Haberde Türkiye’de işkence vakalarının arttığı hapishanlerde de bu dönemde 23 şüpheli ölümün tespit edildiği belirtiliyor. HRD, Victim Laborers ve Victim Educators ile ortak sunulan raporda hapishanelerdeki ağır şartlara ve bu sürede artan işkence vakalarına da işaret ediyor. 

23 şüpheli ölüm vakasının tespit edildiği, bu olaylara ilişkin Türk makamları tarafından yapılan araştırmaların sonuçlarının açıklanmadığı, bazı durumlarda araştırma dahi yapılmadığı, yapılan araştırmaların uluslararası standartların gereklerini yerine getirmediği kaydediliyor.

2015 yılına kıyasla Türkiye’ye ilişkin daha çok STK raporunun UPR’ye ulaştırıldığı ifade edilen haberde, SERA Vakfı tarafından verilen raporda, Erdoğan’ın uzun kolunun Avrupa’ya da ulaştığı, Milli İstihbarat Teşkilatı'nın (MİT) 2016 yılında İsviçre’de Türk-İsviçreli bir işadamını kaçırmaya çalıştığı, ancak bunun yerel makamlar tarafından engellendiği ifade ediliyor.

Malaysiya, Pakistan, Gabon, Kazakistan ve Kosova’da gerçekleşen kaçırılmalara da yer verilen haberde Alman Anayasayı Koruma Teşkilatının son raporunda yer alan bilgiye göre Türk ve Kosovalı İstihbarat teşkilatlarının işbirliği içinde olduğu belirtiliyor. 

Haberde ayrıca, Alman Adalet Bakanlığının Die Welt gazetesine verdiği bilgiye göre Türkiye’nin Almanya’dan da Hizmet Hareketine mensup 30 kişi için iade talebinde bulunduğu belirtiliyor.

Haberde yer verilen Köln Merkezli HRD ve Stiftung Dialog und Bildung (SDuB) vakıfları tarafından sunulan ortak rapordan aktarılanlara göre ise, Türkiye’de Erdoğan’ı eleştiren herkesin tutuklanabileceğini göze alması gerektiği ve her türlü muhalefetin adli makamlar tarafından “teröre destek” şeklinde değerlendirildiği, Hizmet Hareketi ile Kürt muhaliflerin özellikle bu uygulamalara tabii tutulduklarının altı çiziliyor.