt parçası dağıttı.
'Kaos Planı'nın altındaki imzanın gerçekliği ve sonradan belgeye eklenmediği 4 ayrı resmi kurum tarafından hazırlanan 7 raporla tescillenmişti. İşte Emniyet, Jandarma, TÜBİTAK ve Adli Tıp'ın raporları: Jandarma Kriminal: Belgedeki imza ile Çiçek'in mukayese imzaları arasında genel şekilleri yönünden benzerlik var. Adli Tıp: Belgedeki imzayla Albay Çiçek'in mukayese imzaları arasında biçimsel olarak benzerlik saptandı. TÜBİTAK: Belgenin orijinalinde bulunmayan unsurların belgeye sonradan eklendiğine ilişkin olağan dışı bir görüntüye rastlanmadı. Emniyet Kriminal: İmza Albay Çiçek'in eli mahsulü. Jandarma Kriminal: İmza Dursun Çiçek'in eli ürünüdür.