''Doların nerede duracağı bilinmezken Merkez Bankası (TCMB) ölü taklidi yapıyor. Oysa merkez bankaları döviz kurlarının hareketlendiği vakitlerde sahaya iner ve oyunu yeni şartlara göre tanzim eder. Merkez sahaya indiğinde herkes kendisine çeki düzen verir.''
Tarık Ziya / Samanyoluhaber.com
ANALİZ
Dolar Ocak 2017’de 3,9420 TL seviyesine çıkmıştı. Türk Lirası’na mukabil tarihî zirveyi ifade eden 3,94 bugün itibarıyla geçildi. Geçen hafta ifade ettiğim gibi dolarda yakın vade için artık 4,10 ve fevkindeki seviyeler konuşuluyor. Bu arada Euro/TL 4.65'i görürken altın fiyatlarında da rekor var. Gram altın 163, çeyrek altınsa 265 TL.
Döviz alıp başını giderken Saray ve hükûmetin tek derdi var: ABD’deki Reza Zarrab davasının güya ‘tuzak’ olduğuna halkı ikna etmek için ellerinden geleni artlarına koymuyorlar. ABD’li savcılar hakkında adlî tahkikat açacak kadar şirazeden çıktılar.
OPERASYONA NİYE MANİ OLMUYORSUNUZ?
Türkiye’ye taarruz ediliyormuş. Ekonomiye operasyon yapılıyormuş. Madem böyle bir saldırı var. Elinizi tutan mı var, niye mani olmuyorsunuz? Millet sizi orada bostan korkuluğu olarak tavzif etmediğine göre çıkın ekonomiye suikast tertip eden fâilleri cezalandırın.
Hepsi laf ü güzaf. ABD’den çıkacak kararın aleyhlerine olacaklarına isimleri kadar eminler. Sadece vaziyeti kurtarma telaşındalar.
Ehl-i insaf herkes biliyor ki Zarrab davası tepeden tırnağa yolsuzluk ve rüşvete bulaşmış insanların suç üstü yakalanmasından ibarettir.
Zarrab davasının ne millî ne de yerli bir tarafı vardır.
EZİK MERKEZ BANKASI
Doların nerede duracağı bilinmezken Merkez Bankası (TCMB) ölü taklidi yapıyor. Oysa merkez bankaları döviz kurlarının hareketlendiği vakitlerde sahaya iner ve oyunu yeni şartlara göre tanzim eder.
Merkez sahaya indiğinde herkes kendisine çeki düzen verir.
Bizim Merkez Bankası ise oyunu okumaktan, vaktinde müdahale etmekten aciz. Saray’ın hışmına uğramamak için sıradan bir taraftar gibi maçı tribünden seyrediyor. Son bir ayda dolar 3,40’tan 3,95 TL’ye yükseldi.
Müdahale için daha ne olması lazım? 5 lira olduğunda mı elindeki kozları masaya sürecek?
TÜRK LİRASI ŞİMDİLİK 60 KURUŞ ERİDİ
Bir ayda 55-60 kuruş eriyen Türk Lirası’na kim, niye itimat etsin?
Piyasanın ağzında bakla ıslanmaz. Şimdiden 4,5-5 TL rakamları telaffuz ediliyor...
TCMB’nin döviz satması dolar talebinin canlı olduğu piyasada netice vermez. Döviz rezervleri buna imkân vermeyecek kadar az zaten.
Geriye faiz haricinde bir şık kalmıyor. TCMB onu da ürkek ürkek kınından çıkarma gafletine düştü. 20 Kasım itibarıyla faizi 25 puan (yazde 0,25) artırdı.
İşlemlerin de Geç Likidite Penceresi (GLP) denilen arka kapıdan yapılacağını ilan etti.
Hem faiz arttı hem artmadı. TCMB Başkanı Murat Çetinkaya zımnî (saklı) faiz artışının çare olmadığını hâlâ idrak edemedi.
Kelime oyunları ile Saray’ın gönlünü hoş ettiklerini zannediyor. Piyasanın TCMB’den kararlı bir tavır görmesi işlerin yoluna girmesi için elzemdir.
HAZİNE YÜZDE 14,28 İLE BORÇ ALABİLİYOR
Merkez’in yüzde son artışla bile yüzde 12,25 vaadine mukabil faizi Hazine yüzde 14,28 olarak tatbik ediyor. Bu garabet değil de nedir?
Hazine’nin iki senelik borçlanma maliyeti geçen ay yüzde 11 civarındaydı. Aradaki fark piyasanın Merkez Bankası’nın önünde gittiğini gösteriyor.
Daha vahimi 4 Aralık’ta başlayacak Zarrab davasında konuşulanlar ABD gazete ve televizyonlarına aksettikçe faiz tırmanacak.
New York Eyalet Mahkemesi’nin bankalara keseceği muhtemel para cezaları başka sahalarda maliyetleri katlayacak çöküşleri tetikleyebilir. Haliyle dolar ve Euro yeni zirveleri zorlayacak.
RİSK PRİMLERİ 220’YE ÇIKTI
Ahval-i umumî hiç ümit vaat etmiyor. Bilakis her gün Türkiye’nin risk primi yükseliyor. Geçen ay 170 olan risk primi sigortası (CDS) 220’yi aştı. Döviz borcu alanların sigorta maliyeti yüzde 20’den fazla arttı.
Hükûmet sözcüsü Yardımcısı Bekir Bozdağ faiz indirimi ve TCMB hakkında iki Kanun Hükmünde Kararname (KHK) hazırlandığını söyledi.
Bir bu eksikti. Sıcak para ‘yüksek faiz yoksa gidiyorum’ diyor.
Hükûmet, Merkez’in üç kuruşluk kalan itibarını da yerle bir etmek için mesai yapıyor.
Böyle hükûmet ve böyle Merkez Bankası varken dış mihraklara ne hacet. Ekonomiyi çökertmek için hata üstüne hatada ısrar ediyorlar...
O İKİ KHK FELAKET OLUR
Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) o iki KHK’yı yayımlarsa, cezalardan kaçırmak için Halkbank’ın tabelasını Emlakbank ile değiştirirse 2001 krizini mumla ararız.
İki gündür olup bitenlerden hiç mi ders alınmaz. Ankara’da aklı başında kimse kalmadı mı?
Titanik batarken ‘yolcular anlamasın’ diye orkestraya çalmaya devam etmesi söyleniyor.
Ekonomi namına esas felaket, felaketi inkâr etmektir. Lütfen beylik bir tavsiye gibi telakki etmeyin...
Emniyet kemerlerinizi sımsıkı bağlayın.