Durum çok ciddi: Çok boyutlu bir savaşa sürükleniyoruz

Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşta gözler Trump'a çevrilmişken dikkat çeken gelişmeler yaşandı. ABD'nin mevcut Başkanı Joe Biden, ABD silahlarının Rusya'ya karşı kullanılabilmesi için Ukrayna'ya izin verdi. Bu gelişme üzerine savaş çok farklı bir boyuta taşındı. Avrupa ve dünya adeta diken üstünde. Bu sıcak gelişmeleri Samanyoluhaber.com yazarlarından Arif Asalıoğlu bir haber analiz olarak kaleme aldı. İşte Asalıoğlu'nun dikkat çeken yazısı.
Dünkü köşe yazımızda Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın, ABD’de Donald Trump’ın tekrar başkan seçilmesiyle şekilleneceğini yazmıştık.

Ukrayna ile Rusya arasındaki çatışmalarda kritik bir döneme girildiğini ve her iki tarafın müzakere pozisyonlarını netleştireceğine vurgu yapmıştık. Özellikle Trump ve ekibi iki hafta boyunca bu konuda açıklamalar yapıyorlar.

Fakat son 24 saat içindeki gerilimli gelişmeler çok ciddi tehlikeler barındırıyor ve taraflar çok boyutlu bir savaşa doğru sürükleniyor.

Moskova’yı ayağa kaldıran haber!

ABD Başkanı Joe Biden’ın, Ukrayna ordusuna uzun menzilli ATACMS füzelerini kullanarak Rusya topraklarını vurma izni verdiği iddia edildi. The New York Times’ın (NYT) haberine göre, 300 kilometre menzile sahip bu füzeler, Ukrayna’nın Rusya’ya karşı saldırı kapasitesini önemli ölçüde artırabilir.

Fransız Le Figaro gazetesi ise Fransa ve İngiltere’nin Ukrayna’nın Rusya topraklarına uzun menzilli füze saldırıları düzenlemesine yönelik kısıtlamaları kaldırdığını yazdı.

Devamında da Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, ABD’nin Ukrayna’ya Rus topraklarına yönelik ATACMS füzeleriyle 300 kilometreye kadar menzilli saldırı yapma izni verdiğini açıkladı. 

Borrell’in açıklamaları, Avrupa Komisyonu’nun resmi internet sitesinde yayımlandı. Açıklamaya göre ABD, Kiev’e belirli bir mesafe sınırlandırması ile saldırı izni verdi. 

Ancak Beyaz Saray, bu tür bir kararın alınıp alınmadığını doğrulamayı şimdilik reddetti. Beyaz Saray’dan Ulusal Güvenlik Danışman Yardımcısı John Feiner, bu iddialar hakkında net bir yanıt vermeyerek “Hiçbir kararı onaylamıyorum” dedi.

Kursk bölgesi ilk hedef mi?

Ukrayna’nın önümüzdeki günlerde Rusya topraklarına yönelik uzun menzilli silahlarla saldırı düzenlemeyi planladığı iddia edildi.
Reuters’in bilgili kaynaklara dayandırdığı haberine göre, bu saldırılar büyük olasılıkla Amerikan yapımı ATACMS füzeleriyle gerçekleştirilecek.

New York Times’ın (NYT) haberinde, füzelerin öncelikle Ukrayna’nın Kursk bölgesindeki kuvvetlerini korumak amacıyla kullanılabileceği belirtiliyor. Reuters, Ukrayna Silahlı Kuvvetlerinin bu füzelerle “önümüzdeki günlerde” ilk saldırılarını gerçekleştirebileceğini öne sürdü.

ABD’nin Ukrayna’ya ATACMS füzeleri sağlamasının, Kursk bölgesine Kuzey Kore askerlerinin konuşlandığı yönündeki iddialara tepki olarak gerçekleştirildiği öne sürülüyor. New York Times’a göre, Washington bu kararın çatışmanın genel seyrini dramatik bir şekilde değiştirmeyeceğini düşünüyor.

