Gazeteci Emre Uslu, sitesinden paylaştığı "Baransu tutuklatan yolsuzluk korkusu" başlıklı yazısında gerekçeleri madde madde yazdı.
Yazısında Gazeteci Mehmet Baransu'nun tutuklandığı güne kadar yaşananları özetleyen Emre Uslu, Baransu'nun tutuklanmadan önce attığı tweetlere dikkat çekti. Uslu yazısında , "Bu durumda kritik soru şu: Mehmet Baransu seçim önlemi olarak mı içeri alındı? Bu soruyu sormamız için gerekli neden var çünkü Baransu tutuklanmadan kısa bir süre önce bir twit atıp 'madem hükümet benimle uğraşıyor, birkaç yıldır davalardan dolayı haber yapmıyordum sahalara dönüyorum' içerikli bir twit atmıştı. " ifadelerini kullandı ve önemli ayrıntılara dikkat çekti.
İşte Emre Uslu'nun o yazısı:
Baransu’yu tutuklatan yolsuzluk korkusu
Gazeteci Mehmet Baransu tutuklanalı 11 gün oldu. Hükümet ve medyası Baransu konusunda o kadar çaresiz ki Baransu’yu içeride tutabilmek için delil uydurmaya çalışıyor, manipülasyon yapıyorlar.
Türkiye’yi takip eden batılı kuruluşlar ve gözlemciler Baransu’nun tutuklanmasının Türkiye’deki son muhalif gazeteci grubuna açık bir gözdağı projesi olduğunu zaten biliyor ve söylüyor. Türkiye’yi yakından takip etmeyen batılılar ve partizan gözlükleriyle dünyayı izleyen AKP’liler de anlasın diye Baransu konusunu sorularla anlatmaya çalışayım.
1.Mehmet Baransu Taraf’ta yaptığı sarsıcı haberlerle Türkiye’nin tarihini değiştirdi. Askeri vesayetin geriletilip sivil iktidarın (artık sivil dikta) gücünü sağlamlaştırmasında en kritik haberleri o yaptı. Haliyle Baransu özellikle Askerin içindeki AKP karşıtı ve darbe yanlısı kesimlerin nefretini üzerine çekti.
Hükümet askeri kışlasına gönderdikten sonra muhalefetiyle dikkat çeken Taraf gazetesi üzerinde bir operasyon yaptı. Taraf’ın tıpkı askerlerin hukuksuzluğunu yayınladığı gibi hükümetin hukuksuzluğunu da yayınlamasından çekindiği için Taraf’ı kontrol altına almaya çalıştı. Bu süreçte özellikle MİT yetkilileriyle iyi ilişkileri olan bazı gazeteciler üzerinden Taraf’a bir operasyon yapıldığı konuşuldu. Ancak Taraf’ın patronu bu durumu gördü ve gazetesine karşı yapılan hükümet operasyonunu bertaraf etti. Bu sefer hükümet kanadı Taraf’ın içini boşaltmak için anlaştığı bir çok yazarı bir gecede gazeteden kopardı. Daha sonra bu yazarları kendi medya organlarında istihdam etti. Şimdilerde hükümet adına TV’lerde boy gösteren yazarların çoğu o operasyonla Taraf’tan kopartılan yazarlardı.
O dönem Mehmet Baransu her gazetecinin yapması gerektiği gibi konunun taraflarıyla konuştu ve operasyonun aslında Taraf’ı batırma operasyonu olduğunu gördüğü için Taraf’tan ayrılmadı. Barnasu ve Murat Belge gibi etkili gazeteciler Taraf’tan ayrılmayınca hükümet tam olarak istediğine ulaşamadı. Taraf’ı susturamadı. Şimdi sorayım: Eğer Mehmet Baransu hükümet operasyonunda safını hükümetten yana belirlese, ve diğerleri gibi Taraf’tan ayrılsaydı tutuklanır mıydı?
