Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘sahte üniversite diploması’ üzerine tartışmalar 24 Haziran seçimleri öncesi yeniden alevlendi.
CHP milletvekili Mustafa Balbay, Meclis’te yaptığı konuşmada Yüksek Seçim Kurulu’na çağrıda bulundu. Balbay, YSK’dan, seçimlere girecek her Cumhurbaşkanı adayının üniversite diplomasını yayınlamasını istedi. Daha önce de defalarca Erdoğan’ın sahte diploması nedeniyle Cumhurbaşkanlığı’nın ve aldığı kararların yok hükmünde olduğu savunulmuştu.
Erdoğan’ın “uzun kolu” olarak bilinen AKP İstanbul Milletvekili Metin Külünk, 12 Nisan 2018’de sosyal medya hesabından ilginç bir açıklama yaptı. Tayyip Erdoğan’ın üniversite diploması ‘var mı, yok mu’ tartışmasında diplomasının olmadığını kabul etti.
DİPLOMASIZ YİĞİTKülünk sosyal medya hesabında Erdoğan için “diplomasız yiğit” nitelemesinde bulunarak şöyle dedi:
“Siyaset diploma ile yapılmaz. Diploma ancak yüreğe dokunan mücadele adamı için bir parçadır. Diploma yoksa temsil makamında olamazsın diyen varsa, peygamberler tarihi okusun. Büyük mücadeleleri hiç adı duyulmayan diploması yok ama yüreği samimiyeti olan diplomasız yiğitler taşır.”
Grihat.com'un Özel haberine göre, Diploma tartışmasında Külünk’ün söyledikleri çok önemli. Zira Külünk’le Erdoğan’ın yolları çok uzun yıllardır ayrılmıyor. Külünk, Erdoğan’ın gölgesi altında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olmadan önceki yıllarda dahi bulunan bir isim. Gençlik yıllarından beri Erdoğan’ın arkadaşı ve Erdoğan’ın üniversiteye gidip gitmediğini bizzat bilecek isimlerden biri.
Bir diğer isim ise Ali İbiş.Erdoğan’ın en eski arkadaşı Ali İbiş, gençliğini birlikte geçirdiği, Ülker‘de birlikte çalıştığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde başkan yardımcısı ve meclis başkanlığı görevlerini verdiği, 22. dönem İstanbul milletvekilli yaptığı, kısacası Erdoğan’ın en güvendiği birkaç isimden biri.
Gençlik yıllarından başlayan bu yakınlık Ali İbiş’e Erdoğan’ların evine teklifsiz girip çıkabilecek kadar yakınlık sağlıyor. Erdoğan’ın para deposu olarak bilinen TÜRGEV’in kurucusu da Ali İbiş’ten başkası değil. Ayrıca Erdoğan’ın çok önem atfederek kurdurduğu Bezmialem üniversitesinin de ilk mütevelli başkanı ve kurucusu.
O ÜNİVERSİTEDEN ALİ İBİŞ MEZUN OLDUAli İbiş’in Erdoğan’ın en önemli sırrı diploma konusunda da bir numaralı şahit olduğu aşikar. Nasıl mı?
Ali İbiş, TBMM’deki özgeçmişine göre; 1953 doğumlu ve İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi mezunu! Yani Erdoğan’dan 1 yaş büyük ve Erdoğan’la aynı üniversiteden mezun.
Erdoğan’ın diplomasıyla ilgili ortaya atılan ilk iddia, askerliği kısa dönem yapabilmek için sahte bir diploma hazırladığı ardından bu sahteciliğin Cumhurbaşkanı olana kadar kartopu gibi büyüdüğüydü.
İşte burada Erdoğan’ın, yakın arkadaşı Ali İbiş’in diplomasını kopyalamış olabileceği akla geliyor. Ancak bu kopyalamada yapılan bir hata bütün diploma sahteciliği tartışmasını da başlatan şey.
Ali İbiş’in mezun olduğu yıllarda İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi bünyesindeki yüksekokullar İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi Ticari Bilimler Fakültesi adı altında öğretim vermekteydi.
Erdoğan’ın ikinci bir liseden fark dersleri vermesi ve liseden sonra İETT’de çalışmaya başladığı sigorta kayıtlarında görülüyor. Yani Erdoğan iddiasına göre sonraki yıllarda 1981’de mezun oldu.
Erdoğan’ın askerlik şubesine verdiği geçici mezuniyet belgesinde de mezun olduğu kurumun adı, İktisadi ve Ticari Bilimler Akademisi Ticari Bilimler Fakültesi gözüküyor.
