CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hakkında soruşturma başlatılan CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu için "Gereken dersi devlet olarak da yargı olarak da verme mükellefiyetimiz var" diyen AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslendi. Kılıçdaroğlu, Erdoğan'a "Devlet olarak' derken, kastın nedir? Tehdit mi ediyorsun? Bu işleri hala SADAT’la mı görüyorsun" sorularını yöneltti.
AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu'nun Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ile ilgili sözlerine ilişkin dün yaptığı açıklamada "Bunlara gereken dersi devlet olarak da yargı olarak da verme mükellefiyetimiz var. Biz ikinci sınıf demokrasiye evet demiyoruz." ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın söz konusu açıklamasına Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) lideri Kemal Kılıçdaroğlu'ndan yanıt geldi.
Cumhuriyet'in haberine göre Kılıçdaroğlu, X hesabından şuyaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:
"Erdoğan, Milletvekilimiz Sezgin Tanrıkulu için 'Gereken dersi devlet olarak da yargı olarak da verme mükellefiyetimiz var.' demişsin. 'Devlet olarak' derken, kastın nedir?
Tehdit mi ediyorsun? Bu işleri hala SADAT’la mı görüyorsun? Siyasi ve ahlaki meşruiyetinin olmadığının farkındasın, buna göre davranıyorsun. Ancak bulunduğun makam adaleti emreder. Unutma, Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir hukuk devletidir.
SADAT’la yol yürüyen Saray devleti ise 'Adalet mülkün temelidir.' sözünden mal-mülk anlayanların, AYM kararlarını dahi tanımayıp, yargıya talimat verenlerin oluşturduğu bir kötülük organizasyonudur. Hangisini temsil edeceğine karar ver."
NE OLMUŞTU?
CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, TV100'de yayınlanan bir programa telefonla bağlanarak "TSK'nın yaptığı her şey, eleştiriden azade değil. Biz milletvekiliyiz bunları sorgularız. TSK değil mi 12 Eylül'de darbe yapan? Bu ordu değil mi 15 Temmuz'da darbe girişimi yapan, köyleri yakan... Benim takip ettiğim davalar var. 15 köylüyü helikopterden atan TSK değil mi? AİHM kararıyla sabit hale gelen... Biz eleştirel yaklaşırız. Soru sorarız, doğru olup olmadığını sorarız, TSK üzerinden bu tür şaibelerin kalkması amacıyla bunu sorarız. 40 yılda her şeyi doğru yapsaydı Türkiye bu durumda olmazdı. AİHM kararı orada, 15 tane köylü, kim attı? Bu kadar köyü yaktı? Daha yeni Roboski Uludere oldu... Sizler de eleştirel yaklaşamadığınız için Türkiye bu noktaya geldi" ifadelerini kullanmıştı.