Vergi zamları kapıda.. Saray'da bu zamları unutturacak sun’i gündem maddeleri hazırlanıyor haberiniz olsun...
Ekonomist Semih Ardıç Hükümetin getirdiği vergi zamlarını değerlendirdi TR724.com'daki yazısında Ardıç iğneden ipliğe vergi zamlarına hazır olun dedi.
Maliye Bakanı Naci Ağbal’ın 27 Eylül 2017’de gazetecilere açıkladığı Torba Kanun Tasarısı’na bir başlık atmak icap etse ben ‘Battık, pamuk eller cebe’ ifadesini tercih ederdim. 16 Nisan 2017’de referandumu kazanmak uğruna bütçeyi kevgire çeviren Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) iktidarı, malî senenin bitmesine daha üç ay kala kasada para kalmadığını, bundan daha vahim olanı da bütçedeki kara deliğin büyümeye devam edeceğini, 2018 senesinde de bütçe açığının 66 milyar lirayı bulacağını itiraf etmiştir.
Vergi artışlarını kalem kalem bir tablo ile hülâsa etmeye çalıştığım için makalede tek tek temas etmeyeceğim. Bunun yerine bu zamların sebeplerine dair bir iki tespitte bulunmaya gayret edeceğim. Paketin getireceği yük 28 milyar TL’yi aşacak. Maliye Bakanı’nın aktardığı maddelerden bazıları kanun haline gelmeden Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) daha da artacak. Vatandaş zamlarla yavaş yavaş tanıştırılacak. Hatta bu zamları unutturacak sun’i gündem maddeleri de Saray tarafından yakında piyasaya sürülür. Daha evvelki tecrübeler bize bunu tedai ettiriyor.
MEMUR VE EMEKLİYE VERİLEN ZAM GELMEDEN GİTTİ
İşçiye, memura, emekliye yüzde 7-8 olarak verilen zam yüzde 40’lara varan vergi zamları ile kat be kat geri alınacak. AKP, artık kaşıkla verip kepçe ile almanın müşahhas timsali. Daha hazin olan ne biliyor musunuz? Zenginden almak yerine yine sabit ve orta gelirli vatandaşa vergi salan iktidarın adaletten ne anladığını da bir kere daha müşahede etmiş olduk.
VUR ABALIYA!
Her kalemdeki artış maalesef yine nüfusun en yoksul kesimlerine zarar verecek. Geçen hafta burada paylaşmıştım. Toplam gelirin yüzde 48’i nüfusun en zengin yüzde 20’lik dilimi içinde yer alan 16 milyon tarafından paylaşılıyor. Gelirin hiç de adil olmayan taksimatına rağmen yeni vergi zamları bu adaletsizliğini tuzu biberi oldu. Gelir Vergisi’nde üçüncü dilimde oranın yüzde 27’den yüzde 30’a çıkarılması orta gelirli dediğimiz çalışanların belini bükecek. MTV zammının lüks jiplere değil de en fazla orta gelirlinin kullandığı arabalara gelmesi de manidar!
Türkiye yüzde 5 büyüdüyse bu muharebeden çıkmış bir devletin talep edeceği vergi artışlarını ne ile telif etmeliyiz? Esasında AKP’nin yalan ve algılar üzerine bina ettiği kâğıttan kuleler bir bir yıkılıyor. Ekonomi zaten batmıştı. Taşıma su ile yüzdürmeye, başkanlık seçimine kadar her nevi pisliği halının altına süpürmeye odaklanınca vaktinde müdahale edilse kolayca çare bulunabilecek meseleler bile kronik hal alabiliyor.
HUKUK DEVLETİ YOKSA İSTİKRAR OLMAZ
AKP, devletin hukuk ayağını kesip attığı gibi iktisadî ayağında da müesseseleri, serbest piyasayı, kamunun harcama disiplinini yerle bir etti. Borçlar artıyor, döviz ihtiyacı had safhada. Sadece yabancılar değil yerli yatırımcı da fırsatın bulduğunda Türkiye’yi terk ediyor.
Türkiye bu tahribatla yüzleşiyor. Örtülü ödenek harcamaları artık kontrolden çıktı. Bütçedeki tahsisat Haziran gelmeden tükendi. Harcamalar Yüzde 150 ila yüzde 300 arasında arttı. Nereye harcandığını suâl edecek tek kişi ya da müessese kalmadı. Sayıştay sizlere ömür.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne gelince… Millî iradenin tecelligâhı nakaratına aldanmayın. TBMM’nin, Olağanüstü Hal (OHAL) devrinde AKP hükûmetinin noter ve Resmî Gazete işlemlerini tasdik etmekten başka bir fonksiyonu kalmadı. İşte yine aynı maksatla devreye girecek Meclis.
HÜKÛMET TAAHHÜTLERİNİ YERİNE GETİRMEDİ
Daha evvel kabul edilen ve 2016, 2017, 2018 senelerini ihtiva eden üç senelik Orta Vadeli Program (OVP) hedeflerini tutturamamış, bilakis harcamalarda kantarın topuzunu kaçırmış bir iktidara yeni vergi tahsilatı imkânı tanınacak.
Bunun manası şu: AKP de tıpkı 1990’larda olduğu gibi TBMM’den ilave bütçe talep etmiştir. Zamların 2018’de cari hale gelmesi ilave bütçe (kaynak) talep edildiği hakikatini ortadan kaldırmaz. Ne oldu da bütçe açığı katlandı ve Hazine 40 milyar lira daha fazla borçlanmak mecburiyetinde kaldı? Bu suâllere makul bir cevabı olmadığına göre hükûmetin kendi kusurlarını, hesap bilmezliğinin faturasını vatandaşa çıkarması kabul edilebilir mi?
