Erdoğan'dan bomba 'Esed' dönüşü!

Erdoğan'dan bomba 'Esed' dönüşü!
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Rusya'dan dönerken uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Ankara, Suriye krizinde çözüm için yaklaşık 4 yıl süren “Esed gidecek” ısrarından vazgeçti. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın “Belki Esed ile gidilme gibi bir şey olabilir” ifadelerini kullanması dikkat çekti.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Suriye’de Türkiye’ye karşı herhangi bir olumsuzluğa göz yummayacakları sözünü verdiğini söyledi. Hürriyet'in haberine göre, uçakta soruları cevaplarken “Esed ülkenin yüzde 15’ini kontrol edebiliyor. Şam’dan başlayıp Humus, Hama üzerinden Lazkiye’yle Akdeniz’e açılan bir butik devlet kurma peşinde” diyen Erdoğan, şunları söyledi:

3’LÜ ADIM ATALIM
Putin’le görüşmenizde hangi konular gündeme geldi?
İkili ilişkileri, ayrıca bölgesel konuları konuştuk. Bölgesel konuların başında da Suriye geliyor. Suriye meselesini de ele aldığımız ikili görüşmeye Dışişleri Bakanlarımız da katıldı. Putin şimdi BM Genel Kurulu için New York’a gidecek. Suriye meselesi gibi konular elbette orada da konuşulacak. Süreci Dışişleri Bakanlarımız aracılığıyla takip edeceğiz.

Suriye konusunda Türkiye ile Rusya arasında görüş ayrılıkları da var. Bu çerçevede bir ilerleme kaydedilebildi mi?
Dışişleri Bakanlarımız geçen hafta Soçi’de bir görüşme yaptı. Bazı adımlar atılabilir mi diye bir düşüncemiz var. İlk etapta, Türkiye, ABD ve Rusya, üçlü bir adım atsalar; Dışişleri Bakanlarımız bu konuyu değerlendirmek üzere bir araya gelseler... Bilahare Suudi Arabistan ve İran’ın katılımları ile bu beşli de olabilir. Daha sonra buna Avrupa Birliği, Katar ve Ürdün de dahil olabilir. Bunları konuştuk. BM Genel Kurulu, konuya ilişkin değerlendirmeler için de bir vesile olabilir.

DAİŞ’İ ŞAM DESTEKLİYOR
Söz konusu 3 ülke bir araya geldiklerinde toplantının içeriği ne olacak?
Suriye’de konu genelde bir noktada kilitleniyor: Esed’li mi, Esed’siz bir Suriye mi? Kimileri Esed ile devam edilmesinden yana. Biz de diyoruz ki normalleşme için önce bir geçiş süreci olmalı. Sonrasında Suriye’de Esed’li bir yönetim düşünülemez. Çünkü Suriye’de muhalefetteki herkesin ortak kanaati şu: Esed ile bir şey yapılamaz. DAİŞ (IŞİD), Esed’ten kopuk gibi gözükse de esasen kopuk değil. DAİŞ’in en büyük destekçisi Şam rejimidir.

Bunları muhataplarınıza anlattığınızda ne cevap alıyorsunuz?
Kanaatler kolay değişmiyor. Hafıza kayıtlarında ne varsa, ondan taviz vermeye yanaşmıyorlar. Mesela, Esed giderse DAİŞ’in geleceğini düşünenler var. Niçin DAİŞ gelsin? Esed giderse halk gelir. Suriye’nin yetişmiş insanları var. Onlara zemin oluşturmak lazım. Bizim ülkemizde de Avrupa ülkelerinde de Suriye’de elini taşın altına koyabilecek yetişmiş, kaliteli insanlar var. Kimileri bu gerçeği görmek yerine ‘Esed giderse DAİŞ gelir’ demekte ısrar ediyor. Şu anda Suriye’nin yüzde 35’i DAİŞ’in kontrolünde. Esed ülkenin yüzde 15’ini kontrol edebiliyor. Şam’dan başlayıp Humus, Hama üzerinden Lazkiye’yle Akdeniz’e açılan bir butik devlet kurma peşinde.

Rusya’nın Suriye’de askeri varlık gösterme girişimleri hız kazandı. Bu durum Türkiye’nin terörle mücadelesini nasıl etkiler?
Ruslar, ‘Türkiye için terör konusunda herhangi bir olumsuzluğa biz asla göz yummayız’ diyorlar. Biz de kendilerine Suriye ile 911 kilometre sınırımız olduğunu hatırlattık. Dolayısıyla bizim ülkemizin durumu elbette farklı. İcabında NATO ile farklı adımlar atabiliriz. Farklı hassasiyetlerimiz olabilir. Mesela, PYD bize göre Terör örgütü. Ama ABD, PYD’yi savunabiliyor.

Rusya nasıl bakıyor PYD’ye?
ABD gibi bakmıyorlar. Ruslar tamamen DAİŞ’e odaklanmış durumda. PYD konusunda ABD’nin bulunduğu yerde değiller. Biz, DAİŞ, PKK, PYD dahil tüm terör örgütlerine karşı mücadele halindeyiz. Bize göre PYD, PKK ile ilintili.

Kimileri, “Ortadoğu’da bir oyunun sonuna geliniyor. Türkiye’nin bölgede söz sahibi olması istenmiyor; rol çalmaması için de pres uygulanıyor” diyor. Bu görüşe katılıyor musunuz?