Bu sorunun net cevabı var: hayır tutuklanmazdı. Çünkü Baransu’nun yaptığı haberde imzası olan ve hükümet kanadına geçen Yıldıray Oğur ve Kurtuluş Tayiz bugün aldıkları dolgun maaşlarla semiriyor, üstelik “gazetecilikten tutuklanmadı” içerikli yazılar yazıyor. Eğer bir haberi yapan iki gazeteciden biri hükümetin yanında olduğu için dolgun maaşla semirirken hükümetin yanında yer almayan diğeri hapiste yatıyorsa ikincisi muhalefet yaptığı için tutuklanmıştır.
2. Mehmet Baransu’nun tutuklanmasına neden olan ifadelerden biri Balyoz davasında adı geçen Ergun Saygun. Saygun Hudson estitüde hükümetin yıkılması için yapılan simülasyona katılan subaylardan biriydi. Son dönemde AKP’nin Ergenekon yapılamasıyla ilişkisini yeniden kurduğu, cemaatle savaşa da bu ilişkinin sonucu olarak başladığı konuşuluyor. Tam da bu noktada Baransu’nun tutuklanması Ergkenon-AKP anlaşmasının şartı mıydı sorusunu akla getiriyor. Soru şu: AKP Baransu’yu tutuklatarak Ergenekon’a verdiği sözün gereğini mi yerine getiriyor?
3. Mehmet Baransu’nun tutuklanma gerekçesi ordunun gizli belgelerini temin etmek ve yayınlamak. Hatırlanacağı gibi daha önce MİT belgelerini yayınlamanın cezası artırılmıştı. Bu yüzden bir çok gazeteci Türkiye’nin IŞİD ve El Kadie ile olan ilişkilerine dair belgeleri yayımlayamıyor. Ancak haber içeriği taşıyan belgeler sadece MİT’e ait değil. Devletin bir çok kurumu belge üretiyor ve bu belgelerin bir kısmı gazetecilere geliyor. İşte hükümet Baransu’yu gizli belge bulundurmak suçundan tutuklayarak diğer tüm gazetecileri susturmuş oluyor. Şimdi soru şu: Eğer bir gazeteci gizli belge bulup yayımlamaktan dolayı hapis yatacaksa o ülkede gazetecilik yapılır mı?
4. Mehmet Baransu’nun cesaretinden, yayınlayacağı belgelerden hükümetin çekindiği malum. Daha önce de hükümet çevreleri Baransu’nun kendilerine zarar verebileceğini konuşuyorlardı. Özellikle boğazına kadar yolsuzluğa batmış hükümetin seçimlere giderken yolsuzluk belgeleriyle yeniden karşılaşmak istemediği biliniyor. Bu durumda kritik soru şu: Mehmet Baransu seçim önlemi olarak mı içeri alındı? Bu soruyu sormamız için gerekli neden var çünkü Baransu tutuklanmadan kısa bir süre önce bir twit atıp “madem hükümet benimle uğraşıyor, birkaç yıldır davalardan dolayı haber yapmıyordum sahalara dönüyorum” içerikli bir twit atmıştı. Bu twitin hükümet çevrelerinde kaygı yarattığı, Baransu’ya ulaşan AKP’ye yakın bazı kaynakların Baransu’nun elinde nelerin olduğunu anlamaya çalıştığını biliyorum.
Şimdi soru şu: Baransu’nun evinde yapılan aramalar, aslında AKP’nin yolsuzluk ve ahlaksızlıklarına ilişkin belgeleri bulmak için mi yapıldı? Böylece Baransu’nun önü kesilerek seçimleri etkileyecek belgelerin çıkması önlenmeye mi çalışılıyor? Bence cevap yukarıdaki şıkların tamamı ama daha çok AKP’nin seçim korkusu. AKP hükümeti o kadar yolsuzluğa bulaşmış bir hükümet ki bunu kapatmak için gazetecileri susturmak zorundalar. Onlar da bunu yapıyor. Bu durumda muhtemelen Baransu’yu seçimlere kadar içeride tutup seçimden sonra serbest bıraktıracaklardır…