Liberal Demokrat Parti (LDP) eski Genel Başkanı Cem Toker, bir cumhurbaşkanlığı yetkilisinin ABD'ye giderek IMF ile görüşme yaptığını iddia etti.
Halk TV'de yayınlanan Satır Arası'nda Atakan Sönmez'in konuğu olan Cem Toker, TÜİK'in açıkladığı hiçbir veriyi güvenilir ve doğru bulmadığını belirterek, "O yüzden TÜİK'in açıkladığı ne enflasyon, ne büyüme ne de işsizlik verilerini ciddiye alıp bunun üzerine yorum yapmam" dedi.
"Vatandaş enflasyonu da işsizliği de kendisi yaşayarak görüyor" diyen Toker, Berat Albayrak'ın büyüme rakamları üzerinden 'Türkiye V şeklinde yükselişe geçti" demesi hakkında ise "Dünyada Zulu kabilesi de dahil haziranda önceki aya göre toparlama eğiliminde olmayan bir ülke göstersin. Sıfırdan bire çıkmak da birden ikiye çıkmak da artıştır" diye konuştu.
AKP iktidarının krizden çıkış için kamu bankalarından düşük faizle kredi kullandırtarak daha fazla tüketim yoluyla krizden çıkma taktiğinin bedelinin ağır olacağını belirten Cem Toker, ABD'de 2008'de yaşanan mortgage krizini örnek gösterdi.
Cem Toker, kamu bankalarının düşük kredi ile verdikleri kredilerden kaynaklı görev zararlarının da yine vatandaşın cebinden çıkacağını söyledi ve "Türk milleti şunu bilsin, kamunun dağıttığı her avanta yine milletin cebinden çıkacak paralardır. Dünyada bedava diye bir şey yok maalesef" diye konuştu.
Türkiye'nin acilen dış kaynağa ihtiyacı olduğunu belirten Cem Toker, "Bunun için en uygun seçenek IMF. Tüm piyasalardan daha düşük faizle borç veriyor. Biz iflasın eşiğinden dönen Yunanistan'dan 3-4 kat daha yüksek faizle borçlanıyoruz. IMF'ye gitmek ya da gitmemek siyasi bir tercih. Ama IMF ile anlaşma yaptığınızda böyle hazine garantili ihaleleri, itibardan tasarruf olmaz' denilerek yapılan harcamaları yapamazsınız" dedi.
Cem Toker, Washington'da yaşayan bir bankacıdan aldığı bilgiyi de Atakan Sönmez ile Satır Arası programında açıkladı. Toker, Saray'da bir yetkilinin geçtiğimiz ay ABD'ye giderek IMF heyeti ile görüştüğünü söyledi. Toker, AKP'nin IMF ile stand-by yapmak istemesi halinde bile, ABD Senatosu'nun S-400 şartı koştuğu için bir borç anlaşmasının çok mümkün olmadığını söyledi.
Toker, AKP'nin bir anlaşma için IMF'ye gitmesi halinde bile AKP medyasının bunu bir başarı olarak sunacağını da sözlerine ekledi.
"Kanal İstanbul Türk milletine büyük bir yük olacak" diyen Toker, "Normalde bir ikinci kanal cazip gibi görünebilir. Ancak böyle bir dönemde ve bu hükümetin yapacağı bir kanal projesi bana güven vermiyor" dedi. Toker, bu konuda bilim insanlarının sözlerine kulak verilmesi gerektiğini söyledi.
"1.5 sene sonra yollarda olacağı açıklanan yerli ve milli otomobilin fabrikasının nerede yapılacağı bir açıklansın da Kanal İstanbul'u ondan sonra konuşuruz" diyen Toker, Hazine'de SGK'ya verecek para yok neyle Kanal İstanbul yapacaksın?" diye sordu.Toker, "Şu anda öyle kritik bir durumdayız ki yarın bir gün ilaç bile ithal edip hastalarımıza veremez duruma geliriz" dedi.
15 Temmuz darbe girişimi hakkında yorum yapabilmesi için kafasındaki bazı soruların yanıt bulması gerektiğini söyleyen Cem Toker, bu sorulara bugüne kadar yanıt verilmediğini ifade etti.
Cem Toker, Atakan Sönmez'in "Bir liberal olarak tam bir serbest piyasadan yana ancak otoriter ve siyasal anlamda yasakçı bir partiyi mi yoksa gerekirse karma ekonomiyi savunan ancak siyasal anlamda özgürlükçü laik bir partinin mi seçimi kazanmasını tercih edersiniz" sorusuna ise Avrupa tarihi örneği ile çarpıcı bir yanıt verdi.