Emekli Büyükelçi'den, ürküten hukuk vurgusu

Emekli Büyükelçi'den, ürküten hukuk vurgusu
Emekli Büyükelçi, CHP Milletvekili Korutürk, Türkiye’nin dış politikası ve 17 Aralık’ın etkilerini değerlendirdi. Suriye politikasında büyük yanlışlar yapıldığını belirten Korutürk, "Türkiye, uluslararası ceza mahkemesi sözleşmesine taraf olmasa da Lahey’de yargılanma ihtimali var" dedi.

Berlin ve Paris Büyükelçiliği yapan CHP İstanbul Milletvekili Osman Korutürk, Türkiye’nin dış politikası ve 17 Aralık’ın dünyadaki etkilerine yönelik çarpıcı açıklamalarda bulundu.

ABD ve dünyanın diğer ülkelerinde 17 Ara lık’a ‘darbe’ olarak bakılmadığını söyleyen Korutürk, ortaya atılan ‘Paralel’ iddiasını herkesin gülünç bulduğunu vurguladı. "Sadece ABD değil, bütün dünya 17 Aralık'a büyük bir hayretle bakıyor. Darbe olarak falan bakmıyor. Biz kendimiz inanıyoruz, başkalarını da inandırabileceğimizi sanıyoruz. Çok gülünç şeyler bunlar" diyen Korutürk şöyle devam etti:

UTANÇ VERİCİ BİR OLAY

"Eğer, paralel diye bir şey varsa bu kendilerinin paralelidir. Ben CHP adına TBMM'de yolsuzluğu soruşturma komisyonundaydım. Orada gözümle gördüm ki, bu çok daha dallanıp budaklanabilecek bir ilişkiler ağı. Karışanlar için son derece utanç verici bir olay. Herkesin şaşırdığı böyle bir yolsuzluktan sonra dört bakanın aklanması. Bütün dünya buna şaşırıyor. Paralel argümanı inandırıcı olmadığı için bütün dünya bunlara gülerek bakıyor.”

SİLAHLI MUHALEFET OLUŞTURDULAR

Türkiye’nin Suriye politikasında büyük yanlışlar yaptığını kaydeden Korutürk, silahlı muhalefeti organize etmeye çalıştığını iddia etti.

Korutürk, “Arap uyanışı Suriye’ye de hafiften sıçrayınca, birdenbire AK Parti’nin kafasında ‘Burada da Müslüman Kardeşler iktidara gelebilir’ düşüncesi doğdu. Bunun üzerine Suriye muhalefetini Türkiye’de organize etmeye çalıştılar. Önce silahlı muhalefet değildi bu. Sonra silahlı muhalefet yoluna bir parça döner gibi oldular. Başlangıçta kendileri silahlandırmadılar ama muhalefetin Batı tarafından silahlandırılmasına göz yumdular. Arkasından bunun da yürümediğini görünce, bu sefer kendileri silahlandırma yoluna gittiler. TIR’lar falan hepsi bunun içerisine giriyor” dedi.

YARGILAMAYA ENGEL DEĞİL

Suriye politikasının uluslararası mahkemelere konu olabileceğine dikkat çeken Korutürk, zaten Suriye’nin birkaç müracaatı olduğunu belirtti. Bunların yargı konusu olabileceğini vurgulayan Korutürk, "Süleyman Şah Türbesi’nin bulunduğu yerden aşağı getirilip, hiçbir anlaşmaya konu olmadan tekrar Suriye toprakları içerisine bir hâkimiyet alanı kurulması bile olabilir ileride. Lahey’de yargılanması ihtimali vardır. Türkiye uluslararası ceza mahkemesi sözleşmesine taraf değil. Ama yargılamaya engel değil bu" diye konuştu.

HÜKÜMETİN DÜŞÜNCESİ AB'YE GİRMEK DEĞİLMİŞ

Türkiye’de AB üyeliğine desteğin Merkel ve Sarkozy’nin başa gelmesinden sonraki ‘Ayrıcalıklı Ortaklık’ fikriyle gerilediğini ifade eden Korutürk, bu süreçte AKP’nin de aslında AB’ye girmek istemediğini ortaya koyduğunu kaydetti.

