'Elektrik borcumuz olmamasına rağmen desteklemelerimize haciz konuldu'

Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesinde çiftçiler, elektrik borçları olmamasına rağmen desteklemelerine haciz konulmasına isyan etti.

TEDAŞ ve çiftçiler arasında aracı konumunda olan sulama birlikleri, bazı çiftçilerden para alırken bazılarından alamadı. Bu durum, borçları olmayan çiftçileri TEDAŞ ile karşı karşıya getirdi. Sulama birliği, elektrik borcunu kapatamadığı için bankalar bölgedeki tüm çiftçilerin desteklemelerine bloke koydu. Gübre, ilaç, mazot ve piyasaya olan borçlarını ödeyemeyen binlerce çiftçi büyük mağduriyet yaşıyor. Ellerindeki elektrik borçları olmadığına dair belgeleri bankaya götürmelerine rağmen bankadan almaları gereken desteklemeleri alamayan çiftçiler, sulama birlikleri, Tedaş ve banka arasında mekik dokuyor. Borçları olmamasına rağmen hak ettikleri desteklemeleri alamamalarına isyan eden çiftçiler, yetkililerden bir an önce çözüm bulmalarını istiyor.

Çiftçi Mustafa Karatay, desteklemelerin ödenmemesi sebebiyle borçlarından dolayı hacizler ile karşı karşıya kaldıklarını belirtti. Çiftçilerin biriken sorunlarının giderilmesi gerektiğini ifade eden Karatay, "Borcumuz olmadığı halde desteklemelerimizi alamıyoruz. Borcu olmayan çiftçi neden mağdur ediliyor? Ben borçlarımı ödedim. Makbuzlarım elimde. Birliğe borcumuz yok. Banka, desteklemelerimizi neden ödemiyor? Biz ne yapalım, Kobani'ye mi gidelim, dağa mı gidelim? Tüm çiftçilerimiz mağdur. Borçları var. Evlerine ekmek, soğan alacak paraları yok. Çiftçi olmak suç mu, esrar mı ekelim, eroin mi ekelim? Suç mu işledik? Kaçakçılık mı yapalım? Hükümet yakamızı bıraksın artık. Desteğini istemiyoruz. Köstek olmasın. Borcumuz var ise kessin. Yetkililer biraz bize baksın. Suriyeliler kadar baksın. Cumhurbaşkanı, Başbakan, valimiz tüm yetkililerden yardım bekliyoruz." şeklinde konuştu.

Halil Baturay isimli çiftçi de "27 Mayıs'ta desteklemelerin verileceği söylendi. Oysa bugün 22 Haziran ama desteklemelerimiz haksız olarak ödenmiyor. Seçim öncesinde söz verilmesine rağmen ödemeler yapılmadı. Bunu bile seçim malzemesi yaptılar. Elimizde borcumuzun olmadığına dair belgelerimiz var. Sulama birliklerine borcumuz yok. Birlikler bizi TEDAŞ'a, gönderiyor. TEDAŞ da birliklerin bir lira bile borcu olsa elektriklerin kesileceğini söylüyor. Bizler mağduruz. Cumhurbaşkanı, Başbakan, bakanlara, valiye ve kaymakamımıza sesleniyoruz. Kimse bu işe el atmıyor. Milletvekilleri bu işe sessiz kalıyor. Şu anda gübreciye, ilaççıya, mazotçuya borcumuz var. Ne yapacağımızı biz de biliyoruz." ifadelerini kullandı. Bölgedeki binlerce çiftçinin bir taşeron firmaya mahkum edildiğini belirten çiftçi Halil Baturay, koskocaman devletin bir firmaya söz geçiremediğini, bunun böyle olması halinde ülke olarak bittiklerini söyledi. Çiftçi Baturay, "Cumhurbaşkanı, Başbakan bu firmaya söz geçiremiyorlar mı? O zaman orada neden oturuyorlar. Kaymakam, vali, büyükşehir oturuyor. Yaptıkları bir şey yok." sözleriyle yetkililere tepki gösterdi.

Bir çıkmaz içine girdiklerini belirten Ahmet Baturay ise bölgede bazı çiftçilerin cazibe suyu ile sulama yaptıkları için dönem başına 25, kendilerine ise 105 liraya fatura çıkarılmasının haksızlık olduğunu söyledi. Baturay, "Hükümet bir an önce buna bir el atsın. Ödemelerimize bloke koydular. Bu haksızlıklara kim dur diyecek?" şeklinde konuştu.

Halil Akdağ elektrik borçları olmamasına rağmen desteklemelerine el konulmasının sebebini bilmediğini belirterek şunları söyledi: "Bizim suçumuz nedir? Başbakan yok mu? Cumhurbaşkanı yok mu? Devlet büyükleri yok mu? Biri 25 ödüyor. Diğeri 105 ödüyor. Bu adalet mi? Biz Türk vatandaşı değil miyiz? Biz İsrail vatandaşı mıyız? Bilelim. Biz 105 ödememize rağmen desteklemelerimize el konuluyor. Vallahi açız, billahi açız. Pamuklar masrafını kurtarmıyor. Hepsi masraf. 1 litre mazot 4 lira. Gübrenin tonu bin 500 lira. Pamuğun tonu bin 200 lira. Gelsin Tarım Bakanı, 50 dönüm arazi verelim. İşletsin. Biz zarar ediyoruz. Enerji Bakanı diyor ki 'zarar ediyorsan ekme.' Peki ben ne yapayım? Burada tüm çiftçiler ölmüştür. Perişan olmuştur. Geçen yıl kesilen elektrikler yüzünden 200 bin dönüm arazide mahsuller kurudu. Neden kurusun? Devlet bunu neden yaptı? Gücü yok muydu? Milli bir serveti öldürmeye hakkı var mı? Dünya genelinde olmuş mu? Türkiye'de bunu yaşadık. Ramazan ayındayız. Ağzımız kurudu. Allah rızası için, peygamber hatırı için borçsuz olan vatandaşımıza desteklemesini versin. TEDAŞ müdürü, birlik başkanlarını dışarı atıyor. Biz buna şahit olduk. Devletimiz bunu görsün. Bakanlarımız, Başbakanımız sorunlarımızı çözsün." CİHAN
22 Haziran 2015 13:41
DİĞER HABERLER