Eğitim-Sen: Eğitim bütçesinin yüzde 80'i maaş ve SGK pirimine gidiyor

Eğitimsen Malatya Şube Başkanı Tarık Kaya, "MEB bütçesinin yüzde 69'u personel, yüzde 11'i ise sosyal güvenlik primine gidiyor. Eğitime bütçeden en çok payı ayırdıklarını iddia edenler, bu payın yüzde 80'inin personel harcamalarına gittiğini gizlemeye çalışmaktadır." dedi.

Tarık Kaya, yaptığı açıklamada, Milli Eğitim Bakanlığı'nın TBMM'de kabul edilen bütçe planlanamasına tepki gösterdi. AK Parti iktidarları öncesi bütçe ile 14 yıllık iktidarın eğitim bütçelerini karşılaştıran Kaya, "Yıllar itibariyle baktığımızda MEB bütçesinde sayısal olarak bir artış yaşanmasına rağmen, asıl bakılması gereken eğitim bütçesinin milli gelir içinde ne kadar yer aldığıdır. Geçtiğimiz 13 yıl içinde MEB bütçesinin milli gelire oranı belirgin bir değişiklik göstermemiştir. Eğitime en çok pay ayırdığını iddia eden AKP hükümeti döneminde eğitim bütçesinin milli gelire oranı OECD ortalaması olan yüzde 6'nın ancak yarısı kadardır. Son dört yılda yaşanan göreceli artışın temel nedeni ise eğitimde 4+4+4 dayatması nedeniyle derinleşen sorunların içinden çıkılamaz hale gelmesi, okulların dönüşümünün yanı sıra derslik ve öğretmen açıklarının artması, özellikle okulların altyapı ve donanım eksikliklerinin yarattığı sorunlardır." diye ifade etti.

"BÜTÇENİN BÜYÜK BÖLÜMÜ ZORUNLU HARCAMALARA GİDİYOR"

MEB'in bütçesinin büyük bölümünün personel giderlerine ayrıldığını ifade eden Kaya, "MEB bütçesinin rakamsal büyüklüğünün temel nedeni, hükümetin eğitime verdiği önemden değil, büyük ölçüde personel harcamalarından kaynaklanmaktadır. Bu durumun farkında olan MEB, eğitim emekçilerini esnek, kuralsız ve güvencesiz çalıştırmak için gece gündüz çalışmakta, öğretmenleri performans değerlendirmesine tabi tutarak, esnek ve angarya işlerde çalıştırmak için proje üstüne proje geliştirmektedir. MEB bütçesinin büyük bölümü personel giderleri (yüzde 69) ve sosyal güvenlik devlet primi giderlerine (yüzde 11) gitmektedir. Başka bir ifadeyle, eğitime bütçeden en çok payı ayırdıklarını iddia edenler, bu payın yüzde 80'inin personel harcamalarına gittiğini gizlemeye çalışmaktadır. 2016 MEB bütçesi içinde mal ve hizmet alım giderlerinin payı yüzde 9, cari transferler yüzde 3, diğer giderler ise yüzde 8'dir." diye konuştu.

"EĞİTİMİN TİCARİLEŞTİRİLMESİ KABUL EDİLEMEZ"

Velilerin eğitim harcamalarını da değerlendiren Kaya, şöyle devam etti: "Geçtiğimiz 13 yıl içinde halkın cebinden yaptığı eğitim harcamalarında belirgin bir artış yaşanmıştır. Bu dönemde halkın cebinden yaptığı eğitim harcamaları her geçen yıl katlanarak artmış ve bugün neredeyse Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi rakamlarıyla yarışır hale gelmiştir. Temel bir insan hakkı olan eğitim hakkı 1980 sonrası benimsenen piyasacı politikalar sonucunda bir hak olmaktan çıkarılmış, herkesin parası kadar eğitim hizmetlerinden yararlandığı bir sistem oluşturulmuştur. AKP Hükümeti, eğitimi 'serbest piyasa sistemi'ne açmak, okulları ve üniversiteleri birer ticarethane gibi "işletmek" isteğini, geçtiğimiz 13 yılda yapmış olduğu yasal ve fiili adımlarla pek çok kez göstermiştir. Bu anlamda 2016 yılı eğitim bütçesi, tıpkı geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi, paralı eğitim uygulamalarını büyük bir kararlılıkla sürdüren bir zihniyette oluşturulması kabul edilemez bir durumdur. 2016 yılı için hazırlanan eğitim bütçesi ile eğitim sisteminde yapısal hale gelen fiziki altyapı, öğretmen, idari ve akademik personel açıkları, araç gereç gereksinimi ve benzeri sorunların ve ihtiyaçların karşılanabilmesi mümkün değildir. Eğitimden beklenen amaçların gerçekleşmesi, artan öğrenci sayısı, derslik açıkları, eğitimin niteliğinin yükselmesi, fiziki altyapı ve donanım eksikliklerinin giderilmesi, öğretmen açıklarının giderilmesi ve diğer sorunlar için mevcut bütçe anlayışının acilen değişmesi gerekmektedir."

Sendika olarak taleplerini de dile getiren Kaya, "Kamu kaynaklarının özel okullara aktarılması uygulamasına derhal son verilmeli, eğitime yeterli bütçe, okullara ihtiyacı kadar ödenek ayrılmalıdır. MEB bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılan pay mutlak anlamda artırılmalı, eğitimi ticarileştirmeyi hedefleyen, özel sektörle yapılan ya da yapılacak olan ortak projeler iptal edilmelidir. Artan oranlı vergi dilimi uygulamasına son verilmeli, ek dersler başta olmak üzere, tüm ek ödemeler temel ücrete ve emekliliğe yansıtılmalıdır. 2016 yılında aile ve çocuk yardımı başta olmak üzere, sosyal yardımlar sembolik olarak belirlenmekten çıkarılmalı, ihtiyaç kadar artış yapılmalıdır. Eğitime hazırlık ödeneği sadece öğretmenlere değil, tüm eğitim ve bilim emekçilerine yılda iki kez en az bir maaş tutarında ödenmelidir. Eğitim emekçilerinin 3600 ek gösterge talepleri doğrultusunda düzenleme yapılmalıdır. MEB bütçesinin milli gelire oranı en az iki kat artırılmalı, başlangıç olarak OECD ortalamasına çıkarılmalıdır." ifadelerini kullandı.


CİHAN
12 Şubat 2016 17:35
DİĞER HABERLER