Manisa Büyükşehir Belediyesi Kültür Merkezi'ndeki il başkanlığı kongresinde corona virüsü salgınına yönelik önlemler alındı. Partililerin binaya girişlerinde HES kodları sorgulandı, ateşleri ölçülerek içeri alındı.

İl kongresinde DEVA Partisi Manisa İl Başkanı Süreyya Sakınç delegelerin oylarıyla yeniden başkan seçildi. Sakınç, DEVA Partisi'nin Manisa'da en iyi şekilde temsil etmek için çalışacaklarını söyledi.

Kongrede partililere seslenen DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, ülkenin sıkıntılı bir dönemden geçtiğini belirterek,  ekonomi üzerinden iktidara ve MHP'ye yüklendi.

Bülent Arınç'ın istifasıyla ilgili yaşanan sürece dikkat çeken Babacan, şu ifadeleri kullandı;

*İktidarda olan partinin kurucularından birisi hukukla ilgili görüşlerini ifade etti. İnsan haklarıyla, hukukla ilgi içten samimi sözler. Bir baktık önce küçük ortak hemen saldırdı, biliyorsunuz iktidarın küçük ortağı baya farklı şeyler söylüyor.

*Konuştuğu kelimeleri biz ağzımıza alamıyoruz. Çünkü seviye yerlerde. Edep ve adaba uygun değil. Bir de nasıl bağırıyor konuşurken, bu mikrofonu icat etmişler değil mi? Ama o yine de bağırıyor.

*Bir gün sonra da Erdoğan bu partisinin kurucularından ismi adeta fırçaladı. Dava dava dedikleri şey şahsi beka davasıymış.

Son günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Bülent Arınç arasında yaşanan diyaloglara üstü kapalı şekilde değinen Ali Babacan, şu ifadeleri kullandı;

*Birlikte yola çıktığı 40 yıllık arkadaşlarını küçük ortağın hakareti ile harcayıverdiler. Yola birlikte çıktıklarını yolda karşılaştığı, kendisine en ağır hakaretleri edene adeta harcattı. Yola birlikte çıktığınız arkadaşlarınızdan kaç kişi yanınızda kaldı, sağınıza solunuza bakın.

*Lafa gelince yola çıktıklarımızı yolda bulduklarımıza değişmedik diyorsunuz. Yola çıktıklarımızı yolda karşılaştıklarımıza değişmedik diyenler 40 yıllık arkadaşlarını yolda karşılaştıklarına harcattı.

*Bu ilkesizlik olmasa bile en azından bir vefasızlık. Kutlu dava denilen şey de iktidarda kalma davasıymış.

Ülke ekonomisinin son 20 yılın en kötü seviyesinde olduğunu dile getiren Babacan, TÜİK'in açıkladığı enflasyon rakamlarına ve Cumhurbaşkanlığı bütçesindeki yüzde 28'lik artışa dikkat çekti.

TÜİK'in son olarak açıkladığı yüzde 7'lik büyüme rakamı artık kimsenin inanmadığını kaydeden Babacan, sözlerini şöyle sürdürdü;

*Ülkemizin ekonomisi son 20 yılın en kötü seviyesinde. Ama onlara diyor ki ‘yokluğa karşı sabır edeceksiniz’ diyor. Vatandaşa sabır deyip kendilerine gelince Cumhurbaşkanlığı bütçesindeki artış yüzde 28. TÜİK yüzde 7 büyüme rakamı açıklandı.

*Esnafa soruyoruz Türkiye büyüyor mu, işleriniz çoğalıyor mu? Esnaf,  ‘işler berbat, kiramı ödeyemiyorum, ailemi geçindiremiyorum’ diyor. TÜİK çıkmış yüzde 7 büyüme diyor. Kime inandıracaksınız bunu? Rakamları makyajlayıp sunmayı bırakın.

*Çok ciddi güven kaybediyorsunuz. Ekonomide başarının temelinde güven vardır. En önemli üç madde söz verince tutacaksınız, söylediğiniz her şey doğru olacak, size bir şey emanet edildiği zaman ona gözünüzü gibi bakacaksınız, emanete hıyanet etmeyeceksiniz.

*Güven böyle kazanılır. Şimdi devletin açıkladığı rakamlara artık millet inanmıyorsa siz beyhude uğraşırsınız. Bu ekonomiyi artık siz düzeltemezsiniz. Böyle bir ortamda ekonominin büyüdüğüne kim inanır, böyle bir şey var mı?

‘Acı reçete' açıklamaları üzerinden iktidara yüklenen Babacan, tasarruf için de önerilerde bulundu. Babacan şunları söyledi;

*“Halka gelince acı reçete yapıyorlar ama kendilerine acı reçete yok. Madem vatandaşa acı reçete diyorsunuz size acı reçete önereceğim. Vatandaştan acı reçete istemeyin. Buradan sesleniyorum, acı reçete çağrım.

*Önce hukuk, anayasa ve kanunlara bağlı kalın. Sonra hemen tasarruf. Hani diyorlar ya itibardan tasarruf olmaz bal gibi olur. Yurt dışı ziyaretlerde uçak sayısını azaltın, bak nasıl tasarruf oluyor görün.

*Ardından şu kamu ihale mevzuatını bir değiştirin. Şeffaf açık ihale sistemiyle yandaşların değil vatandaşın kar etmesini sağlayın. Kanal İstanbul gibi rant projelerine son verin, en azından bir erteleyin.

*Varlık fonunu derhal kapatın, siz kapatmazsanız biz gelir gelmez kapatacağız onu. Tüm kurum ve kuruluşları Sayıştay denetimine açın. Acı reçete diyecekseniz önce kendiniz uygulayın.

*Son dönemde yine hukuk demeye başladılar. ‘İnsan haklarını ekonomik aktörlerle konuşacağız’ diyorlar. Bize yetecek kadar insan hakkı söyleyin ekonomi belki düzelir diyorlar, yaklaşım bu.

*İnsan hakları konusunda bir şeyler yapmak istiyorsanız suçsuz yere yatıp sonra beraat eden vatandaşları çağırın dinleyin. Sadece attığı bir twitter yüzünden evine baskın yapılan 8-10 lise, üniversite öğrencisini çağırın bir dinleyin.

*Ekonomik aktörlerle insan hakları konuşacaklarmış, lafa bak. Hukuk hukuk demekle bu ülke hukuk devleti olmuyor. Bunlar huy edinmişler yargıyı emirlerine uygun çalıştırmayı huy haline getirdiler.

Siyasi gücün süreyle sınırlandırılması gerektiğini dile getiren Babacan, “Süre uzadıkça bu emanet hissi ortadan kalkıyor, oturduğum koltuk benim hissi ağır basıyor. Bu ülke benim adeta şahsileşmiş bir yönetim tarzına evriliyor. Onun için artık bunların gitme zamanı geldi” dedi.

Vatandaşlara sanal rakamlar sunulduğunu ifade eden Babacan, “Bu şekilde ancak siz var olan krizi derinleştirirsiniz, vatandaşlarımız yoksullaşmaya devam eder. Devleti ehil olmayan ellerden kurtarmak için yola çıktık. Bir saat önce sokakta vatandaşımızı yanımıza geldi, ‘bu ülkeye bir sahip çıkın ülke çok sahipsiz’ dedi. Yönetenlerin beyinlerini açıp içlerini bir okuyabilsek. Dertleri memleket bekası değil şahsi beka. Tamamen kafa buralarda” diye konuştu.