Kuzey Kore faktörü ve stratejik değişim

NYT’ye göre, bu karar, Rusya’nın Kuzey Kore’den birlik desteği alacağı yönündeki planlarına karşı bir yanıt olarak değerlendiriliyor. Yetkililer, bu hamlenin Kuzey Kore’ye bir uyarı mesajı gönderme amacı taşıdığını ve gönderilecek asker sayısını artırmamaları gerektiği mesajını ilettiğini belirtiyor.

Batı ülkelerinin Ukrayna’ya tedarik ettiği uzun menzilli silahlar arasında İngiliz Storm Shadow ve Fransız SCALP füzeleri yer alıyor. Bu füzeler, 250 km’yi aşan bir menzile sahip ve yüksek hassasiyetle hedef vurabiliyor. 

ATACMS ise 300 km’ye kadar etkili bir Amerikan füzesi olarak dikkat çekiyor. Bu silahların kullanımı, Kiev’in Rusya’nın derinliklerindeki hedeflere saldırı kapasitesini önemli ölçüde artırıyor.

Kremlin’den sert tepkiler!

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna’nın bu tür silahlarla Rusya topraklarını hedef almasının, NATO ülkelerinin Rusya ile savaş halinde olduğu anlamına geleceğini belirtti. 

Putin, Batı’nın bu adımlarına karşılık Moskova’nın “uygun kararlar” alacağını vurguladı ve bu tür saldırıların Rusya’nın nükleer doktrini açısından yeni bir değerlendirme gerektireceğini ifade etti.

Putin, uzun menzilli füzelerin Rusya topraklarına saldırıda kullanılmasını NATO’nun doğrudan çatışmaya dahil olması olarak nitelendirmişti. Kremlin, bu gelişmeyi kırmızı çizginin ihlali olarak değerlendirirken, olası bir misillemenin ciddi sonuçları olabileceğini vurguluyor.

Nükleer doktrinine göre…

Rusya’nın yeni nükleer doktrinine göre, bir nükleer devletin desteğiyle gerçekleştirilen bir saldırı, doğrudan bir tehdit olarak kabul edilecek ve buna uygun şekilde yanıt verilecek. Ayrıca, Moskova, Batı’nın uzay ve havacılık silahlarının kitlesel kullanımı durumunda önleyici nükleer saldırı hakkını saklı tutacağını ilan etti.

Fransa ve İngiltere’nin uzun menzilli füze kısıtlamalarını kaldırması ise, Kiev’in Batı’dan aldığı desteği artırarak Rusya’nın derinliklerine yönelik operasyonlarını genişletmesine olanak tanıyacak. Ancak bu durum, Rusya ile NATO arasında doğrudan bir çatışma riskini de beraberinde getiriyor.

Rusya Savunma Bakanlığı, Batı tarafından sağlanan silahların savaş bölgesinde ve ötesinde kullanıldığını raporladı. Özellikle İngiliz Storm Shadow füzelerinin Kırım’a yönelik saldırılarda, Alman Leopard tanklarının ise Kursk bölgesindeki operasyonlarda yer aldığı belirtildi.

Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov, Ukrayna’nın Batı silahlarını Rusya topraklarına yönelik saldırılarda kullandığını daha önce dile getirmişti. Rusya, bu durumu NATO’nun Ukrayna çatışmasına fiilen müdahil olduğu bir durum olarak değerlendiriyor.

ATACMS ve etkileri

ATACMS füzelerinin 300 km’lik menzili, komuta merkezleri, askeri üsler, havaalanları ve stratejik hedefleri tehdit ediyor. Bu, Rusya’nın savunma altyapısını yeniden düzenlemesini gerektiriyor.

Saldırı tehdidi, hava savunma sistemlerine olan talebi artırırken, taktiksel düzeyde hareket kabiliyetini sınırlıyor. Lojistik hatları ve askeri birliklerin daha tehlikeli bölgelerde faaliyet göstermesi gerekebilir.

Washington’un bu kararı, İngiltere’nin Storm Shadow ve Fransa’nın SCALP seyir füzeleri gibi diğer Batılı silah sistemlerinin kullanımına da kapı aralayabilir. Bu durum, Almanya’nın Taurus füzeleri konusunda karar verme baskısını artırırken, NATO içindeki diğer ülkelerin de benzer adımlar atabileceği anlamına geliyor.

