AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''BDP'li il başkanının sesli kayıtları düştü. BDP eş başkanıyla ne konuşuyorlar? Eş başkan diyor ki, 'Eğer CHP'nin kazanma şansı varsa CHP'ye oy verelim, eğer CHP'nin kazanma şansı yoksa MHP'ye oy verelim.' Bunu kim diyor düşünebiliyor musunuz? BDP diyor, görüyor musunuz? İttifak çıktı mı ortaya?" dedi.
Erdoğan, partisince Erzurum İstasyon Meydanı'nda düzenlenen mitingde vatandaşlara hitap etti.
''ZONGULDAK'TA EVLERE KOLİLER TAŞINIYOR EY CHP''
Bugün televizyonda izlediği bir habere değinen Erdoğan, CHP'nin Zonguldak adayı Ergenekon'un tutuklu sanığı Mehmet haberalı ima ederek, ''Şu anda tutuklu CHP adayı. Zonguldak'ta maşallah evlere bol bol koliler dağıtılıyor. Ey CHP, sen busun bu. İşte burada, gerçek burada. Arşivlerin dili olsa da söylese'' dedi. ''Şu anda tutuklu CHP adayı. Zonguldak'ta maşallah evlere bol bol koliler dağıtılıyor. Kolilerin içerinde de kendi reklam afişleri, büroşürleri, baya işi ilerletmiş başka ne yapsın para bol, imkan bol. Kendisi içerde ama dışarda da işte ücretli propanganistleri var. Ey CHP, sen busun bu. İşte burada, gerçek burada. Arşivlerin dili olsa da söylese. Sevgili Erzurumlu kardeşim, Dadaşım benim. 12 Haziran'da sandığa git, hür vicdanınla, elini vicdanına koyarak oyunu kullan. 12 Haziran'da Türkiye'ye oy ver, geleceğimize oy ver, istikrara, istikbale oy ver'' diye konuştu.
"Vatandaşlara ne diyoruz, kaç, 6-0'a var mıyız'' diye soran Erdoğan, ''Ne yapacağız, şurada bir yarın kaldı. Buradan ayrılacağız, kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Telefonlara sarılmaya var mıyız? Sandıklara sahip olacağız. Sandıkları patlatacağız. Oy pusulasının birinci sırasında ne var? Ampulün altına evet mührünü basmaya var mıyız? Sizin eliniz diliniz dert görmesin, Allah gücünüze güç katsın'' dedi.
''NEYSE GEÇELİM, VAKİT KAYBETMEYELİM''
Erdoğan, alandaki bir pankartı göstererek, ''Şurada yazıyor, yazıyor, okuyorsunuz değil mi? Bana cevap veriyor, bana cevap vereceğine dünün medyasına cevap ver. Arşivler konuşuyor. Ama onun malum 'Dün dündür, bugün bugündür' neyse geçelim vakit kaybetmeyelim'' diye konuştu. Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Şunu sizlere bir kez daha gönülden söylüyorum, yürekten söylüyorum, tüm samimiyetimle söylüyorum. 14 Ağustos 2001'de, biz bu yola çıkarken, nereyle çıktık? Erzurum'la çıktık. Hangi Meydan'da çıktık? Yine bu meydanda çıktık. Bu meydan işte bu işin başlangıcıydı. Biz bu yola milletle çıktık. Bu ülkenin yoksul çocuklarını bir an olsun aklımızdan çıkarmadık. On yıllar boyunca oluşmuş yoksulluğu, sefaleti, terk edilmişliği, ihmali bir an olsun aklımızdan çıkarmadık. Ve asla şımarmadık, kibire, gurura, büyüklenmeye, böbürlenmeye asla prim vermedik. Biz, hiç kimseye tepeden bakmadık. Biz, sizlere efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik. Güç zehirlenmesi yaşamadık, bize yapılmış olanları biz hiç kimseye yapmadık. Her gün milletin karşısına çıktık, milletin aynasında kendimize baktık. Her gün kendimizi milletin huzurunda hesaba çektik. Çünkü, hesaba çekilmeden kendinizi hesaba çekeceksiniz.''
"HER AN FARKLI BİR YALANLA MİLLETİN KARŞISINA ÇIKMA''
Başbakan Erdoğan, ''Hakkari'de Kılıçdaroğlu, BDP'lilerin eline CHP bayrağı veriyor, onlarla öyle anlaşıyor ama ellerine Türk bayrağı veremiyor. Ondan sonra da utanmadan, sıkılmadan diyor ki, 'Erdoğan bayrak siyaseti yapıyor.' Eğer bu siyasetse yapıyorum, eğer tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet demekse yapıyorum. Sen ne diyorsun onu söyle? Sen kalkıyorsun orada yerel özerklikten bahsediyorsun, Ardahan'a gidiyorsun başka bir şey söylüyorsun. Dürüst ol dürüst. Her an farklı bir yalanla milletin karşısına çıkma, dürüst ol'' diye konuştu.
"BAHÇELİ'NİN SESİ ÇIKMIYOR"
Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Sayın Bahçeli'nin hiç sesi var mı? Yok. Sağolsun Diyarbakır'a gitti, ondan mutluyum, sonunda gitti ama Diyarbakır'da BDP ile ilgili, terör örgütü ile ilgili bir kelam edemedi, niye? Konuş, orada konuş, orada konuş.
