Meclis'in yeni sistemde sembolik bir konuma indirgenmesinin ardından dışarıdan atanan bakanlarla Kabine'nin oluşturulmasının beklenen sonucu vermediğine ve Kabine'nin revize edilebileceğine dair sinyaller geliyor.
Bu yeni tartışmanın konusu, bakanların bürokrasiden mi yoksa siyasetin içinden mi olması gerektiği yönünde.
Cumhuriyet Gazetesi'nden Emine Kaplan'ın haberine göre, Erdoğan Meclis'teki kimi isimleri Bakanlar Kurulu'na almaya hazırlanıyor.
Kabine revizyonunun seçimlerden sonra gerçekleşmesi beklenirken, dışarıdan bakan atama uygulamasının çalışmadığı konuşuluyor.
Habere göre, yeni sistemle birlikte getirilen ‘dışarıdan bakan’ uygulaması, geçiş dönemi yaşanmasının da etkisiyle henüz tam oturmadı. Milletvekillerinin, parlamenter sistemde olduğu gibi bakanlara her an ulaşma ve taleplerini iletme rahatlığını yeni sistemde bulamaması sıkıntı yaratıyor. Milletvekilleriyle iletişimi sağlamak üzere bakan yardımcıları görevlendirildi, ancak bu durum sorunlara çare olmadı. ‘Dışarıdan bakan’ların siyasetten gelmemesi, bürokrat havasında devam etmeleri performanslarını olumsuz etkiliyor. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve milletvekilleri arasından atanan İçişleri, Dışişleri, Adalet, Hazine ve Maliye bakanları dışındaki bakanlar beklentileri karşılayamıyor.
Erdoğan'ın Kabine tercihini ise 31 Mart yerel seçimlerde ortaya çıkan tablo belirleyecek. Ayrıca kimi vekillerin de belediye başkanı seçilmesi söz konusu. Her ne kadar AKP'nin Meclis komisyonlarında çoğunluk sorunu bulunmasa da, kimi milletvekillerinin bakanlığa atanabileceği belirtiliyor.
Nihat Zeybekci'nin bakan olmasının şartının ise, İzmir'de oylarını arttırmasına bağlı olduğu yorumları yapılıyor.
Anayasada bir sayı sınırı bulunmayan Cumhurbaşkanı Yardımcılığı’nda ise Erdoğan yalnızca bir yardımcı atamakla yetindi. Seçimlerin ardından Erdoğan’ın hem hükümet hem de parti işlerinin yoğunluğu nedeniyle bakanlıklarla koordinasyonu sağlamak üzere yardımcı sayısını artırabileceği belirtiliyor.