Bu belge Erdoğan’a askerliği kısa dönem yapmak için yetiyor. Bir arkadaşınkinden kopyalanabilecek kalitede bu belge, otomasyonun olmadığı yılların Türkiyesi’nde kafi geliyor.
Ancak zaman ilerleyip Erdoğan, parti genel başkanı, milletvekili, başbakan ve nihayetinde Cumhurbaşkanı olunca, kendisine geçici mezuniyet belgesi değil bir diploma gerekiyor.
İşte burada, geçici mezuniyet belgesinde olduğu gibi “bir arkadaşınkinden” kopya yapılmıyor. Hatalar zincirinin ikinci ve affedilmez hata burada oluşuyor.
Diploma Marmara Üniversitesi adına düzenleniyor. Diplomadaki mezuniyet tarihi de geçici mezuniyet belgesindeki gibi 1981 tarihini taşıyor.
Oysa sonradan Ticari Bilimler Akademisi’nin devredildiği Marmara Üniversitesi 1982 yılı Temmuz’unda kuruluyor.
Yani Erdoğan’ın diplomasını aldığını iddia ettiği yıl, öyle bir üniversite yok.Tabi dünyada bir ilk olarak Erdoğan’ın birbirine benzemez iki ayrı üniversite diploması bulunmasını da kayda geçelim.
İlk diploma eski tarz noter onaylı bir suretten ibaret. Ancak bu suretin orijinali istendiğinde sunulamadı.Ardından diploma tartışmaları çok büyüyünce ortaya orijinal bir diploma sürüldü. Ama bambaşka bir şekilde. Bu sefer de bu diplomada imzalar unutulmuştu. Taa 1981’deki hocaları bulup imza attırmak mümkün değildi tabi.
O TARİHLERDE TAM GÜN İETT’DE ÇALIŞIYORErdoğan’ın “üniversiteye gittim” dediği yıllarda sigorta siciline göre tam gün İETT’de çalışıyor olması, ayrıca MSP Gençlik Kollarında görevli olması, Emine Erdoğan ile evli olup çocukları olması tartışmasına girmiyoruz bile.
Erdoğan’ın sahte diploması üzerine detaylı araştırmalar yapan ve köşe yazıları yazan Türk Solu yazarı Gökçe Fırat Çulhaoğlu’nun akıbeti de ibret vericidir. Yazıları, yaptığı açıklamalar nedeniyle tutuklandı. Hiçbir ilgisi olmadığını ortaya konulduğu halde Gülen cemaatine üye olduğu gerekçesiyle 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. Çulhaoğlu yazılarında şu ifadeleri kullanıyordu:
“Biri Tayyip Erdoğan’ın hazırladığı, diğeri Marmara Üniversitesi’nin hazırladığı iki ayrı diploması olan ve ikisi de sahte olan bir cumhurbaşkanımız var.”
CUMHURBAŞKANLIĞI YOK HÜKMÜNDESözcü Yazarı Ümit Zileli de bir köşe yazısında Erdoğan’ın sahte diplomasıyla ilgili şu hususlara dikkat çekmişti.
– Yüksek Okul Geçici Çıkış Belgesinde “GEÇİCİ ÇIKIŞ BELGESİ” yazar, “MEZUNİYET BELGESİ” değil.
– RTE’nin sahte belgesinde “YUKARIDA FOTOĞRAFI ONAYLANMIŞ BULUNAN” diye yazıyor. Ama yukarıda fotoğraf yok. Bu bir sahteciliktir.
– RTE’nin Yüksek Okul Çıkış belgesinde iki tane belge numarası vardır. 440 ve 677. Bu yasal değildir. Bir belgeye tek numara verilir. Bu da sahteciliktir.
– 1980’li yıllarda Yüksek Okulları Müdürlükler yönetirdi. DEKAN değil. Bu da yasal değil. Benim yüksek okul belgem örnektir. RTE’nin Yüksek Okul Diploması, sahtecilikle hazırlanmıştır, yok hükmündedir.
Ağır ve incitici değil mi?.. Ama son iki madde olayı iyice vahim hale getiriyor:
– RTE’nin bu sahteciliği kendi ıslak el imzası ile onaylaması, sahteciliği bilerek ve isteyerek yaptığının kanıtıdır.
– RTE’nin “Yüksek Okul Mezuniyet Belgesi” Microsoft’un 2005 yılında piyasaya çıkardığı “CALİBRİ FONT” ya da 2008’de ortaya çıkan yazı türü “MALGİN GOTIC FONT” ile düzenlenmiştir. Bu açıkça resmi belgede sahteciliktir. Çünkü Erdoğan’ın 1981’de aldığını iddia ettiği İktisat Yüksek Okul Mezuniyet belgesi olan 1980-81’de böyle bir yazı türü yoktu!..