Tahşiyecilere kumpas kurduğu iddiasıyla tutuklu yargılanan emniyet amiri Mustafa Kılıçarslan, HTS kayıtlarına dayanılarak kendisine yöneltilen suçlamaları tek tek çürüttü. Tahşiye grubu hakkında soruşturma yürüten polisler ve gazeteci Hidayet Karaca’nın yargılandığı sözde ‘kumpas’ davasının dünkü duruşmasında ifade veren Kılıçarslan, telefonunun, Tahşiyecilere ait evin olduğu bölgeden operasyondan bir gün önce sinyal verdiği için suçlandığını hatırlattı. 

Kayınpederinin evinin söz konusu adrese yakın olduğunu belirten Kılıçarslan, operasyondan önceki sonraki tarihlerde de telefonunun aynı bölgeden defalarca sinyal verdiğini kaydetti. Kılıçarslan, “Kayınpederimin evi burada. Burdan sinyal verdiği için benim de bu çalışmaya katıldığım iddia ediliyor. 2008 yılında buraya 10 defa gitmişim. 2009 yılında onlarca defa telefonum burdan sinyal vermiş. En son 22 Temmuz 2011’de telefonum burdan sinyal vermiş. Çünkü bu tarihte Diyarbakır’a tayin oldum. İzne geldiğimde kayınpederimin evinde kalmıştım. Savcı sadece arama gününden bir gün öncesine ait verileri iddianameye koyarak algı oluşturmaya çalışıyor. Biraz insaf!” ifadelerini kullandı. Kılıçarslan, akşam saatlerinde tahliye oldu.

Bu arada, Fethullah Gülen Hocaefendi’nin avukatı Nurullah Albayrak, geçtiğimiz günlerde ABD Mahkemesi’nin Tahşiyecilerin açtığı davada verdiği ‘red’ kararını mahkemeye sundu. Söz konusu davanın arkasında hükümetin olduğu ve her türlü bilgi belge desteğinin verildiğini anlatan Albayrak, “Bu dava neticelendi ve dava düşürüldü. Bu karar müvekkilim hakkındaki iadeyi doğrudan ilgilendiriyor.” dedi.