ABD'nin Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar ile birlikte planladığı Suriyeli militanları eğitip donatma programındaki sorunlar sürüyor. Nusra Cephesi'nin ABD destekli militanları kaçırmasının ardından açıklama yapan ABD'li yetkililer ve 30.Bölük mensupları, şaşkın olduklarını söylüyor.
ABD'nin Türkiye , Suudi Arabistan ve Katar ile birlikte planladığı Suriyeli militanları eğitip donatma programı büyük fiyaskolarla devam ediyor. İlk olarak hedeflenen 5 bin militan sayısına ulaşamayıp yalnızca 60 militanda kalarak hayal kırıklığı yaşayan “eğit-donat” programında, eğitilip silahlandırılan 54 kişilik 30. Bölük'ten birçoğu El Kaide'nin Suriye kolu Nusra Cephesi tarafından kaçırılmıştı. Nusra, kaçırma gerekçesi olarak, 30. Bölük'ün ABD'yle Nusra'ya karşı işbirliğini göstermişti. ABD'li yetkililer ve 30.Bölük mensupları ise şaşırdıklarını dile getiriyor.
5 BİN HEDEFLENDİ, 60'TA KALDI
Eğit-donat programındaki sorunlar, ilk olarak programda 'eğitilecek' militan sayısının azlığıyla ortaya çıktı. Mayıs’ta Ürdün’de, daha sonra da Türkiye’de başlatılan eğit-donat programı yılda en az 5 bin militanı eğitmeyi planlıyordu, ancak 60 kişide kaldı. ABD Savunma Bakanı Ashton Carter, program kapsamında 3 Temmuz itibariyle yalnızca 60 Suriyeli militanın eğitime alınabildiğini söylemiş ve şaşkınlık yaratmıştı.
Reuters’ın haberine göre Carter, militan sayısındaki azlığa gerekçe olarak ABD’nin seçilecek kişileri “titizlikle” incelemesini göstermişti. Carter, “Daha fazla kişiyi eğitime alabilmek için eğit-donat programımızın güvenlik incelemesi sürecini kolaylaştırma yolları arıyoruz. Aynı zamanda müfredatımızı düzeltiyoruz, ılımlı muhalefete erişimimizi genişletiyoruz ve ilk eğitim sınıfından öğrendiğimiz dersleri programa dahil ediyoruz” ifadesini kullanmıştı.
ABD'li yetkililer seçilecek kişilerle ilgili iki kriter belirlemişti: Eğitilecek kişilerin tehlikeli gruplarla ilişkisi olmayacak ve IŞİD’le savaşmayı kabul edecek.
'HER MİLİTAN İÇİN 4 MİLYON DOLAR'
Militan sayısının bu denli düşük olduğunun açıklanmasının ardından ABD'nin eğit-donat programı için ayırdığı 500 milyon dolarlık bütçenin neredeyse yarısını harcadığı iddia edilmiş ve söz konusu iddianın doğru olması durumunda ABD'nin her bir militan için 4 milyon dolar harcamış olduğu vurgulanmıştı.
Politico’nun ulaştığı ismini vermek istemeyen bir kaynak, “500 milyon doların neredeyse yarısı, çoğunlukla Suriyeli militanları eğitmek için kullanılan ekipmana harcandı” demişti.
SADECE 7 KİŞİ KALDI
12 Temmuz’da Suriye'ye giren 54 kişilik eğit-donat grubunun bir bölümü sadece 2 hafta içinde IŞİD’e karşı tek kurşun atmaya fırsat bulamadan Nusra tarafından ya kaçırıldı ya da öldürüldü. Geri kalanlar ise Kürtlere sığındı. Aralarında birçok Türkmen olan eğit-donat kapsamındaki 30’uncu Bölük’e ilk darbe perşembe günü geldi.
Reuters’a göre El Nusra Cephesi, grubun lideri Nedim el Hasan’ı ve beraberindeki 17 kişiyi Halep’in kuzeyinde kırsal bir bölgede kaçırdı. 30’uncu Bölük, liderlerinin ve üyelerinin bırakılması çağrısı yaptı. Ancak hemen ertesi gün Nusra’dan ikinci darbe geldi. Nusra Cephesi militanları, bölüğün Halep’e bağlı Azez ilçesinin Malikiye köyünde bulunan karargâhını kuşatarak taaruza geçti. AA’ya göre çatışmalar sonunda 5 bölük üyesi öldürüldü, 16’sı da yaralandı. Nusracılar, 8 militanı da kaçırdı. Böylece geriye 54 kişilik bölükten sağlam halde 7 kişi kaldı. Onlar da yaralananlarla birlikte ABD’nin hava desteği vermesinden yararlanarak Halep’te PKK ’nın Suriye kolu PYD’nin kontrolündeki Afrin bölgesine sığındı. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, çatışmalarda Nusra’nın 25 militanını kaybettiğini açıkladı. Bazı haber kaynakları ise 30’uncu Bölük’ün öldürülen savaşçılarının sayısının 20’yi bulduğunu iddia etti.
ABD: NUSRA'NIN SALDIRACAĞINI TAHMİN ETMİYORDUK
Öte yandan, New York Times'a konuşan ABD'li yetkililerse, Nusra'nın hamlesi nedeniyle şaşırdıklarını ifade etti. Haberde, ABD'lilerin eğittiği grubun IŞİD ya da Suriye ordusuna karşı savaşmak için çaba sarf ettikleri, ancak Nusra Cephesi'nden bir saldırı ummadıkları aktarılıyor. Hatta, ABD'liler, Nusra Cephesi'nin 30. Bölük'ü, IŞİD'e karşı müttefik olarak savaşacakları için memnuniyetle karşılayacaklarını tahmin ediyormuş.
Eski bir ABD'li yetkili, durumu "Böyle olması beklenmiyordu" diyerek açıklıyor. Kaçırılan grubun liderlerinden birisi de, Nusra Cephesi'nin kendilerine garanti verdiğini söylemişti. Üst düzey bir Savunma Bakanlığı yetkilisi, eğitilenlere yönelik tehdidin yanlış değerlendirildiğini kabul ediyor. Yetkili, ABD'nin Nusra'nın 30. Bölük'e neden saldırdığının araştırıldığını da söylüyor.
Radikal