Ekin Baş: Hatay'a Avrupa heyecanını yaşatmak istiyoruz

Kadınlar Basketbol Süper Ligi'nin mağlubiyetsiz tek takımı Hatay Büyükşehir Belediyesi'nin Başantrenörü Ekin Baş, çok uyumlu bir takım olduklarını, başarının da buradan geldiğini söyledi.

Hatay Büyükşehir Belediyesi'nin Başantrenörü Ekin Baş, takımındaki tüm oyunculara eşit sorumluluk paylaştırdığını, bu yüzden bir takım kaptanı seçmediğini ifade ederken, Hatay'ı Avrupa arenasına taşımak istediklerini söyledi. Yeni sezona iyi başladıklarını ve yakaladıkları galibiyet serisi ile takımın kendisine güven geldiğini belirten Ekin Baş, Basketbol Federasyonu'nun televizyonuna verdiği röportajda önemli açıklamalar yaptı.

İyi başladıkları sezonun gidişi ve takımın durumunu anlatan Ekin Baş, "Özellikle kadroyu kurarken öncelikle uyum içinde çalışabileceğimiz oyuncuları tercih ettik. Benim için oyuncuları kendi sistemimiz dâhilinde özgür bırakmak önemli bir nokta idi ve bunda başarılı olduğumuza inanıyorum. Çok önemli rakiplere karşı galibiyetler aldık ve galibiyet serimizi sürdürmek istiyoruz." dedi.

Ekin Baş'ın röportajının detayları şöyle:

- Oyuncularınız arasındaki iletişim nasıl? Özellikle yabancı ve Türk oyuncular arasında güzel bir anlaşma olması takımlara önemli artılar kazandırır…
Oyuncuların benimle olan diyaloğu çok önemli çünkü bizim iyi anlaşmamız takıma yansıyor. Şunu da söylemeliyim ki ben hiçbir zaman oyuncuyu yabancı ya da Türk diye ayırmam. Görev dağılımında her oyuncu eşit sorumluluğa sahiptir. Genellikle Türkiye'ye gelen yabancı oyuncular bizim ülkemizden çok büyük paralar kazanıp gerekli emeği vermiyorlar; antrenman yapmayı pek sevmiyorlar ve kolaya kaçıyorlar. Biz bu durumla karşılaşmamak için en başta önlemimizi aldık ve böyle şeyler yaşamadık. Türklerin ve yabancı oyuncuların arasındaki diyalog da son derece samimi ve güzel. Çok uyumlu bir takım olduk.

- Aslında haklısınız; Türk oyuncu - yabancı oyuncu diye ayırarak düşünmemek gerekiyor. Peki tecrübeli isimlerle genç oyuncuları kadro içinde sorumluluk açısından farklı düşünebilir miyiz?
Hangi oyuncuya ne zaman ihtiyacınız olacağını bilemezsiniz. Eğer genç oyuncuyu ayırıp, ona tecrübesiz oyuncu muamelesi yaparsanız, o sahada bu tavrınıza denk bir oyunla size karşılık verir. Ancak her oyuncuyu aynı şekilde motive ederseniz her oyuncudan ona ihtiyacınız olduğunda verim alabilirsiniz. Çok önemli bir maçın son topu bir genç oyuncuya kalabilir. Böyle bir günde o genç oyuncu antrenörünün ve takımının kendisine güvendiğini hisseden her oyuncu gibi doğru tercihi yapacaktır.

- Lig uzun bir maraton, siz takımınızı bu uzun süreçte nasıl motive ediyorsunuz?
Ben oyuncularla bire bir iletişim kurmanın önemine inanıyorum. Bir oyuncunun en ufak bir sorununu hissettiğimde kendisi ile bire bir diyalog kurarım ve bunun yararını çok gördüm. Sezon genelinde de tüm takımın motivasyonunu iletişimin gücü ile yukarıda tuttuğuma inanıyorum. Bugüne kadar hep böyle davranarak olumlu neticeler aldığım için bu yolda da ilerlemeyi düşünüyorum.

