Akademisyen Ali D. Ulusoy, "Suriye’de Dışişleri Bakanı’ndan çalınan rol" başlıklı yazısında, "Şam’daki namaz ve HTŞ lideri ile görüşme “şov”unda Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan rol mü çalındı?" diye sordu. Ulusoy, Hakan Fidan'ın Suriye'deki "siyasi şov"dan dışlanmasının, Erdoğan sonrası hesaplarıyla ilgili olabileceğini de savundu.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın arasında “bir yarış olduğu”, “birbirlerinin alanlarına girmeyle ilgili sorun olduğu” yorumlarına bir yenisi daha eklendi. HTŞ’nin Esad’ı devirmesinin hemen ardından Suriye’ye giden MİT Başkanı Kalın’ın, Emevi Camii’nde dua pozu verip HTŞ lideri Colani’nin kullandığı araca binmesi Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan “rol çalma” olarak yorumlandı.
Halen Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi İdare Hukuku Anabilim Dalı Başkanı ve öğretim üyesi olan Prof. Dr. Ali D. Ulusoy, T24’te “Suriye’de Dışişleri Bakanı’ndan çalınan rol” başlıklı yazısında İbrahim Kalın’ın Hakan Fidan’dan rol çaldığını savundu.
Kalın’ın verdiği pozlarla “siyasi şov” yaptığını kaydeden Ulusoy, “Eğer amaç siyasi bir mesaj vermek değilse, istihbarat teşkilatları başkanlarının salt idari, teknik ve bürokratik faaliyetlerinin kamuoyuna böylesine deşifre edilmesi herhalde olağan olmazdı” diye yazdı.
‘SİYASİ ŞOVA KATILMASI GEREKEN ANA AKTÖR FİDAN OLMASI GEREKMEZ MİYDİ?’
Suriye’deki “siyasi şov”da “Niçin ana rol, siyasi kimliği olan ve hükümeti temsile yetkili birine ve özellikle de Dışişleri Bakanı’na değil de sonuçta hukuken memur konumunda olan bir bürokrata verildi?” diye soran Ulusoy, “Buradaki “şova” katılması gereken ana aktörün Dışişleri Bakanı olması gerekmez miydi?” dedi.
Hakan Fidan’ın, MİT Başkanlığı döneminden beri Suriye’yle ilgilendiğini kaydeden akademisyen Ali D. Ulusoy, “Şov’dan dışlanma normal mi?” diye sordu.
‘HAKAN FİDAN’IN, ERDOĞAN SONRASI İÇİN ALTERNATİF OLMASI İSTENMİYOR MU?’
Sezar’ın hakkının Sezar’a verilmediğini” kaydeden Ulusoy, “Sonuçta bu olgu ‘Şam’daki şovda rol çalma’ ile birlikte yorumlandığında, akla, ‘acaba kendisinin Ülke kamuoyunda bu kadar ön plana çıkması ve post-Erdoğan dönemi için lider alternatifi olması bazı iktidar odaklarınca pek de arzulanmıyor mu?’ sorusunu getiriyor” değerlendirmesinde bulundu.