Korutürk şu değerlendirmeyi yaptı: “Baştan itibaren AK Parti’nin AB’ye girmek istemediğini söyleyenler vardı, ama biz bunu yeni anladık. Zamanla anlaşıldı ki, hükümetin düşüncesi AB’ye üye olmak değilmiş. AB’nin gereksinimlerini kullanıp, belli bir yola girmek.”

KUMPASI SEN KURUYORSUN

Hükümetin Balyoz Davası’yla ilgili ‘Kumpas’ iddiasını da değerlendiren CHP’li Osman Korutürk, hükümetin sıkıştığı zaman ‘kumpas kurdular’ dediğini söyledi. Korutürk, “Olabilecek bir şey mi bu. Kendin hükümette olacaksın. Adalete, hukuka, her şeye hâkim olacaksın, sonra diyeceksin ki ‘Kumpas kurdular’ O zaman demek ki sen kuruyorsun o kumpası. Veyahut da kurulan kumpasa ortaksın” ifadelerini kullandı.

MISIR’DA İŞADAMLARI DIŞLANMIŞ DURUMDA

Türkiye’nin Mısır konusundaki politikalarının da ülkedeki yatırımları ve işadamlarının ticaret yollarını baltaladığına dikkat çeken Korutürk şu bilgileri paylaştı: “Mısır’da da tutarsız bir tutum içerisine girildi. Tamam, orada darbe yapıldığına bir şüphe yok. Yalnız Türkiye’nin burada da yapması gereken, bu darbedir diye ilgiyi kesmek değil. Türk işadamları, havaalanı ihalesinden, büyük otoyol ihalelerine kadar bütün ihalelerden dışlandılar. Ticaret baltalanmış vaziyette. Türkiye’den gelen mallara neredeyse ambargo uygulanıyor.”

TÜRK OKULLARINI KAPATMAK TUTARSIZLIK

Eski bir büyükelçi gözüyle Türk okullarını da değerlendiren Osman Korutürk, bu okullarda iyi bir eğitim verildiğini vurguludı. Yurtdışındaki Türk okullarının, Türkiye'deki Fransız, Alman ve Amerikan okulları gibi işlev gördüğünü kaydeden Korutürk şunları söyledi:

“Birçok yerde o eğitimden yararlanmak isteyenlerin çocuklarını, yeğenlerini Türk okullarına sokmak için uğraştıklarını biliyorum. Kapattırma girişimleri de bu hükümetin tutarsız davranışlarından bir tanesi.

Önce genelgeler yayınlanıp, dış temsilciliklere 'Bu okulları destekleyeceksiniz, bu okullarla her türlü ilişkiyi kuracaksınız' denip de sonra kapattırmak için uğraşılması hükümetin yapısındaki tutarsızlıkları gösteren şeylerden birisi.”

KARANLIĞA SÜRÜKLEDİLER

Hükümetin en büyük yanlışının, gerçekleşmesi ihtimali olmayan hayallerin peşine takılıp gitmesi ve ülkeyi karanlığa sürüklemesi olduğunu söyleyen Korutürk, şöyle konuştu: "Atatürk'ün 1920'li yıllarda yaptığı çok önemli bir tespit var. Bizim başımıza ne geldiyse yapamayacağımız ama başkalarının yapabileceğimizi sandığı iddialarla ortaya çıkmamızdan gelmiştir. Panturancılık, Panislamizm iddialarıyla ortaya atıldı. Bunların gerçekleşebilmesi mümkün değildi ama gerçekleşecek sandılar üstümüze saldırdılar. Gücünü bileceksin. Bizim ihtiyacımız barış ve istikrar içinde ülkemizin refahını sağlamaktır.

Bugün

21 Nisan 2015 07:54
DİĞER HABERLER