"Efgan Ala bölgede dolaşıyor bu tereddüt ve şüpheleri artıran husustur"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, Ağrı'daki çatışmayla ilgili ilk açıklamayı Efgan Ala'nın yapmasına tepki göstererek, " Efgan Ala'nın şu anda hiçbir sıfatı yoktur. İçişleri eski Bakanı olmanın dışında hiçbir görevi de yoktur. Efgan Ala milletvekili dahi değildir. Ama görüyoruz ki, bölgede aktif ve etkili bir unsur olarak Efgan Ala figürü ortalıkta dolaşıyor. Bunlar tereddüt ve şüpheleri artıran hususlardır. Herkesin aklını başına alması gerekir herkese suhulet tavsiye ediyorum." dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, CHP Aydın İl Başkanı Hikmet Saatçı ile birlikte milletvekili adayları ve partililerin de katıldığı basın toplantısında konuştu. Seçim sürecine arzu edilmeyen gerilim ve gerginlik ortamında girildiğini vurgulayan Tezcan, "Seçimlere demokratik olgunluk içerisinde Türkiye'nin her yerinde girmeyi arzu ederken, ne yazık ki iktidarın süreci ve siyaseti sertleştirme çabalarının ve adımlarının kararlı ve sistemli bir şekilde devam ettiğini görüyoruz. Türkiye 90 yıllık Cumhuriyet geleneği içerisinde 60 yıllık çok partili demokrasi geleneğinde kendi problemlerini demokrasinin sınırları içerisinde çözebilmeyi bilmiştir. Zaman zaman demokrasimiz sıkıntılar yaşamış ise de Türk milleti, demokratik olgunluk içerisinde bütün problemlerini çözebilecek noktaya artık gelmiştir. Bu çerçevede bu seçimlere giderken, 7 Haziran seçimlerinde iktidarın gücü tek bir elde toplama çaba ve niyetine karşı, demokrasinin özgürlüğün yerleştiği bir düzen arzumuzu sandığa yansıtma peşindeyiz." dedi.

"HERKESİ SUHULETE DAVET EDİYORUM"

Ağrı'da yaşanan terör olayı ve çatışmayla da ilgili konuşan Tezcan, "Orada ciddi bir kaygı korku ortamı var. Seçim öncesi bu tip olayların yaşanması arzu edilebilir bir şey değil. Hiçbir dönemde biz çatışma istemedik. Türkiye'de terörün ve çatışmanın olmasını istemiyoruz. Ancak seçim öncesinde şiddeti tırmandırarak eğer bu tırmanan şiddetten sonuç almayı arzu edenler varsa kim olursa olsun buradan bir sonuç almak hevesinde olanlar var ise onlar çok büyük bir yanılgı içerisine girerler. Önemli olan seçimin demokratik olgunluk içerisinde, huzur içerisinde geçmesidir. Efgan Ala'nın bu süreçteki misyonu ve görevi de nedir? Ağrı'daki çatışmayla ilgili ilk açıklamayı Efgan Ala yapmıştır. Efgan Ala'nın şu anda hiçbir sıfatı yoktur. Eski İçişleri Bakanı olmanın dışında hiçbir görevi yoktur. Efgan Ala milletvekili dahi değildir. Ama görüyoruz ki, bölgede aktif ve etkili bir unsur olarak Efgan Ala figürü ortalıkta dolaşıyor. Bunlar tereddüt ve şüpheleri artıran hususlardır. Herkesin aklını başına alması gerekir herkese suhulet tavsiye ediyorum." şeklinde konuştu.

"TRT'Yİ MAHKEMEYE VERDİK"

CHP'nin seçim reklam filmini yayınlamayan TRT Genel Müdürü ve yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulunduklarını da ifade eden Tezcan, "CHP'nin reklamlarını yayınlamayan bir TRT ile karşı karşıyayız. TRT devlet televizyonu. 77 milyon vatandaşımızın vergisiyle yayın yapan bir devlet kurumudur. TRT'nin Genel Müdürü aldığı maaşı milletin verdiği vergilerden alıyor. TRT hükümet televizyonu değil, TRT iktidar televizyonu değil. TRT devlet televizyonu ve seçim dönemlerinde TRT'nin eşit, adil, tüm siyasi, görüşlere fırsat eşitliği tanıyan bir yayın anlayışıyla yayın yapması gerekirken ana muhalefet partisisin CHP'nin siyasi, reklamını keyfi olarak yayınlamadı. TRT Genel Müdürü sahibinin sesi olma niyetinde, anlaşılan o. Ama sahibini karıştırmış. TRT'nin sahibi millettir. TRT'nin sahibi hükümet değildir. TRT Genel Müdürü sahibinin sesi olmak istiyorsa, hükümeti sahibi gibi görmeyecek, milletin sesi olacak. Milletin sesi iktidarıyla muhalefetiyle, parlamentoda olan olmayan bütün partiler bu milletin partisidir. Herkesin bütün siyasi görüşlerini TRT'de seçim döneminde aynı ağrılıkta eşit olarak kendini ifade etme imkanı olması lazım." şeklinde konuştu.

Şiddet her alanda kurumsallaştı
Seçime giderken devletin şiddeti, özellikle hükümetin şiddeti her alanda kurumsallaştırma başladığı bir atmosferde girildiğini kaydeden Tezcan, "Cumhuriyet tarihinde hiç olmadığı kadar çok sayıda Cumhurbaşkanı'na hakaret suçlamasıyla soruşturmalar açıldı. 260 günlük Cumhurbaşkanlığı döneminde 270 tane soruşturma açıldı Cumhurbaşkanı'na hakaretten. Böyle bir demokrasi olmaz." ifadelerini kullandı.

İ
CİHAN
14 Nisan 2015 14:58
DİĞER HABERLER