Ekrem Dumanlı'dan önemli analiz

AKP iktidarının KHK ile kapattığı Zaman Gazetesi’nin eski genel yayın yönetmeni Ekrem Dumanlı, kendisine yöneltilen eleştiri ve sorulara YouTube üzerinden cevap vermeye devam ediyor.
Dördüncü videosunu “Türkiye nereye gidiyor? Türk Medyası bitti mi? Çıkış yolu var mı?” başlığıyla yayınlayan Dumanlı, Türkiye’nin son 3-4 yıl içinde yaşadığı antidemokratik müdahaleler ile adeta üçüncü dünya ülkesi seviyesine düşürüldüğünü, çok ciddi bir beyin göçü yaşandığını kaydetti.

İNSAN HAKLARINI AYAKLAR ALTINA ALAN TÜRKİYE KENDİ KAFASINA KURŞUN SIKAN ADAM GİBİ

Mağduriyetlerden örnekler veren Dumanlı, “15 Temmuz planlı kurgusal, kumpas darbenin mağduru olarak 8 bin öğretim görevlisinin işten atılması ne demektir? Yani profesörler doçentler mi darbe yapmıştır? Türkiye şu haliyle, şu manzarasıyla kendi kafasına kurşun sıkan bir adama benziyor. Türkiye düşmanları, Türkiye görünümlü Türkiye düşmanları  Türkiye’nin bütün beyin gücüne kastetmiş, adeta intihara doğru sürüklüyor ülkeyi.” diye konuştu.

Üç sene önce Türkiye’nin model olarak gösterildiğini, AB yolunda ilerlediğini, ‘demokratik katılımcı özgürlükçü adımları alkışlanıyordu’ diyen Dumanlı, bugün ise  demokrasi ve insan haklarının ayaklar altına alındığını, demokrasinin ve anayasanın tamamen işlemez hale getirildiğine dikkat çekti.

ZAMAN’A BASKINDA UYARDIK, SIRA CUMHURİYET’E, SÖZCÜ’YE GELECEK DİYE

Mağduriyetleri anlatan Dumanlı, 139 bin kişinin işini kaybettiğini, 5 bin hakim-savcı işinden olduğunu, birçoğunun hapsedildiğini, 8 bin akademisyenin işini kaybettiğini, 17 bin kadının bunun içinde 560 çocuğun hapishanede annesiyle birlikte büyüdüğüne dikkat çekti.  50 milyar civarında Anadolu sermayesinin üstüne çöküldüğünü aktaran Dumanlı, bu hukuksuzlukların içinde 149 medya kuruluşunun kapatıldığını, 240 gazeteci tutuklu, 120 gazeteci yurtdışında yaşamak zorunda kalıyor.

149 MEDYA KURULUŞU KAPATILMIŞ, 240 GAZETECİ TUTUKLU, 10 BİN GAZETECİ İŞSİZ

Yine Stockholm Center For Freedom’un (SCF) araştırmasına göre 10 binden fazla gazetecinin işini kaybettiğini vurgulayan Dumanlı, 14 Aralık 2014 günü Zaman’a yapılan baskından Türk medyasının uyanamadığını, o gün sıranın Cumhuriyet, Sözcü’ye de geleceğini söylediklerini ancak o gün yapılan uyarıların önyargılarla dikkate alınmadığını dile getirdi. Dumanlı, medyanın aynı hatayı sürdürmemesini temenni ettiğini belirtti.

Medyanın bu duyarsızlığı nedeniyle iktidarın her yolu kullanarak Türk medyasını bitti-bitecek hale getirdiğini  kaydeden Dumanlı, “Bütün medyayı tek tek susturmayı kendilerine şiar edindiler” dedi. Dumanlı, medya için hala bir çıkış yolu olduğunu hatırlatarak, masum insanlara sahip çıkılması gerektiğini, umutsuzluğa gerek olmadığını söyledi.

Dumanlı, “Keşke Türk medyası erken uyanabilseydi, ayaklarının altındaki sehpanın çekildiğini görebilseydi. İster mahpusta ister gurbette dimdik duran insanları tarih yazacak, belki de onlar bize çıkış yolumuzu gösterecekler.” dedi.
14 Haziran 2017 23:44
DİĞER HABERLER