Eğitim-İş: Öğretmenlerin yüzde 70'i siyasi baskı hissediyor

Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası'nın (Eğitim-İş) 'Borç Durumlarına ilişkin Öğretmen Görüşleri' adlı araştırma sonuçları öğretmenlerin ekonomik açıdan yaşadığı sıkıntıları ortaya koydu. Araştırmaya göre, borçla geçinmek zorunda kalan öğretmenlerin yüzde 29'u ek iş yapıyor, yüzde 7'sinin ise maaşına en az 1 kez icra gelmiş. Ayrıca öğretmenlerin yüzde 73'ünün gelecekten ümitli değil, yüzde 80'i özgürce fikirlerini açıklayamıyor, yüzde 70'i de siyasi baskı hissediyor.

24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısı ile 24 ilde 833 öğretmenle görüşerek yapılan ankete katılanların yüzde 71'i kredi kartına, yüzde 74'ü bankaya, yüzde 43'ü esnafa, yüzde 36'sı ise şahıslara borcu olduğunu belirtirken, yüzde 46'sı annesinden ve babasından maddi destek aldığını vurguladı.

ÖĞRETMENLERİN YÜZDE 73'Ü GELECEKTEN ÜMİTSİZ, YÜZDE 80'İ FİKİRLERİNİ ÖZGÜRCE AÇIKLAYAMIYOR

Sonuçlara göre, borçla geçinmek zorunda kalan öğretmenlerin yüzde 29'u ek iş yapıyor, sinemaya, tiyatroya, tatile gidemiyor, yüzde 7'si maaşına en az bir kez icra geldiğini kaydetti. Araştırma sonuçları öğretmenlerin yüzde 73'ünün gelecekten ümitli olmadığını ortaya koyarken, yüzde 80'i özgürce fikirlerini açıklayamadığını, yüzde 70'i de siyasi baskı hissettiğini anlattı.

'BİR TOPLULUĞUN ULUS OLABİLMESİ İÇİN KESİNLİKLE EĞİTİCİLERE, ÖĞRETMENLERE GEREKSİNİMİ VARDIR'

Araştırma sonuçlarını değerlendiren Eğitim-İş Genel Başkanı Veli Demir, şunları kaydetti: "Atatürk'ün, 24 Kasım 1928 tarihinde Millet Mektepleri'nin kendisine verdiği 'Başöğretmen' unvanını kabul etmesinin de yıldönümü olan 24 Kasım tarihi, 1981 yılından itibaren Öğretmenler Günü olarak kutlanmaktadır. Bu vesileyle Başöğretmenimiz Atatürk'ü saygıyla anıyor, tüm öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü'nü kutluyoruz.

Atatürk, ulusal bütünlüğümüzün kurulmasında ve geliştirilmesinde, Türkiye'nin çağdaşlaşmasında en önemli görevi öğretmenlere vermiştir. O'nun; 'Ulusları kurtaranlar, yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğitimciden yoksun bir ulus, henüz ulus adına alma yeteneğini kazanmamıştır. Ona basbayağı bir topluluk denir, ulus denemez. Bir topluluğun ulus olabilmesi için kesinlikle eğiticilere, öğretmenlere gereksinimi vardır' sözleri bunun en güzel örneğidir."

'ESNEK VE KURALSIZ ÇALIŞMA UYGULANMAK İSTENMEKTEDİR'

Ancak öğretmenlerin toplumsal statüleri, ekonomik, sosyal ve özlük haklarının, Cumhuriyet döneminden bugüne geçtiğimiz yıllar içinde sürekli gerilediğine işaret eden Veli Demir, şöyle devam etti: " Özellikle AKP iktidarı döneminde eğitim sisteminde yaşanan köklü değişiklikler, 4+4+4 gerici eğitim yasasıyla Öğretim Birliği'ne vurulan darbe, okul dönüşümleri, siyasi kadrolaşma, yandaş yönetici atama hevesi, eğitimin dini referanslara göre şekillendirilmek istenmesi öğretmenlerin yaşadığı sorunları daha da derinleştirmiştir.

'ALO 147 İSİMSİZ İHBAR HATTI ÖĞRETMENİN İTİBARINI ZEDELEDİ'

Aday öğretmenin yetiştirme süreci siyasallaştırılarak çökertilmiş, öğretmenliğin saygınlığı da bundan büyük zarar görmüştür. Son yıllarda siyasi iktidar tarafından öğretmenlik mesleğinin itibarını zedeleyen söylem ve tutumların süreklilik kazanması, Alo 147 gibi isimsiz ihbar hatlarının kurulması, öğretmene yönelik şiddet eylemlerini artırmıştır. Bu tür olaylar sonucunda hayatını kaybeden ya da ciddi sağlık problemleri yaşayan öğretmenler bulunmaktadır. Yine siyasi iktidar 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda yapmayı planladığı değişiklikler ile iş güvencesinden yoksun bir kamu istihdamı oluşturmayı amaçlamakta, esnek ve kuralsız çalışma uygulanmak istenmektedir." CİHAN
23 Kasım 2015 11:14
DİĞER HABERLER