Bakan Kılıç, söyleşinin tamamlanmasından hemen sonra Michel Friedman ile vedalaştı. Bakan, odadan ayrıldıktan sonra Bakanlık Basın Sözcüsü, DW'nin söyleşiyi yayınlayamayacağını belirtti. Friedman ve ekibinin bu kararı protesto etmesi üzerine televizyon için hazırlanan kayıtlara Bakanlık görevlileri tarafından el konuldu. DW ekibine video kaydını teslim etmeden Bakanlık binasından çıkamayacakları bildirildi.

DW Genel Müdürü Peter Limbourg, Türk görevlilerinin davranışını en sert şekilde kınadı. Limbourg, “Bu Türkiye'deki basın özgürlüğünün bir kez daha apaçık şekilde ihlal edilmesi demektir. Burada yaşanan Türk yönetimi tarafından yapılmış bir zorlamadır. Bunun hukuk devleti ve demokrasi ilkeleriyle ilgisi yoktur. Bir bakanın kendi rızasıyla söyleşi verdikten sonra sorulan sorular hoşuna gitmediği için söyleşinin yayınlanmasını bu şekilde önlemeye kalkışması kabul edilemez. Türk tarafından video kayıtlarımızın derhal teslim edilmesini talep ediyor ve atılabilecek hukuki adımları inceliyoruz” açıklamasını yaptı.

DW, olayın gerçekleştiği akşam Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü'ne olayla ilgili protestosunu iletti ve video kayıtlarının iadesini talep etti. Video kayıtlarının iadesi için DW tarafından 6 Eylül 2016 Salı günü TSİ saat 12:00'ye kadar tanınan süreye Türk makamlarınca uyulmadı. DW, telefon kanalıyla Türkiye Gençlik ve Spor Bakanlığı'ndan tekrar kayıtların iade edilmesi için acilen çağrıda bulundu. Bakanlık'tan alınan cevap ise sadece "bu söyleşinin yayınlanmasının istenmediği" oldu.