TBMM Genel Kurulu’nda “Türkiye’de çıplak arama yok.” diyen, ancak her kesimden gelen eleştiri ve itirazlar üzerine insanlık dışı muamelenin 60 yıldır yürürlükte olduğunu itiraf eden AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin yine tutuklu ve hükümlü yakınlarını derinden yaralayacak sözler sarf etti.

Zengin’e göre Gülen cemaatine mensup kadınlar cezaevlerinde bilerek hamile kalıyor. Maksatları ise cezaevlerinde hamile kadın ve çocukların olduğu fotoğraflar vererek Türkiye’yi karalamak.

Habertürk yazarı Fatih Altaylı’ya okuyanları utandıran açıklamalarda bulunan Zengin, “Pembe oda denilen uygulamayı biz getirdik ve çok da doğru yaptık, fakat F...’cüler bunu kullanarak cezaevinde hamile kalıyorlar. Maksatları da Türkiye’yi karalamak.” dedi.

“Fatih Bey, ben ömrünü hak mücadelesine adamış, kadınların mücadelesine adamış bir kadınım.” diyen Zengin, kendini şöyle savundu: “Ben partimde, partinin en ağır abilerine karşı İstanbul Sözleşmesi’ni savunan bir kadınım. Nasıl olur da kadınlara karşı bir hareketim olabilir. Aylardır linç ediliyorum.”

HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun kendisini başörtülü kadınlarla karşı karşıya getirmeye çalıştığını iddia eden Zengin, “Bu kişi aylardır beni başörtülü kadınlarla karşı karşıya getirmeye çalışıyor. Beni bu kadınların haklarını savunmayan biri gibi göstermeye çalışıyor. Olay iki ay geriye gidiyor. Gergerlioğlu beni duyarsızlıkla itham ediyor ama ben o sırada Covid’den hastanedeyim. Bunu bile bile beni itham ediyor. Kadınlara yönelik cezaevinde şiddet varmış ve ben bunu savunuyormuşum. Yok öyle bir şey.” dedi.

Zengin’in şunları dile getirdi: “Ben kadına yönelik kötü muamele yok der miyim? Ben sadece Uşak’ta böyle bir olay yok dedim. Çünkü gidip inceledim. 4 kadın polis ile konuştum ki bunlardan üçü başörtülü. İçişleri Bakanı ile konuştum. Bu kişilerin avukatları ile konuştum. Bu sırada bana söylenen bir şey yok, bir şikayet yok, bir iddia yok. Ben de Uşak’ta böyle bir şey olmamış dedim. Komisyon da gitti, rapor tuttu. Tüm bunlar olurken yapılmış bir şikayet de yoktu. Ben bunu söyledim. Sonra sözü edilen 29 kişiden 4’ü şikayet dilekçesi vermiş. Sonradan. Olabilir buna da bir itirazım yok.”

“Bakın Fatih Bey, bir avukatım ve ömrüm kadınların mücadelesi ile geçti.” diyen Zengin, “Tacizin, tecavüzün, aile içi şiddetin uzun yıllar saklandığına tanık oldum. Her yerde olur bunlar ve bunu anlarım ama cezaevinde kötü muamelenin saklanması aynı şey değil. Ben bunu vurgulamaya çalıştım. ‘Onurlu ve ahlaklı bir kadın bunu 1 yıl saklar mı?’ dedim. Yanlış söyledim, haklısınız. Keşke kadın yerine ‘insan’ deseydim.” ifadelerini kullandı.

Gülen cemaatine mensup kadın tutuklu ve hükümlülerin diğer kadın mahkumlara kıyasla 4 kat daha fazla hamile kaldığını iddia eden Zengin, “Pembe Oda denilen uygulamayı biz getirdik ve çok da doğru yaptık, ama F...’cüler bunu kullanarak cezaevinde hamile kalıyorlar. Cezaevinde anne çocuk fotoğraflarını dünyaya göstermek. Ben bunu söylediğim için hedefteyim.” dedi.

Özlem Zengin'in sözünü ettiği pembe oda uygulaması cezaevinde 'örnek' mahkumlara verilen bir ödül sistemine dayanıyor. Buna göre hal ve hareketleriyle 'ödül almaya hak kazanan' tutuklu ve hükümlüler eşleriyle uzun süreli yalnız kalabiliyor. Bu odalarda dinleme ve gözetleme yapılmadığı için büyük bir ayrıcalık olarak görülüyor. Ancak Ceza Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü 2017 başlarında, cezaevinde kalan ve F... soruşturmalarından yargılanan evli tutuklulara pembe oda yasağı koydu. Gerekçe ise sözde 'örgütsel görüşme' olabileceği şeklinde oldu. Dolayısıyla Özlem Zengin'in yine yalan söylediği belirtiliyor.