Bosna-Hersek'in başkenti Saraybosna'da, 2004 yılında Guinnes Rekorlar Kitabı'na giren ''dünyanın en büyük cezvesi'' ile 8 bin kişiye kahve dağıtıldı.
Türkiye, ABD ve Avrupa ülkelerinde düzenlenecek etkinliklerle ''en büyük cezveden'' fincanı 1 liraya satılacak kahveden elde edilecek gelir, insani yardım amaçlı kullanılacak.
Saraybosna'nın Kazancılar Çarşısı'nda 3,5 ayda yapılan, 124 santimetre boyunda, 95 santimetre eninde 8 bin fincan kapasiteli cezve, 2004 yılında ''dünyanın en büyük cezvesi'' olarak Guinnes Rekorlar Kitabı'na girdi.
Mostar Köprüsü'nün 2004 yılında açılışında ilk kez kullanılan ''en büyük cezvenin'' değerlendirilmesi amacıyla merkezi Londra'da bulunan insani yardım kuruluşu ''Islamic Relief'' adlı dernek ile Saraybosna'nın Stari Grad (Eski Şehir) Belediyesi ve Vispak şirketi proje hazırladı. Proje kapsamında ilk olarak Bosna-Hersek, ardından Türkiye, daha sonra da ABD ve Avrupa ülkelerinde düzenlenecek etkinliklerle cezve ile fincanı 1 liraya kahve satışı yapılacak, buradan elde edilen gelir ise Bosnalı ihtiyaç sahiplerine dağıtılacak.
Projenin hayata geçirilmesi amacıyla Saraybosna'nın tarihi Başçarşı'daki Sebil'in önünde düzenlenen tören kapsamında ''dünyanın en büyük cezvesinden'' 8 bin kişiye kahve dağıtıldı. Yoldan geçenlerin, kahve dağıtımı yapılan cezvenin büyüklüğü karşısında şaşkınlıklarını gizleyemedikleri görüldü.
Stari Grad Belediye Başkanı İbrahim Hacibayriç, kahve dağıtımı töreninde yaptığı konuşmada, Bosna-Hersek'e kahve kültürünü Türklerin kazandırdığını ifade ederek, ''Bu cezvenin özellikle Türkiye'de Bosna-Hersek'i en güzel şekilde temsil etmesini istiyorum. Çünkü bizim sahiplendiğimiz kahve kültürünün merkezi İstanbul'dur'' dedi.
''Islamic Relief'' derneğinin Bosna-Hersek sorumlusu Veliya Kukurozoviç ise konuşmasında, dünyanın en büyük cezvesinin gelecek hafta Türkiye'ye doğru yola çıkacağını ifade etti.
İnsanlara kahve içerek iyilik yapmaya fırsat sunduklarını belirten Kukurozoviç, şöyle konuştu:
''Cezvenin kapasitesi 8 bin fincandır. 8 bin fincan da yaklaşık 8 bin KM'ye (8 bin lira) denk geliyor. Böylelikle ihtiyacı olan birçok kişiye yardımda bulunabileceğiz. Projeye, Bosna-Hersek'in ardından Türkiye, Avrupa ve ABD'de devam edeceğiz.''
Kukurozoviç, Türklerden aldıkları kahve kültürünü Boşnaklar olarak tüm dünyaya tanıtmaya çalıştıklarını ifade ederek, ''İlk olarak Türklerin yanına gidip ilk kahvemizi kardeşlerimizle içeceğiz. Ondan sonra tüm Avrupalılara ve ABD'lilere Boşnak-Türk kahvesinin ne olduğunu göstereceğiz'' diye konuştu.