İlaçta son yıllarda gelen indirimler ile stok zararlarının karşılanmaması sonucu zarar eden eczacılar, adil düzenleme yapılmasını istiyor.
Eczacılar, ilaçta indirime gidileceği yönündeki açıklamalarda, yine en büyük zararın kendilerine yansıyacağından tedirgin.
Uygulanacak indirimin en az 45 gün önceden bildirilmesini talep eden eczacılar, bu ön bilginin zarara girmelerini engellemeyeceğini, ancak zararı aza indireceği görüşünde.
Eczacılar, indirimden çok, indirim sırasında eczanelerde mevcut ilaçlardaki fiyat düşüşlerinden kaynaklanan zararın karşılanmamasından endişeli. Hizmet yürütebilmek için en az 45 günlük stok gerektiğini ifade eden eczacılar, indirimin ani olması durumunda her eczacının stok ilaçlarından dolayı 10-40 bin TL civarında zarara gireceğini belirtiyor.
Konuyu değerlendiren 27. Bölge Şanlıurfa Eczacı Odası Başkanı Nejdet Bayık, yeni indirim ile ilgili açıklamaların söz konusu olduğunu belirterek, endişeleri kamuoyuyla paylaşma ihtiyacı hissettiğini kaydetti. Nejdet Bayık, "Her Eczacı, sağlık hizmetini ve mesleki faaliyetini sürdürebilmesi için eczanesinin konumuna göre ilaç stoğu yapmak durumunda. Bu nedenle fiyattaki ani indirimler eczacıları mağdur eder, bunun en iyi örneğini geçen yıl gördük. Geçen yıl ani yapılan indirimde Geri Ödeme Birimince sağlanan tasarrufun yaklaşık 800 milyon TL'si eczacılardan karşılandı. Bu da her eczacının yaklaşık 10-40 bin zarar ettiğini gösteriyor. İndirim yapılacaksa en az 45 gün önceden ilaç firmaları tarafından yapılmalı daha sonra eczanelerde uygulanmalı veya şu anda karekodları bildirilmiş olan ilaçlara uygulanmaması gerekir. Bu da bizim zararımızı kapatmaz ama en azından asgari düzeye indirir." dedi.
Zaten her hafta düzenli indirimlerin gerçekleştiğini dile getiren Başkan Bayık, giderler sürekli artarken ilaçtaki indirimlerin sürekli gerçekleşmesinin eczacılık mesleğini yok etmeye götürdüğünü ve şu anda 'gizli iflasların' olduğunu anlattı. Sistemli ve ani gelen indirimlerin belli bir noktadan sonra eczacıları mağdur ettiğini kaydeden Bayık, mağduriyetin giderilmesi, hem halkın hem de eczacıların kendini güvende hissetmesi için Avrupa ülkelerinde olduğu gibi 'kutu başı sabit bir karın' getirilmesi önerisinde bulundu.
"ZAMAN ZAMAN ÇALIŞMAYAN 'PROVİZYON SİSTEMİ' PERİŞAN EDİYOR"
Ayrıca, provizyon sisteminin çok kapsamlı ve yararlı olmasıyla birlikte, düzenli çalışamamasının sürekli sıkıntı doğurduğunu dile getiren eczacılar, sistem yüzünden her gün zarar ettiklerini belirtiyor. İlaç almaya gelen hastanın önceki dönemlerde yapılan muayene ücretlerinin geç girildiğini kaydeden eczacılar, hasta ilaç aldığı zaman sistem olmadığından dolayı faydalanamadıklarını ifade ediyorlar. Eczacılar, normal tek muayene ücreti aldıklarını, ancak daha sonra provizyon sistemine yüklediklerinde hastanın daha önceki borçlarını da sıfırlamak zorunda kaldıklarını, bunun da günlük ciddi bir yük getirdiğini kaydediyorlar.
Provizyon sisteminin çok ağır çalışmasından şikayetçi olan 27. Bölge Şanlıurfa Eczacı Odası Başkanı Nejdet Bayık, "Bizler eczanelerimizin önünde hastaların kuyruğa girerek beklemesini istemiyoruz. Provizyon sisteminin çalışmadığı dönemlerde reçeteleri sisteme anında giremiyoruz, akşam mesaiden sonra giriyoruz, bazen de gece yarıları girmek zorunda kalıyoruz. Hastayı bekletmemek ve mağdur etmemek için reçeteleri karşılanıyor, bu sırada hastadan bir muayene ücreti de alıyoruz. Ancak çoğu zaman ilaçları sisteme girdiğimizde hastanın daha önceki muayene borçlarının da yeni sisteme düştüğünü görüyoruz. Dolayısıyla eczacı o borcu da kapatarak kendisi mağdur durumuna düşüyor." şeklinde konuştu.
Nöbetçi olduğu bir günde gelen hastaların, geçmişteki 700 TL borcunu fazladan ödediğini dile getiren Eczacı Mehmet Fitki, "Dün benim eczanem nöbetçiydi. Provizyon sistemi çalışmadığı için hastaların mağduriyetini gidermek için her zaman yaptığımız gibi reçetelerini aldım, ilaçlarını verdim ve bir muayene ücreti de kestim. Ancak daha sonra bu reçeteleri sisteme girerken birçok hastanın önceki muayenelerden kalan borcunun da olduğunu ve biz borcu kapatmak zorunda olduğumuz için önceki muayene ücretini de kapatmak durumunda kaldığımızı, gün sonunda hesapladığımızda bu sorundan kaynaklı 700 TL zarar ettiğimizi tespit ettik." ifadelerini kullandı.
"SİYASİ MALZEME KONUSU OLMAK İSTEMİYORUZ"
AK Parti hükümeti döneminde ulaşılması zor ve olumlu politikalar yürütüldüğünü ifade eden eczacılar, politikalarda bir tarafın faydası düşünülürken diğer tarafın da mağduriyetinin göz önünde bulundurulması gerektiğini belirtiyor.
Eczacılar, Türk Eczacıları Birliği ile kurum yetkilileri arasında bir kriz ortamı oluşmadan bu sorunların sağ duyu içerisinde ve mağdur etmeden çözülmesi gerektiğini söylediler.