İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) İstanbul Ücretliler Geçinme Endeksi Temmuz ayında bir önceki aya göre yüzde 9,84 artarak yıllık yüzde 63,7’ye yükseldi.
Endeks 2022 yılı Kasım ayında yüzde 105,55 ile son 25 yılın en yüksek seviyesini gördükten sonra Haziran ayında 12 aylık çerçevede yüzde 55,19’a gerilemişti.
Temmuz ayında meydana gelen artışla enflasyon oranındaki gerileme sona ermiş gözüküyor.
Nisan 2022’den beri aylık bazda en yüksek enflasyon: En çok yüzde 18,76 ile sebze ve meyve arttı
Geçen ay İstanbul’daki fiyatlara yansıyan yüzde 9,84’lük son 15 aydaki en yüksek aylık enflasyon olarak kayıtlara geçti.
İTO’nun altmış yıldır yayınladığı İstanbul Ücretliler Endeksi Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Çarşamba günü açıklayacağı enflasyon verilerinin öncü göstergesi olarak kabul ediliyor.
Aylık bazda en yüksek artış yüzde 18,76 ile yaş ve kuru meyve sebzede gerçekleşirken onu yüzde 17,35 ile sağlık ve kişisel bakım, yüzde 16,02 ile ev eşyası, yüzde 14,66 ile kültür-eğitim ve yüzde 12,79 ile ulaştırma harcamaları izledi.
BDDK’dan enflasyon tedbiri
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) da enflasyonu engellemek için bir dizi önlem yürürlüğe sokuyor. BDDK da dün gece kredilerde sıkılaşmaya gidildiğini ve kredi kartlarıyla yapılan bazı harcamalarda taksitlendirmenin kaldırıldığını duyurdu.
Açıklamada, “İhtiyaç kredileri, bireysel kredi kartları, tüketicilere kullandırılacak binek araç edinimi amaçlı taşıt kredileri ile taşıt teminatlı krediler ve tüketiciler ile yapılacak finansal kiralama işlemlerinin” risk ağırlıklarının arttırılmasına karar verildiği ifade edildi.
Böylelikle yurtdışı seyahati için havayolları, seyahat acenteleri ve konaklamalarda kredi kartı ile yapılan harcamalarda taksitlendirme mümkün olmayacak.
Seçimlerden sonra Hafize Gaye Erkan’ın Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanlığı’na getirilmesiyle eski guvernör Şahap Kavcıoğlu BDDK’nın başkanlığına getirilmişti.
Güldem Atabay: “İç talebi zayıflatarak ödemeler dengesi krizinin aşılmaya çalışıldığını görüyoruz”
Ekonomist Güldem Atabay, enflasyon artışının iyice görünür olduğunu, Merkez Bankası’nın geçtiğimiz hafta açıkladığı yıl sonuna dair yüzde 58 enflasyon tahminin gerçekçi olmadığını söyledi.
VOA Türkçe’ye konuşan Atabay, “Vergi artışları, Türk lirasındaki değer kaybı, beklentilerin altında kalan iki faiz arttırımı ve en son enflasyon raporundaki yaklaşım bize faiz artışına bir üst sınır konduğu izlenimi veriyor. Belli ki bir pazarlık yapılmış ve tokmak ekonomi yönetiminin elinde değil. Hal böyle olunca ekonomi yönetimine kredileri daraltarak iç talebi törpülemek kalıyor. Benim yaptığım hesaplamaya göre enflasyonu yüzde 70’in altına indirmek mümkün değil. Para politikası yoluyla yapılması gereken yapılmayınca, iç talebi zayıflatarak ödemeler dengesi krizinin aşılmaya çalışıldığını görüyoruz” dedi.
Orta vadeli yüzde 5 enflasyon hedefini gerçekçi bulmayan Atabay, daha önce ilan edildiği gibi “rasyonel zeminde” enflasyonla mücadele edilmediği görüşünde.
“Cari açığı azaltmak için dış finansman yaratamıyoruz. Türkiye’ye doğrudan yatırım yapılmıyor, portföy yatırımı da neredeyse yok. Sıcak para yok, yatırım gelirse Körfez’den gelecek ama o da hangi vadede ve ne karşılığında belirsiz. İhracatı destekleyeceğiz deniyor. Ama o da yetersiz” diyen Atabay, ”Kamu bankaları üzerinden yerel seçimlere kadar gemiyi yüzdürmeye çalışacaklar. Bu kesinlikle enflasyonla mücadele değil. Mehmet Şimşek geldi arkasından da Merkez Bankası’nın başına Gaye Erkan. Geçtiğimiz hafta da Merkez Bankası’nda üç başkan yardımcısı değişti. Ama faiz politikasında değişiklik olacağına dair bir işaret yok, yıl sonunda çok muhtemel yüzde 25 olacak politika faizi. Ama enflasyon için öngörülen alt sınır yüzde 58. Mevduat faizini arttırmıyorsunuz. Demek oluyor ki TL’de değer kaybı sürecek. Asgari ücret yılda bir artacakmış. Tüm bunlar bize şunu gösteriyor; yüzde 25-40 aralığında bir enflasyona razı olunmuş” diye ekledi.