ABD’nin JASSM seyir füzelerinin kullanımına izin verme ihtimali, Ukrayna’nın stratejik saldırı kapasitesini daha da artırabilir. Bu, çatışmanın yoğunluğunu tehlikeli bir şekilde yükseltebilir.

Rusya, önceki saldırılarda savunma sistemlerini güçlendirmesine rağmen, düşmanın artan saldırı kapasitesi karşısında zorluklar yaşamıştı. Ancak Moskova, bu tür saldırıların stratejik olarak caydırıcı bir sonuç yaratmadığını iddia ediyor.

Batı çatışmaya doğrudan dahil oluyor

Rusya Dışişleri Bakanlığı, Batı ülkelerinin Ukrayna’ya Rusya topraklarının derinliklerine saldırı izni verdiği yönündeki iddialara sert tepki gösterdi.
Bakanlık Sözcüsü Maria Zakharova, bu durumun Ukrayna çatışmasının doğasında köklü bir değişiklik anlamına geleceğini belirtti.

Zakharova, Ukrayna’nın uzun menzilli Batı füzeleriyle Rusya topraklarını hedef almasının, ABD ve müttefiklerinin Rusya’ya karşı düşmanlıklarına doğrudan katılımı göstereceğini söyledi.

Zakharova: “Bu, çatışmanın özünde ve doğasında radikal bir değişiklik anlamına gelir. Rusya’nın tepkisi yeterli ve somut olacaktır.” İfadelerini kullandı.

Zakharova, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in bu konudaki daha önceki açıklamalarını hatırlatarak, Ukrayna’nın bu tür saldırıları NATO’nun sağladığı uydu verileri olmadan gerçekleştiremeyeceğini vurguladı.

Riskler ve savaşın genişlemesi 

Uzmanlar, Ukrayna’nın uzun menzilli silahlarla gerçekleştireceği bir saldırının, savaşın dinamiklerini önemli ölçüde değiştirebileceği ve Batı ile Rusya arasındaki gerilimi artırabileceği konusunda uyarıyor. Ve hatta Moskova ile NATO arasında daha geniş çaplı bir çatışmayı tetikleyebileceği konusunda da uyarılar geliyor.

Ayrıca uzmanlara göre, Batı’nın Ukrayna’ya yönelik silah desteği, Moskova’yı yalnızca askeri alanda değil, diplomatik ve ekonomik alanlarda da karşı önlemler almaya zorlayacak. Bu da uluslararası gerginliği tırmandırarak daha geniş çaplı bir çatışmaya zemin hazırlayabilir.

Sonuç olarak!

ABD’nin Ukrayna’ya Amerikan yapımı ATACMS uzun menzilli balistik füzelerini Rusya’nın derinliklerinde kullanma izni verdiğine dair haberler, savaşın gidişatını ciddi şekilde etkileyebilecek bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Bu kararın, özellikle Washington’un uluslararası müttefikleri üzerindeki etkisi ve NATO-Rusya arasındaki gerilim açısından olası sonuçları tartışılıyor.

ABD yönetiminin resmi bir açıklama yapmamış olması, bu kararın hem diplomatik hem de askeri açıdan bir “test” olarak değerlendirilebileceği izlenimini de vermiyor değil. Washington’un bu kararla, Rusya’nın yanıtını ve uluslararası kamuoyunun tepkisini ölçmeye çalıştığı söylenebilir.

Bu gelişme, Ukrayna’daki çatışmanın yeni bir evreye girdiğini ve küresel dengelerin daha da gerildiğini gösteriyor. Washington’un bu kararı, çatışmanın sonucunu doğrudan belirlemekten ziyade, uzun vadede daha karmaşık bir uluslararası ortam yaratma potansiyeline sahip.

Rusya’nın bu duruma nasıl yanıt vereceği ve NATO’nun ne ölçüde bir karşılık vereceği ise önümüzdeki dönemin en kritik sorularından biri olmaya devam edecek.
19 Kasım 2024 13:12
DİĞER HABERLER