'Emri Teoman Koman verdi, ben de...'

'Emri Teoman Koman verdi, ben de...'
28 Şubat soruşturmasının 4. dalga operasyonunda gözaltına alınan 17 zanlıdan 11'i tutuklanarak cezaevine gönderildi. Şüphelilerin mahkemedeki savunmalarında en dikkat çekici ifadeleri ise emekli Korgeneral Hakkı Kılınç kullandı.
28 Şubat soruşturmasının 4. dalgasında savcılık sorgusunun ardından tutuklanma talebi ile mahkemeye sevkedilen 11 general tutuklandı. Tutuklanan generallerden muvazzaf olanlar Mamak Askeri Cezaevi'ne gönderilirken, emekli olanlar ise Sincan Kapalı Cezaevi'ne sevkedildi. Sanıkların cezaevlerine gönderilmesinin ardından mahkemede verdikleri savunmalar da netleşmeye başladı. Emekli Korgeneral Hakkı Kılınç, mahkemede yaptığı savunmada, 28 Şubat sürecinde fişleme bilgilerinin ele alındığı Batı Çalışma Grubu (BÇG) toplantılarına Jandarma Genel Komutanlığı'nı temsilen katıldığını belirterek, "Toplantılara katılma emrini bana Teoman Koman verdi" itirafında bulundu. EMİR GELDİ, O DA UYDU BÇG toplantılarına ancak 3-5 kez katıldığını ileri süren emekli Korgeneral Kılınç, o dönem Jandarma Genel Komutanı olan Teoman Koman'ın emri gereği fişleme toplantılarına iştirak ettiğini ifade etti. Toplantılara katılma sebebinin 'özel bir görev' gereği olmadığını iddia eden Kılınç, Jandarma Genel Komutanlığı'nı temsil görevinin dışında başka bir faaliyetinin bulunmadığını aktardı. Kılınç'ın avukatı ise BÇG'ye üye olduğu iddia edilen müvekkilinin böyle bir birimin kuruluşunda ve yönetiminde görev almadığını ileri sürerken, Kılınç'ın, 28 Şubat sürecinde Jandarma Harekat Başkanı olarak görev yaptığını hatırlattı. Kılınç'ın avukatı, dönemin Jandarma Genel Komutanı Teoman Koman'ın Kılınç'a Genelkurmay'da yapılan toplantılara katılması yönünde sözlü emir verdiğini ifade ederek, 'toplantıya katıl' emrinin hukuksuz bir emir olmadığını, bu nedenle müvekkilinin bu emre karşı çıkmasının söz konusu olmadığını kaydetti. NE YAPTIĞINI YENİ ÖĞRENDİ Refah-Yol Hükümeti'nin İçişleri Bakanı Meral Akşener'e 'yağlı kazık' tehdidi savuran ve "28 Şubat sürecinin 'kazıklı Voyvoda'sı" olarak hafızalara kazınan emekli Tümgeneral Çetin Saner ise savunmasında, kendisine savcılık makamı tarafından gösterilen belgelerin sahte olduğunu iddia etti. Mahkemede savcılığın iddialarını kabul etmeyen Saner, "Bahsedilen BÇG ile karargahta 3 yıl beraber çalışmışız, fakat ben nerede çalıştıklarını bugün öğrendim" diye konuştu. Kendisi ile aynı yerde çalışanların ne yaptıklarını bilmediğini ileri süren dönemin Genelkurmay İstihbarat Başkanı Saner, yaşı ve sağlık durumu nedeniyle tutuksuz yargılanma talebinde bulundu, ancak bu talebi reddedildi. Bir istedi suçladık 28 Şubat'ın önemli isimlerinden olan emekli Tümgeneral Erdal Şenel ise ifadesinde Batı Çalışma Grubu hakkında 'duyumlardan' başka bir şey bilmediğini söyledi. Yaptığı savunmada 28 Şubat sürecinde Genelkurmay Adli Müşavirliği'ni