AİHM'nin 26 Eylül'de aldığı 'Yalçınkaya Kararı'na yönelik AKP'lilerin tepkilerini değerlendiren Ömer Faruk Gergerlioğlu, "Kararı uygulamak zorundalar çünkü AİHM kararları, AYM’nin üstünde içtihat niteliği taşıyor. Şimdi, Anayasa Mahkemesi kararını düzeltmek zorunda. Türkiye her taraftan bağlanmış durumda ve Erdoğan bu yüzden çok öfkeli" dedi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) 26 Eylül’de ‘ByLock kullanmak’, ‘Bank Asya’da hesabı olmak” suçlamalarıyla mâhkum edilen öğretmen Yüksel Yalçınkaya dosyasında Türkiye aleyhine hak ihlali kararı verdi.
Başta AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Adalet Bakanı Yılmaz Tunç olmak üzere AKP’liler kararı kabul edilemez olduğunu söyledi.
Kronos’tan Özlem Ergün’e konuşan, Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Türkiye’nin AİHM’nin kararını uygulamaktan başka şansı olmadığını vurguladı.
Kararın niteliğine dikkat çeken Gergerlioğlu, “Kararı uygulamak zorundalar çünkü AİHM kararları, AYM’nin üstünde içtihat niteliği taşıyor. Şimdi, Anayasa Mahkemesi kararını düzeltmek zorunda. Türkiye her taraftan bağlanmış durumda ve Erdoğan bu yüzden çok öfkeli. Erdoğan Genel Kurul’da yaptığı konuşmada iki konuda çok öfkeliydi. Biri AİHM’in Yalçınkaya kararı diğeri KHK belgeseli. Erdoğan kararı uygulaması gerektiğini ve Batı’yla köprüleri atamayacağını çok iyi biliyor.
‘Ankara kriterleri’ diyerek blöf yapıyor, bunun anlamı, ‘sığınmacıları üzerine salarım’… Ama el mecbur, bu kararı uygulayacak başka yolu yok. Bu süreçleri çok uzun zaman devam ettiremezsiniz, ister istemez sıkışacaksınız. Karamsar olmaya gerek yok, mevcut durumu sürdürülebilir olarak görmüyorum. Anayasayı uygulamayan bir Cumhurbaşkanı gelmiş “Demokratik anayasa yapalım” diyor. Herkes buna güler, tüm dünya da gülüyor zaten.
BAKAN TUNÇ KAMUOYUNU YANILTMAYA ÇALIŞIYORGergelioğlu Ergün’ün “Önceki Adalet Bakanı Bozdağ, Osman Kavala konusunda Türkiye’nin AİHM’in verdiği ihlal kararını uyguladığını iddia ederken; şimdiki Bakan Tunç, AİHM’in Yalçınkaya davasında yetkisini aştığını ve kararı kabul edilemez bulduğunu söyledi. Bunu iki farklı tutum olarak değerlendirmek, ‘AKP, seçimlerin ardından hukuk tanımazlıkta el yükseltti’ diye okumak mümkün mü?” sorusuna da şöyle cevap verdi:
“Türkiye’nin Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala davalarında böyle yan yolları kullandığını görüyoruz. ‘AİHM’in ihlal kararını uyguladım ama başka suçtan tutuklu’ gibi. Aklısıra kurnazlıkla yola devam etmek istiyor.
Yalçınkaya’nın durumunda ise hükümet AİHM’e karşı argümanlarını söylemişti zaten. AİHM, Türkiye’ye soruyor. “Senin hakkında böyle ithamlar var, ne diyorsun?” Adalet Bakanlığı da bunlara cevap veriyor. Bakanlık bu cevapları vermiş ve AİHM bunlar üzerinden kararını oluşturmuş. Olay bu kadar net. Sayın Bakan tüm bunları bildiği halde kamuoyunu yanıltmaya çalışıyor. ‘Kanunsuz suç ve ceza olmaz’ ilkesi açıkça çiğnenmiş.”