Cumhuriyet yazarı Aydın Engin Yenikapı Mitingi'ni yorumladı: Kılıçdaroğlu ve Bahçeli ekibin uvertür sanatçıları oldu!
Cumhuriyet ciddi bir gazete olmasaydı, ben de mecburen “ciddi bir gazeteci”ymişim gibi yazmak zorunda olmasaydım sizlere Yenikapı Mitingi’nden ciddi izlenimler yazmaktan vazgeçer ve “Miting alanına nasıl girdik ve miting alanından nasıl çıktık” başlığı altında keyifli bir Tırmık yazardım.
Alana, akan insan selleri arasında saatte 50 metre hızla girip, akşama doğru yine insan selleri arasında, saatte bu kez 40 metre hızla çıkışımız sahiden de anlatmaya değerdi. O hızla giderken tesettürlü tesettürsüz, şapkalı, kepli, bereli, namaz takkeli, sakallı, sakalsız halkımızın söylediklerini (ki çoğunu not ettim) aktarsam sizler de keyiflenirdiniz.
***
Miting öncesinde katılma kararını açıklayan Kılıçdaroğlu’nun Başbakan’a da iletildiği belirtilen “katılma koşullarını” herhalde hatırlıyorsunuz. Mesela “Sadece Atatürk portresi asılacak” koşulunu. Alandaki dev boyutlu sahnenin iki yanında yine dev boyutlu ikişer portre asılıydı. Biri Mustafa Kemal Atatürk, öteki Recep Tayyip Erdoğan. Yani maç (miting demek istedim) daha başlamadan skor tabelasında Erdoğan 1 - Kılıçdaroğlu 0 yazıyordu.
Mitingde liderler arasında eşit temsil koşulu da vardı. Miting sahnesinde sunuculuk, çoşturuculuk, amigoluk görevini üstlenen bir zat, Kılıçdaroğlu’nu tek cümle ile selamladı: “CHP’nin sayın Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu”. Son olarak sahne alan Cumhurbaşkanı Erdoğan içinse “Cumhurun başkanı”ndan başladı, “Başkomutanımız”la devam etti ve notlarıma göre tam 12 abartılı övgü cümlesi sıraladıktan sonra “Recep Tayyip Erdoğaaaaan” diye naralandı. Eşit temsil koşulu da bu sonuçla noktalandı: Erdoğan 2 - Kılıçdaroğlu 0.
Hatırlarsınız, süreleri eşit beş konuşmacı ilan edilmişti: MHP, CHP, AKP genel başkanları, Meclis Başkanı ve Cumhurbaşkanı... Darbe girişiminde basiretiyle, komutası altında birliklere hâkimiyetiyle her türlü övgüyü hak eden(!) Genelkurmay Başkanı Akar da devreye sokuluverdi ve Kılıçdaroğlu’ndan sonra o da kürsüde boy gösterdi. Maçın skoru yine değişti: 3-0.
Protokol tribününde oturanlara baktık. En uçta Bahçeli ile Kılıçdaroğlu, sonra AKP’nin anlı şanlı liderleri. Ben değil, bir TV gazetecisi meslektaş söyledi; ayıpsa suç onundur. “Abi, bu iş gazinoya döndü. Assolist Erdoğan. Assolist altları İsmail Kahraman ile Binali Yıldırım. Üçüncü assolist altı olarak bir de Hulusi Akar. Kılıçdaroğlu ile Bahçeli de ekibin uvertür sanatçıları oldu...”
İtiraz edemedim. Yani 4-0.