Ekrem Dumanlı'dan çarpıcı açıklamalar

Ekrem Dumanlı'dan çarpıcı açıklamalar
Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı, Samanyolu Haber Televizyonu Genel Yayın Yönetmeni Metin Yıkar’ın sunduğu Özel Gündem’de gündeme dair açıklamalarda bulundu.

Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı, Metin Yıkar’ın sunduğu Özel Gündem’de gündeme dair açıklamalarda bulundu.

Ekrem Dumanlı, devletin içerisinde derin bir yapının olduğunu ve muhafazakar grupların diğer muhafazakar gruplara kırdırıldığını söyledi. Ankara savcısı Serdar Coşkun'un, 'muhalif medyayı susturun' talimatına ve bazı medya kuruluşlarına el konulacağı iddialarının sorulması üzerine Ali Bulaç'ın açıklamalarını hatırlatan Dumanlı, bunun cahiliye adeti olduğunu hatırlattı.

Ekrem Dumanlı: İnsanları birbirine kırdıran bir derin yapı var | Samanyolu Haber

28 Şubat'ta Batı Çalışma Grubu'nun BÇK faaliyetlerini hatırlatan Dumanlı, paralel paranoyasıyla yürütülen kampanyada etkin rol oynayan kişilerin o dönemde de aktif rol aldığının altını çizdi.

İşte Ekrem Dumanlı'nın Savcı Serdar Coşkun'un özgür medyayı susturma girişimi, iftiracılığı tescillenen Latif Erdoğan'ın Meral Akşener'e yönelik çirkin iftirası, medyaya sansür, Kırmızı Kitap ve devlet içerisinde oluşturulan derin yapı gibi sorulara erdiği cevaplardan satırbaşları:




Seçimler önemlidir, ancak bunu var olmak veya yok olma mücadelesi olmak görmek yanlış. Seçim, senin verdiğin vergiyle seni iyi yöneteceğim demektir. Ali kıran baş kesen olmaya gerek yok. Bu ülkeye ciddi mesafe kaydettireceğini vaadederek benden oy  istiyorsun. Bunun ötesine gerek yok.

Bu gerilim nedir? Ölmeye geldik! ne demek. Bana destek ver ben iyi yöneteceğim demektir seçim. Patron kimdir, patron vatandaştır. Vatandaştan vergi alırken vatandaş eşitse hizmet götürürken de vatandaş eşittir.

Manisa Emniyet Müdürünün açıklamasını gördüm, böyle emniyet müdürü olmaz. Sen devlet memurusun. Devlet memuru demek vatandaşın vergisiyle maaşı ödenen görevli demek. Hukukun dışına çıkma yetkisi yoktur. Bütün insanlar eşittir. Cumhurbaşkanı da, bürokrat da vatandaş da eşittir. Fakat devlet zırhına bürünen bazı bürokratlar kraldan çok kralcı oldular. Sen emniyet mensubusun görevini yap. Ama sen savcı, hakim değilsin!, İnsanların suçlu olduğuna nasıl karar verebiliyorsun. Demokrasi insanların haddini bilme sistemidir.

İnsanlar mahkemeye gidecek. Ta ki insan hakları mahkemesine gidene kadar. Suçluluğu ispatlana kadar her insan hukuk önünde masumdur. Terör örgütü üyesi ilan edilemez. Bazı muhafazakar grupları bazı muhafazakar gruplara kırdırıyorlar. Yargıda cemaat diyorlar. Adama diyorlar ki sen falanca cemaattensin. Şimdi gizli soruyorlar, ileride açık açık sorarlar.

Allah korkusuyla hareket edenlere zulüm ediliyor. Evlerine baskın düzenleniyor. Paralel yaftasıyla mezalime vesile olunuyor. Bu büyük bir travmadır. O içinde oldukları insanların bir gün kendilerine 'ayıp değil mi, günah değil mi, sen bunları nasıl yaptın' diyecekler. Son MGK toplantısında 'legal görünümlü illegal grup' yaftasının bir gün hangi gruba, cemaate, kesime isnat edilerek zulüm edilmeyeceğinin garantisini kim verebilir? Hayatında terörün kıyısından köşesinden geçmemiş insanlara terörist demek zulümdür. Ben falana kızdım burayı yok edeceğim diyorsun. Masum insanların suçu nedir. Kimsenin suçunu başkasına yükleyemezsin. Babasına kızıp oğlunu öldüremezsin.

İnsanlar motive deniliyor. Bunlar hain deniyor. Bu dava 100 senelik bir maziye sahip. Kimin tavuğuna kışt denilmiş? Geçmiş dönemde, aleviler solcular veya irtica denilip islamcılar için denildiği gibi bir yafta yapıştırılıyor. Bunlar ortaya çıkar.

Adına ne derseniz deyin derin devlet mi dersiniz artık bir yapı var. Türkiye yeraltı zenginlikleri olan bir ülke yok. Türkiye'nin en büyük kaynağı insan. Bu ülkenin insanı genç dinamik. Bu insanları durdurmanın yolu da birbirlerine kırdırmak. Bir derin yapı var. Ergenekon mu dersiniz, derin devlet mi dersiniz. Bu yapıda her kesimden (kendilerine milli diyen) insanlar var. Gördüğüm insanlar kuşkumu arttırıyor. 28 Şubat'ta BÇG (Batı Çalışma Grubu'nda) çalışan insanların şimdi ilk taşı alıp atması beni kuşkulandırıyor. 28 Şubat'ta en üst düzey generellara danışmanlık yapan insanlar günümüzde bir numara Erdoğancı oldu. ABD'yi gezip Erdoğan'ı kötüleyen insanlar en ön saflarda AKP'li oldu. Şimdi ilk kurşunu sıkan ünsanlar beni şüpheye sevk ediyor. AKP'de çok değerli insanlar var. Ama sen 28 Şubat'ta Çevik Bir'in yanından ayrılmayan insan değil miydin? Daha ötesini söyleyeyim. Her dönemde muhafazakar kesimlerin içine girip hacıyatmaz gibi durabiliyorlar ortaya çıkar bir gün. Bir gün Seferberlik Tetkik Kurulu denilenler 28 Şubat döneminde yazar görünümlü maaşlı görevliler yazarlık mı yapıyorlar, yoksa halkı birbirine mi düşünüyorlar. Bunun bir gün ortaya çıkacağını cenab-ı haktan niyaz ediyorum. Cemaat mensubu olabilirsiniz ama cemaatçi olmayalım. Başka cemaatlere düşmanlık için kullanmayalım.

22 Mayıs 2015 23:16
DİĞER HABERLER