- Bu noktada takım kaptanının da önemli sorumluluğu oluyor. Takım kaptanı seçimine nasıl yaklaşıyorsunuz?
Bizim takımımızda kaptan yok. Bu sezona bu kararı vererek başladım çünkü her oyuncunun aynı sorumluluğu alması gerektiğini düşünüyorum. Bir oyuncu kaptan diye onun öne çıkmasına gerek yok diye düşünüyorum. Biz her gün takımın kaptanı başka bir oyuncuymuş gibi ona inisiyatif veriyoruz. Böylece sorumluluk paylaşılmış oluyor. Bu durumun saha içine de olumlu yansıdığına inanıyorum.

"HATAY'A AVRUPA HEYECANINI YAŞATMAK İSTİYORUZ"

- Hatay'da zamanınız nasıl geçiyor? Takımını sahiplenen bu şehirde çalışmalarınız nasıl gidiyor?
Hatay'da yeni bir salon yapıldı. Belediye Başkanımız Lütfü Savaş bize çok güzel bir kompleks hediye etti. Orada basketbol sahamızın yanında kendi ağırlık salonumuz, iki tane havuzumuz, konaklama alanları ve sosyal alanlar var. Oyuncularımız hep beraberler. Gerçi ben onlardan antrenman ve maçlar haricinde mümkün olduğunca basketbol konuşmamalarını rica ediyorum. Şehrimiz basketbolu seviyor ve takımını sahipleniyor. İki senedir takımımıza büyük yatırımlar yapıldı ama istenen sonuçlar elde edilemedi. Biz bu sene şimdiden başarı anlamında tatmin edici sonuçlar aldık. Yine de hedeflerimiz yüksek. Avrupa'nın en iyi liginde oynuyoruz. Her takım, her takımı yenebilir. Bu sene sezonu ilk sekiz takım arasında tamamlayıp bu şehre Avrupa heyecanını yaşatmak istiyoruz. Bu hedefimizi gerçekleştirdikten sonra da olabildiğince yukarı tırmanmayı düşünüyoruz.

- Avrupa'da başarı elde etmenin, KBSL'de başarı elde etmekten daha kolay olduğu görüşüne katılıyor musunuz?
Euroleague ile Eurocup'ı ayırırsak, Eurocup için bu görüşe katılıyorum. Euroleague'de çok ciddi yatırımlar yapmış takımlar mücadele ediyor. Eurocup'ta yarışan takımların çoğu böyle iddialı takımlar değil. KBSL'ye bakalım, neredeyse 14 takımın 14'ü de kuvvetli kadrolar kurdu ve çok önemli oyuncuları Avrupa'dan ve WNBA'dan transfer etti. Tabii yabancı kuralının değişmesi de ligin mücadele seviyesini yükseltti. Şunu da eklemek istiyorum, takımın başarısının Türk oyuncuların başarısı ile doğru orantılı olduğunu düşünüyorum. Neticede antrenmanlarda yabancı oyuncuların eşleştiği oyuncular Türk ve takıma ivme kazandıran oyuncular Türk. Ayrıca iki Türk oyuncu aynı anda ilk beşte başlamamışsa bu durum asla Türklerin değerini düşürmez. Bence kural değişikliği Türk basketbolunu besleyen de bir durum oldu.

- Avrupa arenasında mücadele etmek istediğinizi söylediniz. Olası bu temponun takımı besleyeceğini düşünüyor musunuz?
Evet. Benim önümüzdeki sezon için planlarım da hazır. Avrupa'da mücadele verecek bir takım kurmak için farklı tasarruflarım olacak. Yabancı oyuncu destekli bir takım kurmak ve pahalı oyunculardan değil genç oyunculardan bir düzenleme yapmak amacındayım. Neticede önemli olan iki kulvarda mücadele ederken iki yarışı da dengeli götürebilmek. Bunu da başarabileceğimizi düşünüyorum çünkü Antakya'da her türlü olanağa sahibiz. Tek sorunumuz havalimanımız olmayışı olabilir. Bu bizi her seyahatte İstanbul'dan aktarma yapmamız noktasında yıpratabilir.
CİHAN
10 Kasım 2015 17:40
DİĞER HABERLER