Kirli ittifaklara, kirli senaryolara, Türkiye'nin geleceğine kurulan tuzaklara değil, gelin istikrara destek verelim. Birbirinin yedeği, birbirinin vagonu olan partilere, statüko partilerine değil, gelin, bu kez kendimize oy verelim. Sizi temsil edemeyecek, size hizmet getiremeyecek olan partilerde oyumuzu heba etmeyelim, gelin, 12 Haziran'da güç birliği yapalım. Çetelerin kontrolündeki partilere, istismarcılara, milli, manevi değerlerden hazzetmeyenlere, ezanı değiştirmeye, namazı değiştirmeye, cuma namazını ayırmaya çalışanlara değil, kardeşliğe güç verelim."
"CHP-BDP-MHP İTTİFAKI ORTAYA ÇIKTI"
''Bak Elazığ'da ne oldu'' diyen Erdoğan, şöyle konuştu:
''BDP'li il başkanının sesli kayıtları düştü. BDP eş başkanıyla ne konuşuyorlar? Eş başkan diyor ki, 'Eğer CHP'nin kazanma şansı varsa CHP'ye oy verelim, eğer CHP'nin kazanma şansı yoksa MHP'ye oy verelim.' Bunu kim diyor düşünebiliyor musunuz? BDP diyor, görüyor musunuz? İttifak çıktı mı ortaya? Unutmayın, bu ittifakı bunlar burada da yapıyor, Güneydoğu'da yapıyor, Orta Anadolu'da da yapıyor, Batı'da yapıyor. Çünkü çok ciddi sıkıntıları var. Erzurum bunlara 12 Haziran'da gereken dersi vermeye hazır mıyız? Erzurum şöyle bir ses versin bakayım. Ne diyor Erzurum? Erzurum ses ver. Maşallah işte şurada yazıyor, 'Erzurum ses verdi, 'AK Parti' dedi.' Kazanan inşallah Erzurum olacak biliyorsunuz. Hak şerleri hayreyler, zannetme ki gayreyler, arif onu seyreyler Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler.''
"BUNLAR DEVLET ADAMI OLACAK"
Erzurum'da lojistik merkezine yönelik dedikodu yürütüldüğünü söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:
''Kimler yapıyor bunu? Malum MHP. Başka kim yapabilir? Çünkü yaptıkları bir şey yok. Meşgul olacakları tek konu var: Dedikodu. Ziya Paşa ne diyor biliyor muşsunuz 'eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri'. Eserin var mı, eserin? Bunu söyle. Ne diyorlar şimdi, lojistik merkezi taşınacakmış. Benim Erzurumlu kardeşime yalan söyleniyor. İmar tadilatı yapıldı, kamulaştırma planı hazırlandı, lojistik merkezi ihale aşamasına geldi. Biz Erzurum'a bu lojistik merkezini mutlaka kazandıracağız. Aynı dedikoduyu, aynı mahfiller, yine MHP'liler hızlı tren için de yapıyorlar. Tilki yetişemediği üzüme koruk dermiş, kedi de ciğere murdar dermiş. Kardeşlerim hızlı tren olayından da hiç şüpheniz olmasın. Biz, yapacağız dersek yaparız. Ne aldatan olduk, ne aldanan olduk. Biz yola böyle çıktık çünkü 8,5 yıl boyunca 'yapacağız' dediğimiz her şeyi yaptık. Ankara-Sivas hızlı tren hattının çalışmaları devam ediyor. Sivas-Erzincan hattı ihale aşamasında. Erzincan-Erzurum hattının da proje çalışmaları devam ediyor. İnşallah, hızlı tren Erzurum'a da gelecek, burada kalmayacak. Ya? Kars'a da gidecek.''
Erzurum'a 2004 yılında doğalgazı getirdiklerini ifade eden Erdoğan, ''Sayın Bahçeli sen bunları görmedin mi? Dünyadan haberin yok muydu ya? Nasıl olsun ki? Koskoca Türkiye'nin Başbakan Yardımcısı dünyayı gezmez mi? İnanın şu parmak sayılarını geçmez gittiği, dolaştığı dünya ülkesi. Bunlar devlet adamı olacak. Çıkıyor, ondan sonra yönetimden bahsediyor. Yönetim kim, sen kim?'' dedi.
''HANGİ YÜZLE BU MİLLETTEN OY İSTİYORSUNUZ?''
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Ey Bahçeli, sen iktidardayken dünyada bilgisayar yok muydu? Niye benim Erzurumumdaki okullara bu bilgisayarları getirmedin, niye bu bilişim teknolojisi sınıflarını kurmadın? Mesele ufuk, ufuk. Vizyon meselesi. Bunlarda o yok. Sağlıkta istediğin hastaneye gidiyor musun, istediğin eczaneden ilacını alıyor musun? Bizden önce Sayın Bahçeli, Sağlık Bakanlığı sendeydi. Yahu ölülerimizi bile rehine aldınız. Soruyorum Allah aşkına; öyleyse bu pazar günü bunun hesabını sormayacak mıyız?
Al birini vur öbürüne. 8 sene SSK'da Genel Müdürlük yaptı. Giderdik SSK hastanesine, doktorun kapısına gelirdik, 'muayenehaneye gel, para ver, muayene ol'. İlaç reçeteyi yazar git hastaneye yarısı var, yarısı yok. Olmayanları ver parayı al. Şimdi çıkıyor hiç sıkılmadan... Yahu hangi yüzle çıkıyorsunuz da bu milletten oy istiyorsunuz? Onun için bu pazar çok önemli.''