yönettiğini, bu makamın icra makamı olmadığını belirten Şenel, "BÇG ile bağlantılı olduğu iddia edilen kişilerin çoğu istihbarat ile ilgili görevlerde çalışmalarına rağmen, benim adli müşavir olarak onların arasında neden bulunduğumu anlamamıştım. Bana BÇG'den birtakım yazılı emirler ve Çevik Bir talimatıyla suç duyurusunda bulunma görevleri verilmiştir. Bunun dışında hiçbir faaliyetim olmamıştır" diye konuştu. Görmedim duymadım Korgeneral Tevfik Özkılıç mahkeme sorgusunda diğer sanıkların aksine karargahta BÇG'nin varlığını bildiğini söyledi. 1996-1998 döneminde Genelkurmay Başkanlığı'nın Personel Dairesi'nde görev yaptığını belirten Özkılıç, BÇG isimli bir grubu karargahta duyduğunu fakat bu grupta görev almadığını ifade etti. Rütbesi gereği önemli kararlarda etkisi olmadığını iddia eden Tuğgeneral Mehmet Ali Yıldırım ise 28 Şubat sürecinde hükümete karşı herhangi bir fiil içine girmediğini ileri sürdü. Suçlamaları kabul etmeyen Yıldırım, "Belgeleri ilk defa gördüm. Bir belgede BÇG çalışma alanına girmeye yetkili kişiler arasında ismim geçmektedir, tarafıma böyle bir görev tebliğ edilmediği gibi, ben böyle bir yerde de görev yapmadım" diye konuştu. Tümgeneral Çetin Dizdar da, diğer sanıklar gibi suçlamaları reddederken, avukatı ise, müvekkiline gösterilen isminin geçtiği 1998 tarihli bir belgede Dizdar'ın rütbesinin yanlış olduğunu savunarak "Bege gerçek değil" dedi. BELGEDEKİ İMZALAR SİLSİLEYE AYKIRI 28. Mekanize Piyade Tümen Komutanlığı yaptığı dönemde birliğine bağlı garnizonlar içerisindeki zeytinleri toplatarak Kıbrıs'taki Özel İşletmelere zeytinyağı yaptırdığı iddia edilen paşa olarak gündeme gelen Tümgeneral Berkay Turgut ise sözkonusu belgeleri ilk kez gördüğünü iddia ederek, belge üzerindeki imza silsilesinin kendi sistemlerine uymadığını ileri sürdü. 11 general cezaevinde Özel yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliği'nin yürüttüğü 28 Şubat soruşturması kapsamında gözaltına alınan şüphelilerden 11'i tutuklandı. Soruşturmanın son dalgasında gözaltına alınan 17 şüpheliden 15'i, savcılık sorgularının ardından tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilmişti. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliği'nce sorgulanan 15 şüpheliden 11'i tutuklanırken, 4 kişi serbest bırakıldı. Mahkeme, Emekli Kurmay Albay Erkan Yaykır, Emekli Albay Ardan Kıratlı, Emekli Astsubay Asım Atak ve Emekli Astsubay Abdullah Hoşgür'ün serbest bırakılmasına karar verdi. Hepsi de 'general' rütbesini taşımış bulunan 11 tutuklu ise şu isimlerden oluştu: Korgeneral Tevfik Özkılıç Tümgeneral Berkay Turgut Tümgeneral Mehmet Faruk Alpaydın Tuğgeneral Celalettin Bacanlı Tuğgeneral Mehmet Ali Yıldırım Tuğgeneral Metin Keşap Emekli Korgeneral Mustafa Bıyık Emekli Korgeneral Hakkı Kılınç Emekli Tümgeneral Erdal Şenel Emekli Tümgeneral Çetin Dizdar Emekli Tümgeneral Çetin Saner
11 Mayıs 2012 06:35
DİĞER HABERLER