EBSO: Asgari ücretin domino etkisi doğru analiz edilmeli

Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, asgari ücrette yapılacak artışın yöntemi, zamanlaması ve maliyetinin paylaşımı konusunun iyi değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de de katma değerin en önemli kaynağının emek olduğunu kaydeden Yorgancılar, "Bu nedenle de emek ücretine ilişkin düzenlemeler, gelir dağılımında önemli sonuçlar doğurmaktadır. Asgari ücrette net ile brüt arasında yaklaşık yüzde 50 oranında fark olmaktadır. Dolayısıyla asgari ücret çalışan için az, işveren içinse yüksektir. Bizler işveren olarak elbette ki asgari ücretin açlık sınırının çok altında kalması taraftarı değiliz ancak maliyetin tek taraflı karşılanmasını da adil bulmuyoruz." dedi.

Asgari ücretin net bin 300 TL olmasının, brüt asgari ücretin bin 600 TL'ye yükselmesi anlamına geldiğini kaydeden Yorgancılar, "Bu durumda asgari ücretli bir çalışanın işverene toplam maliyeti ise bin 915 TL'ye ulaşmaktadır. Bunun işveren açısından anlamı ise asgari ücretli çalışanın toplam maliyetinin yüzde 28 oranında artmasıdır. Diğer taraftan asgari ücretteki artışın işverenler üzerine getireceği esas yük, bin 300 TL'nin üzerinde fakat buna yakın ücret alan kıdemli/nitelikli çalışanlara yapılmak zorunda kalınacak ücret artışları yoluyla olacaktır. Dolayısıyla asgari ücretteki artışların getireceği ilave maliyeti devlet karşılamış bile olsa bu yan kanaldan gelecek maliyet, işverenler üzerinde çok ciddi bir yük oluşturacaktır. Bunun da ücretler ve ürün maliyetinde yaratacağı artışlar yoluyla enflasyon ve ihracata yapacağı olumsuz etki dikkate alınmak durumundadır. O nedenle asgari ücrette yapılacak artışın yöntemi, zamanlaması ve maliyetinin paylaşılması konusu oldukça iyi değerlendirilmek durumundadır." diye konuştu.

'ASGARİ ÜCRETİN GETİRDİĞİ EK MALİYETLERİ DEVLET KARŞILASIN'

Ender Yorgancılar, EBSO olarak yüzde 30'luk asgari ücret artışının işverene getirdiği maliyetin devlet tarafından üstlenilmesinin, içinde bulunulan rekabet şartları açısından en uygun seçenek olduğu görüşünde olduklarını belirtti. Asgari geçim indirimi dahil olmak şartıyla yüzde 30 artışla asgari ücretin işverene maliyetinin yaklaşık 437 TL civarında yükseldiğini aktaran Yorgancılar, şunları kaydetti: "Söz konusu bu miktarın asgari ücretliler için işveren adına devlet tarafından karşılanması, işverenin yükünü hafifletirken işçinin ücreti de artmış olacaktır. Bununla birlikte diğer brüt ücretlerin de bin 300 TL'lik kısmının vergiden muaf tutulması, işveren üzerindeki yükleri hafifletecektir. Bu süreçte asgari ücretin bölgesel olarak tespit edilmesi hususunun da masaya yatırılmasında fayda olacaktır. Şayet asgari ücretin tüm yükünün işveren üzerinde kalması durumunda işsizlik artabilecek, kayıtdışı istihdam artabilecek, küresel piyasalarda özellikle emek yoğun sektörlerde Türkiye'nin rekabet gücü azalabilecek, yerli yatırımcıların yurtdışına doğrudan yabancı yatırım çıkışı hızlanacak, emekyoğun sektörlerde yabancı sermaye girişi yavaşlayabilecek, hem talep hem de maliyet artışlarından besleneceğinden dolayı enflasyon ilave artış gösterebilecek, bu da geliri artan kesimlerin bu artışın bir kısmını enflasyona yedirmesine neden olacaktır." CİHAN
11 Kasım 2015 17:04
DİĞER HABERLER