Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın diplomasıyla ilgili girişimlerini sürdüren Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) avukatlarının İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne başvuruda bulundukları belirtildi.
Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) avukatları tarafından İBB’ye verilen dilekçede, “Bildiğimiz gibi şu an Cumhurbaşkanlığı Makamında oturan Recep Tayyip Erdoğan 1994 ve 1998 yılları arasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı görevini yürütmüştür. Ancak sonraki yıllarda Başbakanlık görevi de yürüten Recep Tayyip Erdoğan’ın diplomaları Cumhurbaşkanlığı gündeme geldiğinden beri tartışmalıdır” denildi. Dilekçede, Cumhurbaşkanlığı Adaylığı için Anayasa’nın 101. Maddesinde yer alan “yükseköğrenim yapmış” olma şartına vurgu yapılarak, “Çünkü Cumhurbaşkanlığı için yükseköğrenim diploması hayati bir öneme sahiptir” denildi.
Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı adaylığı döneminde YSK’ye ibraz ettiği diplomanın tartışmalı olduğu belirtilen dilekçede, “Ortalıkta birden fazla diploma dolaşmaktadır. Recep Tayyip Erdoğan’ın 4 yıllık bir yükseköğrenim diplomasına sahip olmadığı, hatta elinde olan tek diplomanın İmam Hatip Lisesi Diploması olduğu dile getirilmektedir. Yani tartışılan sadece üniversite diploması değil lise diplomasıdır da aynı zamanda” denildi.
“Erdoğan’ın Yükseköğrenim diplomasının sahte olduğu Türkiye Noterler Birliği Disiplin Kurulu’nun kararıyla sabitlendiği” belirtilen dilekçede, “Bu kararla; notere diploma aslı olmadan onay işlemi yaptırılarak, sahte bir evraka resmiyet kazandırıldığı ortaya çıkmıştır” ifadeleri kullanıldı.
“DİPLOMASININ KAMUOYUYLA PAYLAŞILMASINI TALEP EDİYORUZ”
4982 Sayılı Bilgi Edinme Kanunu’nun 4’üncü, 5’inci, 11’inci ve 29’uncu maddelerine yer verilen dilekçede, “Bu nedenle 4982 Sayılı Bilgi Edinme Kanunu çerçevesinde Belediyenizin arşivinde bulunması gereken Erdoğan’ın yükseköğrenim diplomasının tarafımızla ve/veya kamuoyuyla paylaşılmasını talep ediyoruz. Böyle bir diplomanın bulunmadığının tespiti halindeyse, bu durumun tarafımızla ve/veya kamuoyuyla paylaşılmasını talep ediyoruz” denildi.
Dilekçenin devamında, “İşte tam da bu yasanın tarif ettiği demokratik ve şeffaf bir yönetimin olabilmesi için, Cumhurbaşkanlığı gibi önemli bir kurumun başındaki kişinin bu görevi yürütmek için gerekli şartları taşıyıp taşımadığı bilgisinin edinilmesi, bu bilginin kamuoyu ile paylaşılması tüm ülke için hayati önem taşımaktadır. Bu nedenle bu konuda tüm kamuoyunun bilgilenmesi gerektiğini düşünmekteyiz. Nitekim bu konu tüm ülke halkını ilgilendirdiği için de özel hayatın gizliliği kapsamında da değildir” ifadelerine yer verildi.
“PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ”
İBB’ye yapılan başvurunun ardından Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) İstanbul İl Yöneticisi Doğan Zafer Çıngı açıklama yaptı.
Çıngı şu ifadelere yer verdi:
“Halkın Kurtuluş Partisi olarak Tayyip Erdoğan’ın diploma meselesinin peşini bırakmıyoruz. Bilindiği üzere uzun yıllardır gündemi meşgul etmekte olan bu sorun için Halkın Kurtuluş Partisi olarak daha öncesinde de birçok başvuru yapmış ve Tayyip Erdoğan’ın diploma örneğinin kamuoyu ile paylaşılmasını istemiştik. En son yaptığımız başvurumuzda ise Tayyip Erdoğan’ın mezun olduğu iddia edilen Eyüp Lisesi’nden 'Lise diploması' örneğini istemiştik ancak Eyüp Lisesi sorularımızı cevapsız bırakmıştı. Bunun üzerine Lise yöneticilerine de ayrı bir suç duyurusunda bulunmuştuk. Bununla da kalmayıp yine Tayyip Erdoğan’ın mezun olduğu iddia edilen Yüksekokulu olan Marmara Üniversitesine de başvurup Yüksekokul diplomasının kamuoyu ile paylaşılmasını istedik. Ancak bugüne kadar bu başvurumuza bir cevap verilmiş değildir.
Bugün ise artık bu konunun daha fazla gündemi meşgul etmemesi, şeffaf bir şekilde sonuçlanması açısından Tayyip Erdoğan’ın 1994 ve 1998 yılları arasında Başkanlığını yaptığı İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin şu anki yönetiminden Tayyip Erdoğan’ın Başkanlık yaptığı dönem içerisinde sunmuş olması gereken diplomasının örneğini hem partimizle hem de kamuoyuyla paylaşmasını istedik. Yaptığımız bu başvurunun sonuna kadar takipçisi olacağız. Diplomasız bir şekilde Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan kişinin ise peşini bırakmayacağız. Haksız ve hukuksuzca koltuk sahibi olanları er geç oturdukları o koltuklarından indireceğiz. Partimiz bu güne kadar AKP’giller’in ve Tayyip Erdoğan’ın yaptığı tüm suçlara, tüm hukuksuzluklara karşı sesini çıkarmıştır, bugünde sesini çıkarmıştır, gelecekte de sesini çıkartacaktır. Halkın Kurtuluş Partisi olarak vatanımızın, ülkemizin bir avuç yağmacıya, çeteciye peşkeş çekilmesine izin vermeyeceğiz.”