Bizim rol çalmak gibi bir derdimiz yok. Güç devşirme diye de bir derdimiz de yok. Soruna çözüm bulma derdindeyiz. Malum 911 kilometrelik sınırımız var, kaostan kaçanlar ülkemize geliyor. Terörden arındırılmış güvenli bölgeyi de yerlerinden yurtlarından olan bu insanlar için istiyoruz.

HDP’nin barajda kalması risk değil
HDP’nin 1 Kasım’da baraja takılması söz konusu olursa, bu ülkemiz açısından bir risk midir?
Tabii ki risk değildir. Demokrasilerde sandıktan çıkan neticeye razı olunur. Kaldı ki bahsettiğiniz parti 80 vekil çıkardı da ne oldu? Her tarafı yakıp yıkmadılar mı? Hangi parti olursa olsun, barajın altında kalan parti neticeyi kabullenmek durumundadır.Hürriyet



Dün de "Esed ile geçiş dönemi olabilir" demişti

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, bayram namazı çıkışında gazetecilere gündemi değerlendirdi.Rusya ziyaretinin sorulması üzerine Moskova'nın Suriye'ye bakışında henüz bir netlik göremediğini belirtti. Esed'siz bir sürecin olmasını istediklerini belirten Erdoğan, şunları söyledi: “Bir geçiş sürecinde belki Esed ile gidilme gibi bir şey olabilir. Ama asıl olması gereken muhalefetin bir defa Esed ile zaten bir Suriye geleceğini kimse görmüyor. Kabul de etmiyor. Zira 300-350 bin vatandaşının ölümüne neden olan bir kişiyi, bir diktatörü kabul etmeleri mümkün değil. Bizim de görüştüğümüz tüm Suriyelilerden aldığımız intiba budur.”


Esed konusunda daha önce neler söylenmişti?

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, diğer mimar Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun BM zirvesi için New York’a gitmeden önce yine “Esed’le zaten bir Suriye geleceğini kimse görmüyor” dedi ama bu cümleden önce “Belki Esed ile gidilme gibi bir şey olabilir” ifadelerini kullanması dikkat çekti.Cumhuriyet'in haberine göre Ankara’nın Şam ilişkilerinde yaklaşık 4 yıl aradan sonra gelen bu politika değişikliği akıllara Erdoğan’ın Esed konusunda daha önce söylediklerini getirdi.

İşte o açıklamalar

Uzun süreceğini düşünmüyorum: (Davutoğlu - 24 Ağustos 2012) Biz Suriye’de bütün alternatifi deneyerek bugünlere geldik ama bu sancılı sürecin çok uzun süreceğini düşünmüyorum. Esad’ın ne zaman gideceğine yönelik bir zaman tayin etmedim ama kendi halkına yabancılaşan rejim ayakta kalamaz.

Emevi Camii’nde namazımızı kılacağız: (Erdoğan - 5 Eylül 2012) İnşallah biz en kısa zamanda Şam’a gidecek, oradaki kardeşlerimizle muhabbetle kucaklaşacağız. O gün de yakın. İnşallah Selahaddin Eyyubi’nin kabri başında Fatiha okuyacak, Emevi Camii’nde namazımızı da kılacağız. Bilali Habeşi’nin, İbn-i Arabi’nin türbesinde, Süleymaniye Külliyesi’nde, Hicaz Demiryolu İstasyonu’nda kardeşliğimiz için özgürce dua edeceğiz.

Birkaç saat içinde yerle bir ederiz: (Egemen Bağış - 6 Ekim 2012) İstersek Suriye’yi birkaç saat içinde yerle bir ederiz.

Artık seni tanımıyoruz, hadi artık defol: (Erdoğan - 30 Aralık 2012) Zalim Esed zulmüyle anılacaktır, babası hayırla yâd edilmiyor kendisi de hayırla yad edilmeyecektir. Dünyada 100’ü aşkın ülke Suriye Ulusal Koalisyon Lideri Muaz el Hatib ve ekibinin liderliğini kabul etmiş vaziyette. Bu ne demek? ‘Ey Esed biz seni artık tanımıyoruz, hadi defol’ demektir. Çünkü halkının kabul etmediği liderler o makamlarda kalamaz. Halk kimi istiyorsa onlar iktidar olacak, istenmeyenler de gidecek.

Er geç hesabını verecektir: (Erdoğan - 20 Ocak 2013) Suriye’nin anbean, günbegün zafere doğru ilerlediğini görüyoruz. Ne yazık ki oğul Esed, baba Esed’in zulmünü, onun katliamlarını geride bıraktı. Oğul Esed, kendi halkına zulmetmekte babasını kat be kat geçti. O sadece Hama, Humus’ta zulmetti, oğul Esed Suriye’nin tamamında zulmediyor. Baba Esed bu dünyada hesap vermeden, hesabını ahirete taşıdı ama inşallah oğul Esed, Suriye halkı karşısında, Suriye halkının adaleti

Eyyyy! Beşşar Esed: (Erdoğan 5 Mayıs 2013) Biz başka devletlere, başka milletlere benzemeyiz. Biz dengeler adına, çıkarlar adına susacak bir devlet değiliz. Susan dilsiz şeytanlardan olmayacağız. Ey Beşşar Esed! Vallahi bunun hesabını vereceksin. Başkalarına gösteremediğin cesareti, ağzında emzik olan kundaktaki bebeğe göstermenin bedelini çok ama çok ağır ödeyeceksin.Cumhuriyet

25 Eylül 2015 09:19
DİĞER HABERLER