Acıbadem Labcell Hücre Laboratuvarı ve Kordon Kanı Bankası Direktörü Prof. Dr. Ercüment Ovalı yaptığı açıklamada, bir aydır laboratuvarda üzerinde çalıştıkları ilacın etkili olduğunu klinik testlere başlanması gerektiğini söylemesi tartışmayı ateşledi. 

Başta yandaş basın olmak üzere bir çok medya kuruluşu "Milli ilaç bulundu" manşetleriyle Koronavirüs ile mücadelede ciddi bir rahatlamaya sebep oldu. 

 

"Koronavirüs ilacını bulan Prof. Dr. Ercüment Ovalı ve ekibinin zafere giden yolculuğu" gibi haberler yayımlandı. 

Daha sonra İlacın yeni olmadığı ortaya çıktı. Ovalı'nın "Dornaz Alfa" olarak tanımladığı bu ilaç, kistik fibrozis tedavisinde kullanılan bir ilacın farmakolojik adı.

Almanya'da görev yapan Prof. Dr. Çağhan Kızıl da Ovalı'nın açıklamasına tepki göstererek, "Umut tacirliği her devir yaşanan şey. 'Klinik çalışma yapılsın' deniyor. Fransa'da COVID için klinik çalışmada zaten kullanılan bir ilaç bu. Üzerine yayınlar var. Laboratuvarda çalışılan şey etkili olsa da ilaç anlamına gelmez." dedi.

 

Aslında bu Ovalı’nın ilk iddialı açıklaması değil. Hemotoloji uzmanı olan Ovalı, 10 yıl önce de ‘kanser aşısı bulduk’ mesajı içeren çalışmalarıyla kendinden söz ettirmişti. 

Ara ara bu iddialarını gündeme getirmişti. Fakat o çalışmaların günümüze kadar bir neticeye ulaşamaması dikkat çekiyor.

Ercüment Ovalı 12 Mart 2010’da Anka Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada önümüzdeki 5 yılda kanser aşı çalışmalarında önemli gelişmeler beklendiğini söylüyor. 

O zaman Karadeniz Teknik Üniversitesi Hematoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi olan Ovalı, kolon, böbrek, lenfoma, cilt ve GBM denilen beyin tümörlerinin tedavisinde dört büyük kanser aşısı çalışmasının faz-III aşamasında olduğunu belirterek, çalışmaların önümüzdeki 5 yılda sonuçlanacağını ve kanserli vakalarının yaşam süresini uzatmada önemli gelişmeler beklendiğini iddia ediyor.

Fakat Ovalı’nın bu çalışmasının başarılı olaması da dış güçlere bağlanmıştı. 

Ovalının üzerinden çalıştığı ama bitmeyen kanser aşısı nedeniyle hem İsrail hem ABD ilaç sektörünün hedefi olduğu iddia edilmişti.

Ovalı birçok kez kanser aşısı ya da tedavisinde uyguladığı yöntemlerden dolayı ya meslekten men cezası aldı, ya da hakkında davalar açıldı.

2013 yılında Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olan Ovalı, kanser olan bir vatandaşa kanser aşısı yapacağını söyleyerek karşılığında ise 5 bin euro aldığı iddiasıyla mahkemelik olmuştu. 

Mehmet Yazgan isimli vatandaş savcılığa şikâyette bulunmuştu. Ovalı hakkında 7 yıla kadar hapis talebiyle iddianame hazırlanmıştı.

Ovalı 2009 yılında da yine aynı üniversitede Öğretim Üyesi ve ATİ Teknoloji Özel Sağlık Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi Genel Müdürü görevindeyken, izinsiz kanser aşısı uyguladığı iddiasıyla Trabzon Tabip Odası’nca hakkında 1 ay meslekten men cezası verildi. 

Ovalı, kararın yaklaşık 2 yıl önce bir hastaya yaptığı kanser aşısı sebebiyle verildiğini ifade etmişti. 

Ovalı hakkında 2007 yılında da Danıştay 1'inci Dairesi, ruhsatsız olarak yurt dışından getirilen kanser aşısını, yetkili kurul veya makamlardan izin almadan ve yazılı hasta onayı olmadan hasta üzerinde kullandığı için yargılama kararı verilmişti.