Harbe girmedik, hamdolsun tabiî afete maruz kalmadık. Öyleyse vergi yükü altında inleyen vatandaşın derdine derman bulmak yerine omuzlarındaki yükü artırmak neyin nesi?
SARAY’IN GÜNLÜK MASRAFI 15 MİLYON LİRA
Bin küsur odalı Saray’ın günlük harcaması 15 milyon lira iken, Diyanet İşleri Reisi ile TBMM Başkanı milyonluk Mercedes’lerini yarıştırırken, bakanlıklar AKP’li müteahhitlerin plazalarında milyonlarca lira kira öderken, bakan yardımcıları senede 3,5 milyon lira harcıyorken, kamuda israf alıp başını gitmişken dilediğiniz kadar vergi toplayın. Dibi delik havuzdan vatandaşın payına ne düşecek ki!
“Ekonomi iyi gidiyor” diyenler bilerek şu hakikati örtbas ediyordu. Referandum için Hazine garantili (KGF) kredilerle konut satışları başta olmak üzere piyasada sun’i bir hareketlilik yaşandı. Krediler yine borç ödemesi ve tüketim harcamalarına gitti. Borç parayla hava attık anlayacağınız.
2018’DE FAİZ ÖDEMELERİ 15 MİLYAR LİRA ARTTI
Bu arada faizler Merkez Bankası’nın dahiyane buluşu GLP ile artmadan artırıldı. Nitekim doları düşürmek için faizi artırmaktan başka çare yoktu. ‘Öyle olmadı’ deseler de faiz artışının Hazine’ye senelik ilave yükü 15 milyar liraya yaklaştı.
Faize ortalama 45-50 milyar lira ödenirken, 2018’de bu tutar en az 14,5 milyar lira daha artacak ve 60 milyar lirayı geçecek. Faize gidecek ilave tutar neredeyse Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın bütçesine tekabül ediyor. ‘Faiz lobisine karşı olduğunu’ iddia eden AKP devrinde ne gariptir ki memleketin kaynakları faiz lobisine akıtılıyor.
VERGİ İNDİRİMİ BİTMEDEN ZAMLARI HABER VERMEK
9 aylığına mobilyadan beyaz eşyaya kadar KDV indirimleri yapan bir iktidarın bu uygulamayı bitirir bitirmez ekonominin makro dengelerini sarsacak kadar yüksek vergi artışlarına gitmesi iş bilmezliktir, beceriksizliktir.
Artık piyasayı o yalanlarla oyalamaları da mümkün değil. Zam haberleri Borsa’yı sarstı. Algoritma değişikliğini müteakip çok iftihar ettikleri Borsa İstanbul dün yüzde 2,60’tan fazla düştü ki endeks son bir haftadır mütemadiyen geriliyor. 100 binin altını düşmesi an meselesi. Dolar 3,60 TL, Euro 4,20 TL eşiklerini geçtiğinde yeni bir şok dalgası gelecek. Bu sefer de döviz zamları yağacak.
ZAMLAR BUNLARLA MAHDUT OLMAYABİLİR
Maliye Bakanı Ağbal’ın ilan ettiği vergi artışları yeniden değerleme oranına göre bir daha artacak mı?
Ağbal, Motorlu Taşıtlar Vergisi’nde (MTV) arabanın değeri üzerinden yeni bir sisteme geçileceğini de söyledi ki bu araba vergilerindeki artışın yüzde 40’tan fazla olabileceği manasına mı geliyor?
Torbadan bakalım neler çıkacak? Benzeri suâllerin cevapları şimdilik meçhul. Zamların nerede duracağı tamamen hükûmetin insafına kalmış…
Yeni Türkiye böyle. Ya sev ya terk et!
İŞTE İĞDENE İPLİĞE VERGİ ZAMLARI:
–Malî kuruluşlar (banka, katılım bankası, leasing ve faktoring şirketleri) için Kurumlar Vergisi yüzde 20’den yüzde 22’ye çıkarılıyor. Sadece bankalara dair böyle bir vergi artışının Anayasa’nın eşitlik ilkesine ne kadar uyacağı meçhul!
–Kurumlar Vergisi’ne ilaveten şirketlerin dağıtmadıkları kâr paylarından yüzde 1 ilave vergi tevkifatı (kesintisi) yapılacak. Tevkifat gelirler üzerinden yapılıyor.
–Şirketlerin 2 yıldan fazla elde tutmuş oldukları gayrimenkulleri elden çıkarma halinde yüzde 75 kazanç istisnası yüzde 50’ye düşürülecek.
–Gelir Vergisi üçüncü dilimindeki gelirler için uygulanan yüzde 27 oranı yüzde 30’a yükseltilecek.
– Şans oyunlarında ikramiye kazanan talihlilerden alınan vergi yüzde 10’dan yüzde 20’ye çıkacak.
–Kira gelirinde götürü gider oranı yüzde 25’ten yüzde 15’e düşürülecek.
–Meyveli gazozlar vergisinin kapsamı, meyveli gazoz ve enerji içecekleri olarak değişecek. Böylece enerji içeceklerinden daha fazla vergi alınacak
–‘Makaron’ denilen sigara kâğıtlarına da ÖTV geliyor.