CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, "İktidar vatandaşlarının ucuz ekmek tüketmelerini istiyorsa, buğdayda yaptığı baskı ve sübvansiyonu doğalgaz, elektrik ve akaryakıt fiyatlarına uygulamalı" dedi. Başevirgen, önlem alınmazsa ekmeğin sonbaharda 7 TL'ye çıkacağını kaydetti.
Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) ekmek fiyatlarındaki artışın önüne geçmek için attığı adımların yetersiz olduğu, İstanbul'un bazı ilçelerinde ekmeğin fiyatının 5 liraya yükselmesiyle birlikte bir kez daha gün yüzüne çıktı.
Elektrik, doğalgaz, su, akaryakıt gibi artan girdi maliyetlerinin yanı sıra TMO'nun yaptığı müdahalelerin yetersiz kalması vatandaşın temel gıda ürünü olan ekmeğe ulaşmasını daha da zorlaştırdı.
Bu yılın başında yaz aylarında ekmeğin artan girdi maliyetleri sebebiyle 5 TL çıkacağını açıkladıklarını dile getiren CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, bu öngörünün gerçekleştiğini belirterek, şimdi de ekmeğin sonbaharda 7 liraya satılacağını ifade etti.
’30 KURUŞ ZAM YAPILMASI GEREKİYORDU’
“Bu yılın başında, TMO’nun buğday satış fiyatlarını kilosu 2,6 kilogram düzeyinde tutamayacağını ve diğer girdilerdeki maliyet artışlarını da dikkate alarak yaz aylarında ekmeğin fiyatının 5 lira olacağını ifade etmiştik” diyen Başevirgen, şöyle devam etti:
“Ne yazık ki yapılan tüm müdahalelere rağmen öngörümüz gerçekleşti. Alınan bu karar anında piyasalara yansıdı ve ekmek bir anda 1.5 lira zamlanarak 5 lira oldu.
TMO, 1 Hazirana kadar tonu 3 bin 600 liradan un sanayicilerine buğday veriyor ve un sanayicilerinin de 50 kiloluk un çuvalını azami 260 liradan satmalarını istiyordu. 1 Haziran itibariyle buğdayın tonunu 4 bin 500 liradan verilmesine ve unun çuvalının da azami 325 liradan satılmasına karar verdi.
Dolayısıyla kilosu 5.2 lira olan un yüzde 25 zamlanarak 6.5 lira oldu. Bu oranın ekmek fiyatına yansıması yüzde 8.75 yani 30 kuruş olması gerekirken, gelen zam bunun beş katı oldu.”
‘MALİYETLERİNDEKİ ARTIŞ DURDURULAMAZSA…’
Ekmeğe gelen zammın salt buğday fiyatlarındaki artıştan kaynaklandığını söylemenin doğru olmadığını ifade eden Başevirgen, zamdaki en büyük sebebi artan girdi maliyetleri olduğunu dile getirdi.
Başevirgen açıklamasına şöyle devam etti:
“Ekmek üretiminde tek ve hatta en büyük gider kalemi buğday değildir. Bir birim ekmek maliyetinin yaklaşık yüzde 65'ini işçilik, maya, tuz, su, enerji, finans, vergi, fire, iade, taşıma ve dağıtım giderleri ile kar payı gibi girdiler oluşturmaktadır. Geriye kalan yüzde 35'lik kısım un maliyetidir. Un maliyetinin yüzde 80'ni ise ekmeklik buğdaydan kaynaklanmaktadır. Yani buğdayın ekmek maliyetine doğrudan etkisi yüzde 30 civarındadır. Buğday fiyatını istedikleri kadar sınırlasalar da diğer girdi maliyetlerindeki artışları durduramadıkları sürece bu işin önünü alamayacakları konusunda iktidarı uyarmıştık.”
‘SONBAHARDA EKMEK 7 LİRANIN ÜSTÜNE ÇIKACAK’
CHP'li Başevirgen açıklamasında son olarak, girdi maliyetlerindeki zamların devam etmesiyle birlikte ekmeğin fiyatının 5 lira ile kalmayacağını önümüzdeki sonbaharda ekmeğin 7 liraya kadar yükseleceğini iddia ederek sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Ekmeğe yapılan bu zammın sorumlusu buğday fiyatlarındaki artışlardan ziyade doğalgaza, elektriğe ve akaryakıta yapılan zamlardır.
İktidar vatandaşlarının ucuz ekmek tüketmelerini istiyorsa, buğdayda yaptığı baskı ve sübvansiyonu, asıl doğalgaz, elektrik ve akaryakıt fiyatlarına uygulamalıdır.
Yani iktidar sadece çiftçilerden değil, asıl kendi gelirlerinden fedakarlık yapmalıdır. Aksi takdirde çiftçisini mağdur eder, TMO'yu büyük zararlara uğratır ve tüketicilere de büyük bedeller ödetir. Bu şartlar altında sonbaharda ekmeğin fiyatı ne olur sorusuna vereceğimiz yanıt 7 liranın üstüdür. Çünkü buğdaydaki fiyat artışı unun fiyatına yüzde 50 civarında yansıyacak.
Çalışanlara verilmesi elzem olan maaş zammı ile doğalgaz, elektrik ve akaryakıttaki fiyat artışları da hesaba katılınca maalesef bu tablo ortaya çıkacaktır.”