Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) iktidarının yeni tip Koronavirüs (Covid-19) salgınıyla mücadelede sınıfta kaldığını söyledi.
Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, yeni tip Koronavirüs'e karşı yüzde 95 etkili olduğu belirtilen Pfizer-bionTech aşısından Türkiye'nin sadece 1 milyon doz sipariş edilmesini eleştirdi.
"Kendi hekimlerimizin (Prof. Dr. Uğur Çelik) geliştirdiği ve tüm dünyanın sipariş listesine giren aşıdan ne kadar sipariş verilmiş biliyor musunuz? Yalnızca 1 milyon." diyen Babacan, "Çin'de daha fazları tamamlanmamış aşıdan ise 10 milyon sipariş etmişiz. Bu aşının etkisi nasıl, belli değil. Daha ne zaman piyasaya sürüleceği bile belli değil. Koskoca 84 milyonluk ülkeye alabildikleri aşı sayısı bu." dedi.
Partisinin 1. Olağan Kocaeli İl Kongresi'nde konuşan Babacan, eş zamanlı gerçekleşen Tunceli İl Kongresi'ne de bağlandı.
Babacan şu ifadeleri kullandı: "Biliyorsunuz, aylardır hepimizden gizlenen vak'a sayıları birkaç gündür açıklanmaya başlandı. Geçen haftalarda yaptığım pek çok konuşmada ben, vak'a sayısı açısından Türkiye'nin dünyada ilk beşte olduğunu söylemiştim. Tahmini vak'a sayılarını da söylemiştim. Tahminlerimiz maalesef isabetliymiş, doğruymuş."
GERÇEK VAK'A SAYISI BİLİM KURULU'NDAN BİLE SAKLANDI
"Aylardır tedbir alınsın diye çağrı yapıyoruz. Dinlemediler. Hâlâ dinlemiyorlar." diyen Babacan, "Hele hele 1 Haziran'dan sonra doğru dürüst önlem almayı bıraktılar. Sırf salgınla mücadele için bir Bilim Kurulu oluşturuldu. Vak'a sayıları, Bilim Kurulu'ndan da gizlendi. Biliyorsunuz bilim kurulu üyeleri 'biz de bilmiyoruz' demişti. Şimdi de 'çok şükür öğrendik' diyorlar herhalde…" ifadelerini kullandı.
ERDOĞAN FATURAYI BİLİM KURULU'NA KESTİ
Babacan, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) lideri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Koronavirüs salgınında fiyaskoyu Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu'nun üzerine yıktığını dile getirdi.
Babacan şöyle devam etti: "Sayın Erdoğan, 'Sorumluluk Bilim Kurulu'nda. Vatandaşlarımız da önlemlere uymuyor' dedi. Faturayı; rapor bile tutamayan, vak'a sayıları kendilerinden gizlenen, konunun tüm uzmanlarının yeterli oranda temsil edilmediği Bilim Kurulu'na kesti. Peşinden de vatandaşa."
Babacan, "Salgınla mücadelede gerçekleri gizleyen, yeterli önlem almayan, kendileri değilmiş gibi önce Bilim Kurulu'nu, peşinden de vatandaşı suçluyorlar. Canıyla uğraşan vatandaşımız, ölürken bile suçlu." dedi.
Hükûmetin 1 Haziran'dan sonra tedbirleri iyice gevşettiğini belirten Babacan, "Bunun kararını kim verdi? Bunların kararını Bilim Kurulu mu verdi, vatandaş mı verdi yoksa siz mi verdiniz?" sorularını yöneltti.
"KİMSE SUÇU ÜZERİNDEN ATMASIN"
"Bu sistemde ilgili bakan bile karar veremiyor." diyen Babacan, "Bakanlar kendi alanlarındaki konularda konuşurken 'Sayın Cumhurbaşkanının talimatlarıyla' diye söze başlıyor. Bir bakan 'sınırlandırma var' dedi, diğeri 'yok' dedi. En son yine Cumhurbaşkanının talimatını beklediler. Kimse suçu kendilerinden dahi bilgi gizlenen Bilim Kuruluna, hele hele vatandaşımıza atmasın." diye konuştu.
Babacan, "Ekonomi yönetiminde çuvallayanlar, ülkemizi ilaç ve tıbbi cihaz firmalarına karşı da borca soktular. Ödemelerini yapamadılar. Ülkenin itibarını kaybettiler." dedi.