Die Welt gazetesine bir mülakat veren Yeşiller partisi milletvekili Cem Özdemir gazeteci Deniz Yücel'in serbest bırakılması ve Türkiye-Almanya ilişkilerine dair değerlendirmelerde bulundu.

Özdemir Türkiye'de bir yıldır tutuklu bulunan gazeteci Deniz Yücel'in serbest bırakılmasını memnuniyetle karşıladığını söyledi. "Türkiye'deki cezaevlerinde keyfi bir biçimde ve hukuka aykırı şekilde çürüyen ve Alman vatandaşı olmayan” insanların bu vesileyle hatırlanması gerektiğini söyleyen Özdemir tutuklu gazeteci, siyasetçi ve sivil toplum temsilcilerinin sadece işlerini yaptıkları için cezaevinde olduklarını ifade etti.

Özdemir, Türkiye ile Almanya arasında diplomatik krizin sona erip ermediği sorusuna “İzlenimim odur ki Berlin’de birçokları Türkiye’yi olduğundan güzel göstermeye çalışıyor. Ancak bunun Türkiye'deki gerçeklikle ilgisi yok. Türkiye, sadece yatırımlar nedeniyle bile Almanya’ya bağımlı olduğunu açıkça biliyor ve tecritin olumsuz sonuçları olabileceği endişesi taşıyor” yanıtını verdi.

Türkiye'de durumun daha kötüye gittiğini belirten Özdemir Anayasa Mahkemesi'nin gazeteci Mehmet Altan ve Şahin Alpay için verdiği hak ihlali kararlarının ağır ceza mahkemeleri tarafından dikkate alınmadığına dikkat çekti. Özdemir "Böylece, Türkiye'nin keyfi bir devlet ve bir hukuksuzluk rejimi olduğu, Erdoğan'ın taraftar grubuna dahil olmayan herkesin işini kaybedebileceği ya da tutuklanabileceğini hesap etmesi gerektiği açık hale gelmiş olmalı” diye konuştu.

Alman hükümetinin Türkiye politikasını eleştiren Özdemir Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel'in Türk mevkidaşı Mevlüt Çavuşoğlu'na çay ikram etmesine gönderme yaptı. Özdemir "Eğer bir şeyler elde etmek ve Türkiye'yi etkilemek isteniyorsa bu Goslar'da çay seremonileriyle olmaz. Rheinmetall üzerinden kirli anlaşmalar yaparken kol kola girip dans ediyormuş gibi yaparak da olmaz. Aksine sahip olunan imkanları devreye sokarak olur” dedi.

Alman hükümetinin ekonomik gücünü harekete geçirmesi gerektiğini vurgulayan Özdemir "Alman hükümeti ve Avrupa, yatırım isteniyorsa buna uygun da bir iklim oluşturulması gerektiğini Türkiye'ye açıkça ifade etmeli, yatırımlara uygun bir iklime hukuk devleti de dahildir” diye konuştu.

"Sosyal medyada Deniz Yücel'in en şiddetli karşıtları AKP ya da AfD sempatizanları. Bu konuda ortak bir yanları var. Siz bu yakınlığı nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna verdiği yanıtta Özdemir "Eğer bir yaratıcı varsa, budalalığı dinler, mezhepler ve uluslar arasında oldukça eşit paylaştırmış olmalı” dedi.

AfD'li siyasetçi Andre Poggenburg'un AKP'nin bir etkinliğinde, Erdoğan'ın da AfD'nin bir etkinliğinde konuşma yapabileceğini belirten Özdemir dinleyicilerin her ikisini de alkışlarla karşılayacağını söyledi. Özdemir "Saçmalık sınır tanımıyor. Evrensel bir durum” ifadelerini kullandı.

Andre Poggenburg, Çarşamba günü AfD'lilere yaptığı bir konuşmada Türklere ilişkin "kimyon tacirleri" ve "deve güdücüler" ifadelerini kullanarak büyük tepkilere neden olmuştu.

DW Türkçe